bugün

rte'nin bir tanıdığıyla, halkın ne kadar sövgüyü kaldırabileceği üzerine iddiaya girmesi sonucu sarfetmiş olabileceği sözdür.

konya'da gaz kaçağı sonucu havaya uçan kuran kursu için de "allah'ın takdiri.." denmişti değil mi..?
türkiye cumhuriyeti devleti başbakanının halkına(onların nazarında sadece bir seçmen) nasıl tepeden baktığının ispatı gibi bir açıklama.beyni yerine başka organlarıyla yorumladığı kader kavramını iğrenç bir şekilde gözler önüne sermiştir.önce tedbir sonra tevekkül demenin maaliyeti fazla gelmiş olacak ki allah a emanet diyerek yola devam edilmiştir.ama bu halk hesap soracak.bu gün değilse de mahşer günü hepinizden hesap soracak.

çok büyüklenme padişahım
senden büyük allah var.
bu diyen sunuda dedi: (bkz: ananida al git)
(bkz: ölüm yeni bir başlangıçtır)
(bkz: bir ölür bin diriliriz)
türkiye de evet... ama sadece madencilerin mi? türkiye de işçiysen zaten 1-0 malup başlarsın hayata... bkz tershane işçileri......
başbakandan tarafından sarfedilen inci gibi cümlelerinden biridir. artık doktor tarafından verilen yanlış ilaç yüzünden hasta olursak kusuru doktorda aramayacağız. kaderimiz buymuş diyip götümüze baka baka evin yolunu tutacağız. kusur sende değil seni başa getirenlerde.
doğrudur. ancak bu sözü kullananlardan birisi var ki ismini söyleyemeyeceğim işte o piç kurusuna acayip küfür etmek istiyorum hem de analı bacılı. inci sözlüğe çevirmek istiyorum burayı o göt yüzünden...
"2 bin metre aşağıda o kardeşlerimi gördüm. Onlar da orada iftar yaptım. Bu mesleğin kaderinde maalesef bu var. Bu mesleğe giren kardeşlerim de zaten bu tür şeylerin de olabileceğini bilerek giriyorlar..."
orjinalinde yukarda ki gibi yapılan açıklamanın sözlük yazarlarınca tekrar yorumlanmasıyla (artık neresiyle dinlemiş ve yorumlamışsa) ortaya çıkan başlık. türkiye tarihinde yerin 2 kilometre altında işçisiyle iftar yapan başka başbakan varmı ben bilmiyorum, bilen varsa yazsın.
onlarla iftar yapmanın onlara sosyal güvence getirmeyeceğini,
ölümü onlardan uzakta tutmayacağını bilen yazarların çok kızdığı gaftır bu.

mevzu halkçılıksa beyler, iftardan daha fazlası lazımdır.

benimle iftar yapan değil hakkım olanı alabildiğim yasa koyucular isterim ben. iftarı ben kendim de yaparım şova gerek yok beyler!
bu tarz söylemlerin, yurdum insanına hala şaşırtıcı gelmesi kendini bilmezliğindendir.

sevgili prenseslerim, bu ülkenin başbakanı bildiğiniz saklamadan, kaçınmadan, gururla, göğsünü gere gere cinlere inandığını deklare eden bir insan. bu hakikat ile yaşamaya alışın artık. çevrenizdeki insanlar, başbakanınız, cumhurbaşkanınız, komşunuz, belinde silah taşıyan polis cinlere inanıyor. kuvvetle muhtemel siz de inanıyorsunuz.

eldeki veriler bu olunca, açıklamaların; rasyonel ve nesnel olmasını beklemek en yumuşak tabirle ahmaklık olacaktır.

hiç debelenmeyin.

(bkz: cinlere inanan kişilere sorumluluk teslim etmek)
eldeki mantık da, ahlak da hepi topu bu. bu acayipliğin yüzlerce yıldır devam etmesini siz davet ettiniz, bedelini ödeyeceksiniz.

(bkz: #7722511)
imparatorluğumuzun padişahanın yeni gafı.
ne de meraklıyımışız yahu lafı evirip çevirip cambaza atmak. "erdoğan böyle dedi" gibi mesnetsiz iddialarda bulunmak. kaynak g tümdür, çünkü rte nin dediği maden çıkarma işinde bu gibi patlamaların olabileceğidir. bu işin doğasında bu vardır. siz ne kadar teknolojik olarak ileride de olsanız, kazmayı henüz vurmadığınız kayanın arkasındaki basınc, gaz vs. ölçüm yapamazsınız. maden çıkartma işi insansız yapılmadığı sürece bu gibi patlamaların olabileceğidir. kaldı ki maalesef acı ama gerçek olan şudur ki, bazen sigorta, sosyal güvence olmadığı halde orada çalışmak isteyenlerin hepsi kendi rızası dahilinde yerin derinliklerine inmiştir. ha bu rızanın olması haklı çıkarmaz taşeron firmayı o ayrı. ama bunu bildikleri halde ucuz yolla, medyanın gücünü de arkasına alarak hiç olmadık iddialara başvurmak acizliktir.

