şehirler arası otobüs macerası

otobüsdeki cips yiyen insan mı desem, hava sogukken klimanin soguk Úflemesi mi desem, kaptan Nilúferde niye bu kadar dolanıyosn mu diyenler, otobüs macerası iste.

Yanınıza cins cins insanların oturabileceği yerdir. yanınızdaki devamlı konuşmak ister, ancak siz onu geçiştirirsiniz. kulaklık takarsınız falan anlamaz. böyle bi kadın yüzünden 2 kere yanlış yerde iniyodum zaten o ayrı mesele. Allahtan muavin beni farketti de indirmedi. bida ki konyaya gidişimde çift koltuk alcam yada kardeşimle falan gitcem. olmaz böyle rezillik.

değişik ve kabus gibi bir seyahat gecirmek istemiyorsaniz (eğer güzergahta varsa) suit araçlari tercih edin.

tekli koltuklari vardir kimse omzunuza yatmaz,sohbete müdahil etmeye çalismaz afedersiniz götünüzü kasiya kasiya seyahat edersiniz.

Uçağa binemeyen fakirlerin kendi kendini kandırma hadisesi.

12 saatlik yolculuğu macera filmi gibi anlatmışlar amk. Yazık lan..

Birazdan yasiyacagimiz macera. Hos artik sıkıcı geliyor. Allahtan bi saat bi sey fazlasi cekilmez.

Mutlaka ağlayan bebeğin olduğu seyahattir. Ha birde otobüste kaynaşıp eltisinin dedikodusunu yapan ablalarla doludur.

sağ bacağını sizin bacağınızın üstüne bindiren teyzedir.

tek aksiyonun muavinin servise çıktığı an olduğu macera tipi.

bisiklet tercih edilmelidir. günlerce sürse dahi daha konforlu olacaktır.

20 saat süren izmir yolculuğu, küçük çocukların sürekli ağlayıp zırlaması, terli olduğunu fark etmeyen tombul teyzeler, mola yerlerinde molanın bittiğini haber veren insanı katil edecek müzikler, gecenin yarısında yanına gelip ne içersiniz ? diye soran muavinler, yanında sucuklu ekmek getiren yan koltuk. katil olmamak elinde değildir.

öndeki kişinin koltuğunu sonuna kadar indirmesiyle sıkıntılı süreç başlar, bardaktan dökülen içeceklerle devam eder ve muavinin anlaşılamayan ama tahmin edilebilen sözleriyle son bulur.