bugün

aslında bir inançsızlık göstergesi.

ölüme inanmıyorum demiyor da...
(bkz: zürt tesellesi)
en büyük teselli.
ölümden sonra hayat olsa, doğumdan önce de hayat olmalıydı, doğmadan önce ne halt yediğini hatırlayan var mı?
(bkz: cehalet)
Bir de bu reenkarnasyon falan diyorlar lan. Ne yani ben dünyaya karınca olarak tekrar mı gelcem. Piçin biri üstüme basacak tekrar ölecem öyle mi? Veya vahşi doğada bir geyik olarak gelip aslanlara yem mi olcam lan.
imanın şartlarındandır (bkz: ahirete iman). ayrıca inananlar için hayat; yaşam, ölüm ve ölüm sonrasından oluşan bir bütündür. hatta ruhların yaratıldığı o ilk günden itibaren başlar.
Aslında Rabbime inanmakla aynı kapıya çıkar.
Modern semavi dinlerin en büyük dayanağıdır. O yüzden hepsi şart koşarlar. Bu dünyada tutarlı bir adalet olmayışı ve dinin mantıklı sorulara verdiği kaçamak cevaplar ödül - ceza dengesinin bu dünyada değil "öteki" dünyada olduğu üzerinedir. Yersen ( epey yiyen var. ). Bunun bir alt versiyonu reenkarnasyondur ki, modern çağlarda pek inananı da kalmadı. Bir başka değişik versiyonu da Hindistandaki kast sistemi. içinde bulunduğun kötü durum, eski günahların senin statünü düşürmesinden dolayı. Yoksa bazı orospu evlatlarının sana kötü davranmasını mantıklı olarak açıklamaya yanaşmadığımızdan değil, kast sistemi, evet kesinlikle.
inananların, kıyamet gününde mahşerde inanmayanlara el salladığı ve ''Ben demiştim'' bakışları attığı bir inanç biçimidir. Tabii Allah ve cehennem korkusu, cennetin albeniliği ''Ölümden sonra hayata inanma'' ya yönelten en önemli etkenlerdir..
binlerce yıldır, o kadar insanın ölümüne farklı şekillerde sebep olup -ezilme,açlık,kıtlık,savaşlar- bir de üzerine bu kralların halklarına söylediği en büyük yalandır. iç rahatlatır (!).

söylenen en büyük yalan budur tarihteki.
dünyada adaletin olmadığını gördükçe adil bir hayat umuduna sahip olanların daha çok bağlandığı düşünce.
insanoğlunun doyumsuzluğunun ve yaşamına bir mana bulma arayışının tezahürüdür. ölümden sonra başka türde bir hayata inanmak her kültür ve inanışta vardır. ilahi dinlerde cennet- cehennem, pagan inanışlarda ilahi dinlere benzer öteki dünya inanışı, eski mısırda ve asyada kralların mumyalanarak, çeşitli eşya ve hazineleriyle birlikte gömülmeleri, tekrar dirilme, reenkarnasyon, toprağa karışan insan vücudundaki organizmaların bitkilerle hayvanlara geçmesi, tekrar dünyaya bir hayvan olarak gelme, çin ve hint reenkarnasyon inançları gibi çeşitli inanışlardır.
benim şahsi fikrimse an itibariyle şudur: http://www.youtube.com/watch?v=OhnQ8yrkibk
Insanoğlu her zaman buyuk bir sevincin var olduguna inanmaya susamiştir.
Dostoyevski.
açan çiçeklerin kuruması eski haline gelmesi. baharda tekrar açmaları.
(bkz: allah olmak zorunda/#4908456)
gerçek hayata inanmaktır.normal olandır.
Müslümanlık sonucu mutlak surette inanılması gereken bir diyar. Orada hem güzellikler vardır hemde çetin azaplar vardır.
insanı rahatlatır, umutlandırır, terbiye eder.

Eğer ölünce ebediyen yok olacağıma inansaydım, buhran geçirirdim. Her pisliği de yapabilecek potansiyele ulaşırdım.

Bu inanç (gerçek) insanı daha da insan kılar.
psikolojik yönü olduğu konusu herkesçe kabul görmektedir. kimine göre teselli, kimine göre hakikat. yıllarca büyütüp emek verdiği evladını kaybeden bir anne ya da baba için ahiret inancının, ona bir gün ulaşabileceği bilgisinin ne denli önemli olduğunu anlamak sanırım bizler için çok zor.
ailenizden pay biçin, her gün işe ya da okula gitmeden koklaya koklaya öptüğünüz annenizi bir daha asla göremeyecek oluşunuzu düşünün.
elbetteki işin teselli yönü de var. ama bu teselli olma bilincini tanrı bilerek ve isteyerek insanlara bahşetti ise?
nereden bakmak istiyorsanız en doğrusu odur.
şahsi fikrim, bizi başka bir hayat bekliyor, buna inanıyorum ama kanıtım yok. çünkü bu sadece tasavvur edilebilir bir şey bu da benim tasavvurum.
ölenlerin arkasından hayata tutunmamız için güçlü bir neden.
Sabrın kaynağıdır. Dünyayı daha çekilebilir kılar. Ne de olsa sonunda bir ölüm ve sonsuz mutluluk vaad eden bir hayat vardır. Varsındır, çekilsindir bu acılar.
(bkz: imanın şartları)
inanç meselesidir. bunu cehalet olarak algılayıp hakaret etme peşinde koşanlar kendi beyinsizliklerine yansın efendim. istersen muza taparım sanane pezevenk. kendisi gibi düşünmeyeni cahil sanan zavallıdır asıl.

neyse inanç meselesidir, vicdanidir, kişinin yalnızca kendisine özeldir.
bazılarımız bildiğini düşünebilir ancak ölümden sonrasını bilen, gidip de gelen yok. Ölümden sonrasına her insan şüphelidir. Eğer insanlar ölümden sonrasını bilselerdi; herhangi bir Tanrı, hiçlik yada farklı bir şey olduğunu , kesinlikle ölmeleri için hiçbir engel kalmayacaktı veyahut yaşamak için de bir sebep. Eğer gerçekten ölümden sonrasının hiçlik olduğunu bilseydik, şuan ki bulunduğumuz hayatı yaşamıyor olurduk. insanları ve düzeni bu şekilde tutan, insanları yaşamda tutan da budur; ölümden sonrasının bilinmezliği.