bugün

bunada şükür ya daha kötüsü olsaydı.

(bkz: ücretsiz öğretmenlik)
'asgari ücretin altında maaş ödenmesi' olayı artık doğru değildir; değişmiştir uygulama. taban öğretmen maaşına çok yakın bir ücret ödenmektedir * *...
hüseyin çelik'in ve akp'nin öğretmenleri d.maltması sonrası ortaya çıkan abuzerlik.
3 kuruş para kazandıran bir meslektir. uzak durun aman diyim. ajansta tanıtım yaparsanız 3 günde o parayı alırsınız.
bir furyadır ki gidiyor bu sıra. işsiz kalan her üniversite öğrencisi öğretmen olup çıkmış. aranan kriter nedir daha tam anlayamadım. yolda yürümekten aciz, 2 kelimeyi birbirine bağlamayı unutmuş, msn dili ile konuşan insanların revaçta olduğu iş sahası!

edit: eğitim fakültesinden mezun olup, +1 pedagoji eğitimiyle donatılmış nice genç dostumuzu dışarıda bırakıp, 2 senelik meslek yüksek okulunda madencilik bölümü okuyan birini sosyal bilimler öğretmeni yapabilmiş milli eğitim'e saygılar...
öğretmenlik mesleğini ayaklar altına alan saçma sapan bir şey. benden kpss yi kazanmamı istiyorsun öğretmen olabilmem için, kazanamıyorum, sende o ışık yok diye atamıyorsun, ama pek ala ücretli çalışabiliyorum. madem benden öğretmen olmaz, o kadar yıl okuduğumu boş sayıyorsun, neden ücretli olarak göreve başlatıyorsun, demek ki olabiliyormuş. öğretmenler odasında ikinci sınıf öğretmen muamelesi görmektir ücretli öğretmenlik, yıllar evvel mezun olur olmaz kura ile atanmış öğretmenlerin size burun kıvırmasıdır, "sen de öğretmen olduğunda" gibi cümleler kurmasıdır iki kelimeyi bir araya getiremeyen müdür bey'in. iki yıllık saçma bir bölümden mezun olmuş vatandaşla aynı derse girmektir ve ağlamaktır benim bölümüm bu kadar ucuz muydu , ben neden okudum herkes bunu öğretebilecekse diye. her an yerinize kadrolu biri gelebilir korkusu yaşamaktır, aslında bu durumdan korkmak değildir, sadece öğrencilerinden ayrılmanın vereceği sızıdır. yoksa zaten yapılacak iş değildir. öğretmen olup başka işte çalışmayı istememektir, öğrencilerle olabilmektir, kimse ayda 500 milyon için çalışmıyor bu işte. türkiye'nin çok büyük ayıbıdır ücretli öğretmenlik. eğitim fakültelerini anlamsızlaştırmaktan başka ne ki bu. kendi verdiği eğitime güvenmeyip bir de sınav yapmak hangi ülkede vardır. resim okuyana matematik, fen okuyana coğrafya sormak...ayıptır, günahtır.

edit: imla
sırf öğretmenleri sigortalı yapmamak için kadrolu ve sözleşmeli eleman ihtiyacını sınırlı tutan meb'in saçma uygulaması.

