bugün

Allah’ın Zâtında şeriki (ortağı) olmadığı gibi, sıfatlarında ve fiillerinde de şeriki yoktur. Allah’ın zâtına koşulan şirk açık şirktir ve şirk denilince de öncelikle bu şık akla gelir; putlara tapmak, güneşe tapmak, Hz. isa’ya (as) uluhiyet isnat etmek gibi…

Allah’ın isimlerine ve sıfatlarına koşulan şirk yanında, sebeplere olduğundan çok fazla önem vermekle düşülen şirk ise şirk-i hafidir, yani gizli şirktir.

Sebepleri tesir sahibi zannederek, meyveyi ağacın, balığı denizin, balı arının yaptığını söylemek de birer gizli şirktir. Bunlar içerisinde en dehşetlisi, insanı annesinin ve babasının yaptığını vehmetmektir.

“...Sizi annelerinizin karnında bir yaratılıştan öbürüne geçirerek üç (kat) karanlık içinde (O) yaratıyor. işte Rabbiniz olan Allah budur. Mülk yalnız Onundur...” (Zümer Sûresi, 6)
(bkz: iç şarabı sik arabı)
bazıları bu aşamayı zaten çoktan geçmiş. açıktan yapıyorlar şirk'i.

(bkz: https://twitter.com/i/status/1636656733417349121)