düddürü: bazısı bunu da dötünden anlamış. gelin tartışalım, nerede bu iş insansız yapılıyor, nerede risk %0 açıklasın. yoksa vur eksiye amk napiim...
(bkz: öldürmek kompradorların geninde var)
(bkz: etme cahille muhabbet her sözü ayrı incitir)
"orada çalışmayı kendin kabul ettin, sende de suç var." gibi bir ifadeyle değişik bir açıdan yaklaşılan söz.

o madenciler oraya zevkten veya spor olsun diye girmiş olsaydı, evet, yukarıdaki ifade doğru olurdu.

ama muhtemelen orada ölenler, heyecan arayan maceraperestler değil, başka şansları olmadığı için can güvenliğinin olmadığı bir yerde çalışmak zorunda kalanlardır. durum böyleyken, taşeron da hatalı ama o ayrı şeklindeki yaklaşımları yanlış buluyorum.
şahs-ı muhtereme bir suikast düzenlense kaderinde varmı diyecektiler kendileri acaba diye düşündüren olaydır.
cümleyi birebir kurmamış olsa bile zihniyetin bu olduğu açıkça ortadadır. çok değil bir kaç ay önce aynı acıları yaşayan cocukları düşündüm ilk duyduğumda. onlara yenileri eklendi. ve eklenmeye devam edecektir.
dün 19 Mayıstı.bir kanalda atamızın gençlere söylediği o güzel söze yer verilmişti. hani cumhuriyeti biz kurduk ... diye başlayan.
bugünün soyguncuları kalpazanları devletin her kademesine girmiş kokuşmuş vicdanların bir zamanlar genç olduğunu hatırladım birden. evet gençlerdi. o zamanki gençlerin ateşi, umudu, heyecanı, mücadelesi yokmuydu. belki de bu günden daha fazlaydı. o kadar fazlaydı ki ihtilale götürecek kadar karalı inançlı mücadeleciydiler. ne için bu ülke için. ne için geçmişin geleceği bu günler için. bu günse o gençler meclisimizin sağından solundan kendi insanına zulüm etmekten başka hiç bir işe yaramıyorlar. Artık korkuyorum. o günün ateşli vatan severleri, halkçıları, milliyetçileri hangi siyasi görüşten olursa olsun vicdanları kokuşmuş birer canavar oldular. ya bizler? bizlere gelecek vermeyenlerin elinden cocuklarımızın torunlarımızın geleceklerini nasıl alıcaz. bir başbakan böyle fütursuz açıklamalarla bize gelecek mi verir. dünyaya rezilmi eder apaçık ortada.one minute benzemiyor can bu ya.
Yazıklar olsun.Nasıl bir genişlik ve vurdumduymazlıkla söylenir böyle bir laf. 2010 yılında yaşıyoruz. Teknoloji almış yürümüş sen maden işçilerini ellerini kollarını sallata sallata yolluyorsun o kuyulara. Kader falan değil efendim bu ihmaldir.Rezilliktir.Kader deyipte çekilmek kolaya kaçmaktan başka nedir. Herzaman ki gibi talihsiz bir açıklıma. Şehitlerimize de kelle denmişti zamanında. Şaşıracak birşey kalmadı artık diye düşündükçe kendini her seferindebir aşama daha aşıyor boşbakan.
böyle bir başbakandan başka bir açıklama beklenemezdi zaten.
(bkz: darısı söyleyenlerin başına)
allah taksiratlarını affetsin ve kalanlara sabır versin temennilerimi yutkunarak yazdığım durum. utanç içindeyim. sarfedilen sözleri ne yazık ki gazeteden dokudum. ama katılmıyorum. kader değil. bu kader olamaz. açlık olur, sefalet olur, cehalet olur,boşvermişlik, boşverilmişlik olur hatta yapılan yanlış seçimler olur ama kader olamaz. bu cümleleri söyleyenler de kader'in arkasına sığınmamalı. yıllardır yaşanan grizu kazalarından hiç mi ders alınmamıştır? hiç mi teknolojik yatırım yapılmamıştır. hayır hiç mi utanılmamaktadır?

(bkz: yüzüne tükürdüm yarabbi şükür yağmur yağdı dedi)
(bkz: kader diyemezsin sen kendin ettin)
bazı kişilere göre birileri tarafından çarptırılan söz. şimdi bakıyorum... enine boyuna sağına soluna bakıyorum başka bir anlam çıkartamıyorum. ee madem o zaman bir laf edeceksin madem ki biz de cahiliz, e biz cahilsek vatandaş daha cahil o zaman söyleme kardeşim öyle bir laf çarptırmayalım biz de. yanlış anlaşılmayacak sözler söyle sende.
ölüm kaderdir. ihmal yüzünden ölmek ise kader değil cinayettir.
Lisede ''mantık'' dersi görmemiş bireylerin söyleyebileceği sözdür. Nasıl bir mantıktır yahu? Hem kader olacak hem ölüm olacak ve sadece madencide olacak.
kader anlayışını gözden geçirmesi gereken başpadişah söylemidir.
benim bildiğim kader tüm önlemler alındıktan sonra gerçekleşen duruma denir.
rtenin anlayacağı dilde açıklamak gerekirse; korunmasız sevişmede taraflardan biri kısır değilse hamilelik sözkonusu olur.