halbuki bu kadar öğretmen açığı, bu kadar eğitim fakültesi mezunu açıkta iken, yapılan en büyük saçmalık.
meb in sadece daha az parayla kadrosuz olarak öğretmen açığını kapatmak için yaptığı bir uygulamadır. öğrenciler için yararlı ya da yararsızdır orası bilinemez. çünkü bu işe gönül vermiş olan kişinin mesleği ciddiye almasıyla orantılıdır yarar. kpss ile kadro doldurulmaya çalışılan ülkemizde kpss nin de çok büyük bir geçerliliği yoktur. bu ülke değilmi kpss de 100 puan alan fizik öğretmenini atamayan.
işşiz öğretmenler arasında çok tartışmaya yola açmış bir olaydır. karşı çıkanlar yapılmasın onun yerine kadro verilsin bu haksızlığa karşı koyalım derler, kabul edenler ise artık aile baskısı ve işsizlik psikolojisinden bıkmış öğretmenlerdir ve zaten eğer öğretmenler yapmazsa sevgili devletimiz alakasız bölümlerden insanları alıp öğretmen diye ders başı yaptırır. buna da hiçbir gerçek eğitimcinin gönlü razı olmaz. iki ucu boklu değnektir. aldığı maaş ve sosyal hakları açısından insan hakları ihlaline girer ve çoğu zaman ücretli öğretmenler asgari ücretten daha az maaş alırlar.
Alınan ücret, yol ve öğle yemeği parasını bile karşılamaz. insana hakarettir aslında.
devletin sigortasız işçi çalıştırması. yapana yazık, yaptıranın şerefsizliği...
lise mezunlarının bile ücretli öğretmenlik yaptığı şu günde lisans mezunları yapamamaktadır..buram buram torpil patlar bu müessesede ! yapılmaz.
zamanında araştırdık,

lise mezunu bir kişiyi bile ilkokul öğrencilerinin başına geçirebiliyorlar. ya hadi en kötü ihtimal bir işletme mezunu genç başvudu ilçe milli eğitim'e ve atandı bir okula.

bi insanın okul için en önemli yılları okulun ilk yıllarıdır. bu kişiye sen öğretmenlikle ve eğitim bilimiyle ilgili hiçbir bilgisi olmayan bir kişiyi öğretmen olarak atarsan başına o çocuk o kişiden ne alacak? belki dayak yiyecek, belki aşağılacak. sabır denilen erdem kaç kişide var?

bu kesinlikle eğitim sistemimizin ayıbıdır.

ha heves etmiş kişiler olabilir biraz bilgi vereyim;

başvurunuz kabul edildi. öyle 500tl alsan iyi diyorsunuzdur şimdi. zaten maksimum da 680 tl gibi bir para alabiliyorsunuz. maksimum olmuyormuş genelde de çünkü sizin elinize haftanın 1-2 günü ders verebileceğiniz bir ders programı veriyorlarmış. okulda da öyle öğretmenler odasında öğretmenlerle tanışırım kanka edinirim olayı da yok. hepsi size dış kapının mandalıymış gibi (-ki öylesiniz) muamele yapıyorlar. atılmanız çok kolay. yaz tatilinde zaten atılmış gibi oluyorsunuz. bence vazgeçin hem kendiniz hem de eğitim vereceğiniz taze beyinler için vazgeçin.
kadrolu öğretmenle aynı işi aynı saat dilimi içinde aynı verimle yapmasına rağmen kadrolu öğretmenin maaşının 3 te 1 i kadar 3ün 1ini alan öğretmendir.
(bkz: benim lan o)
edit: 6 ay önce kadrolu oldum darısı diğer mesletaşlarımın başına
insanların emeklerini sömürme konusunda ihtisas yapmış deri koltuk sakini arkadaşların çıkarttığı öğretmenlik türüdür. eğitim fakültesi mezununun başvurmadığı yerde lise mezununa abdurrahman çelebi denmektedir. öğrenciler bilumum sınavlarda sıfır çekince de bütün öğretmenlere bok atılmaktadır.

hali hazırda kadro bekleyen 244.000 eğitim fakültesi mezunu insan yaşamaktadır bu ülkede. 156.000 de öğretmen ihtiyacı vardır bu ülkenin okullarında. fakat ülkenin başbakanı bu durumu sorgulamak yerine "her ile bir üniversite" gibi enteresan bir politika yürütmektedir. bir de bu her ilde bulunan üniversitelerde örgün öğretim vermek yetmiyor, 2. öğretim de yapılıyor.

böyle de komik ülkeyiz vesselam. ne güzel memleket, memleket ne güzel...
bu öğretmenlik çeşiti. en gıcık ve çekilemeyen yanı , sizinle eşit saat derse girmiş belki de sizden az derse girmiş öğretmenlerin 3te 1i maaş almanız ve ister istemez ezilmeniz. ailelerine daha fazla yük olmak istemeyen genç öğretmen adaylarının harçlıklarını çıkardıgı iş.
kpss ve öğretmenlik diploması by-pass edilerek öğretmen açığı olan okullarda kodrosuz olarak çalışma durumudur. hükümetin kadrolu öğretmen atamak yerine kısa yoldan açığı kapatma uyanıklığıdır. ücretli öğretmen olabilmek için il-ilçe milli eğitim müdürlüğüne gereklli evraklarla dönem başlamadan başvurulur. sonuç telefonla size ulaştırılır ve başlarsınız. girdiğiniz ders saati kadar ücret alırsınız tatillerde ücret yok hastalık yok gelecek yok... birçok "yok" ile devam eden sözcükler işte. bir nevi mevsimlik işçidirler.
250-300 bin kadar öğretmen atama bekleyecek hükümette bu şekilde hem öğretmenleri hem de öğrencileri oyalayacak. gercekten öğretmenler ve düzenli şekilde eğitim alması gereken öğrenciler için acı bir durum.
öğretmen açığını karşılamanın en ucuz yöntemidir.

devletin bu tarz ucuz teknikleri benimsemisi, ülkemizin büyüklüğünün bir göstergesi olsa gerek diye düşünüyorum... yüz binlerce öğretmen atanmak için beklerken 3 kuruş paraya öğretmenlik ile alakası olmayan insanları atamak sadece ucuzculuktur. koca türkiye cumhuriyeti ne yakışıyor mu?
özel sektörde ve dersanelerde kölelik şartlarında çalışan öğretmenlerin mecburan katlandıkları iştir. devletin ölümü gösterip sıtmaya razı etmesinden başka bir şey değildir.
okulu bitince atanamayıp evine dönen üniversite mezunlarının gelir kapısı.
bu tip öğretmenlik eskiden öğretmen yetersizliğinden kullanılırmış fakat şuan 300 bin öğretmen işsizlikten kırılırken hala bu istihdam tipiyle yani kölelikle 3 ücretli çalıştırılıyor 1 kadrolu öğretmen maaşına vay haline ülkenin eğitimine vay ki vay
karın tokluğuna yapılan bu öğretmenlik çeşidinde öğretmenden ne gibi bir verim ne gibi bir azim bekleyebilirsiniz merak konusudur.bu parayla evlenip yuva kuramazsın ev geçindirmeyi bırak kendini geçindiremezsin bütün hayallerini ertelersin ve mesleğin zorluklarına direnme gücünü sağlayacak fiziksel ihtiyaçlardan dahi yoksun bir şekilde boşvermişlik kanına girmeye başlar. meslekten de soğursun insanlıktan da. ülkenin temel dinamiği olan genç nüfusun iyi yetişmesinde kritik öneme sahip olan öğretmenlerimize yapılmış çok büyük haksızlıktır bu. resmen çağdaş köleliktir.
bunun zıttı kardeşe ya da eşe dosta beleşe ders anlatmaktır.
öğretmenlerin ağlamak için kendilerine seçtiği bir diğer konu. yerin zrilyon kat altındaki madenciler neden bu kadar şımarık değil?
(bkz: öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır)
(bkz: ücretli)
(bkz: sözleşmeli)
(bkz: kadrolu)
(bkz: 4b li) . nereye kadar gidecek ve devam edecek.
bu millete yeni başbakanlar , cumhurbaşkanları , genelkurmay başkanları yetiştirecek olan öğretmenler değil mi! neden bu öğretmenlerin atanma çilesi ! açık var diye basbas bağırılıyoken neden bu kadro açılmaması!
her atama zamanı seçim mi olması lazım bütün öğretmen adaylarımızın yüzünün gülmesi için !