bugün
- gecenin şarkısı11
- liseden sonra günyüzü görmemek17
- dinsiz olmak15
- atatürk'ü görünce ağlayanlara allah akıl versin17
- herkesin atatürkçü olması23
- dubai çikolatası44
- iremga da ki ga'nın anlamı22
- kötü davranan erkoya aşık olma sendromu15
- sokak kedisi için para harcayan gerizekalı90
- nasıl bir sevgiliniz olmasını isterdiniz43
- bir trans ile kanka olur musunuz18
- evlenmenin amacı nedir sorunsalı25
- şeytandan bile daha kötü insanlar14
- turşu yeme perileri14
- bir sözlük kızının çoraplarını hediye olarak almak10
- uludağ sözlükte hiç kötü insan olmaması12
- sözlük yazarlarının çayları13
- esenyurt belediye başkanının gözaltına alınması31
- yiyip yiyip kilo alamamak10
- 194 hafta sonra mesaj atan kız18
- anahtar parti19
- bir parfüme 15 bin lira veren ekşici16
- anın görüntüsü17
- bik bik'in tapılası ayakları10
- ben onu adam ederim diyen kız15
- yürümekten keyif alınan caddeler11
- kelimelik12
- playstation 5 pro fiyatları11
- yazarlar ülkeyi yönetse yapacakları işler18
- kadınların konuşmasının yasaklanması12
- tuvaleti temiz bırakmamak15
- queen ravennaya alınabilecek hediyeler8
- mehmet şimşek12
- görücü usulü evlenmek19
- g s'i ermeni uşağıdır11
- queen ravenna'nın halloween bayramını kutlamak14
- stres azaltıcı basit aktiviteler19
- diyete başlamak15
- peşini bırakmayan eski sevgili9
- ela gözlü yazarlar birliği15
- 7 yıl kumarhanede çalıştım soruları alayım36
- kuresel10
- sana ateşli geceler yaşatacağım diyen kız17
- osmanlı bir hanım olmak13
- billie eilish'in sahnede yaptığı hareket9
- sözlükteki şişko kadınlar10
- 28 ekim 2024 galatasaray beşiktaş maçı27
- kombiyi açan sözlük yazarları9
- dünyanın yaşı11
- 65 yaşındaki sözlük abazanı14
Uyuyan birini öldürmek meşru müdafaa değildir. ileride beni öldürebilir diye birini öldürmek gibi bir kavram hiç yoktur. Bu israil"in potansiyel terörist kavramı gibi. Bu kadın katildir.
Hep kadınlar mı öldürülecek? Diye savunma yapan salaklar! Bir yılda kaç cinayet işleniyor ve kaçı kadin kaçı erkek maktüllerin. Kadın cinayeti diye birşey yok cinayet var. Ve bu kadında gece uyuyan eşini öldürmüş. Bahane beni satmak istiyordu. Seni satmak isteyen adama neden döndün? Umarım adalet yerini bulur ve hapse girer. Buraya zırt pırt daha önce yapılmış yanlışları taşımayın.
geçen yıl 1542 cinayet kurbanı var. bunların 369'u kadın. 1173 erkek için sokaklara dökülüp bu erkek cinayetleri bitsin diyen var mı?
derdiniz adalet olsun. erkek benim erkekliğime laf etti diye indirim almasın kadında beni satıyordu özgecan'a küfür etti diye indirim almasın.
geçen yıl 1542 cinayet kurbanı var. bunların 369'u kadın. 1173 erkek için sokaklara dökülüp bu erkek cinayetleri bitsin diyen var mı?
derdiniz adalet olsun. erkek benim erkekliğime laf etti diye indirim almasın kadında beni satıyordu özgecan'a küfür etti diye indirim almasın.
katildir.
Öldürme için çaba harcamamış 8 kurşun sıkmış. Birine 8 kurşun sıkmak için güce ihtiyacın yok. Tetiğe basmak yetiyor. Ve gariptir 3 ay baba evinde kaldıktan sonra kocasına dönüyor ve 2 gün sonra adamı uyurken öldürüyor. Katildir.
Hdp eş Başkan'ı Figen yüksekdağ'a Allah sizden razı olsun dediği günden beri beter olsun dediğim kadındır.
kadın cinayeti diye bir şey yoktur. cinayete cinsiyet yükleyen eblehler bunu anlasın. meşru müdafaa diye bir indirim falan almamış. meşru müdafaa için olay anında hayati tehlike içinde olman gerekiyor. uyuyan kişinin her hangi birine hayati tehdit oluşturması gibi durum söz konusu olamaz yahu.
hâlâ aklınıza suimisaller mi geliyor. sui misal, misal olmaz.
bahsettiğiniz kavram adalet. eşini öldürüp, erkekliğime laf etti diye indirim alan adamın indirim alması da hatadır, bu kadına tahliye verilmesi de hatadır.
hâlâ aklınıza suimisaller mi geliyor. sui misal, misal olmaz.
bahsettiğiniz kavram adalet. eşini öldürüp, erkekliğime laf etti diye indirim alan adamın indirim alması da hatadır, bu kadına tahliye verilmesi de hatadır.
Soyle bi makyaj yapilsa bildigin turkan soray. Valla dikkatli bakin cok benziyor.
Ayrica kendisini satmak isteyen kocasina cok direnmis, namusunu korumak icin bir cinnet aninda öldürmüştür. Kusura bakmayin ama ellerine sagliktir.
Ayrica kendisini satmak isteyen kocasina cok direnmis, namusunu korumak icin bir cinnet aninda öldürmüştür. Kusura bakmayin ama ellerine sagliktir.
alnından başlayıp elmacık kemiğinde biten kaşları vardır.
kendisi katildir.
katildir.
kendi ifadesi kanıt kabul edilip serbest bırakılan katil. dünya da bu konuda başka bir örnek olduğunu zannetmiyorum. yani artık kadınlar kocam beni satacaktı deyip kocalarını gece uyurken silahla kafalarına sıkarak öldürebilirler.
Beyler Çilem Doğan ile ilgili çok karışık mevzular dönüyor. HDP ziyaret etti hede hödö gibi basit bir siyasi muhabbet değil.
Kadın iyice taşak oğlanına döndü lan, hapis cezasını yeseydi daha bir yücelecekti gözümüzde baksana. Kadını kullanan kullanana.
Kadın iyice taşak oğlanına döndü lan, hapis cezasını yeseydi daha bir yücelecekti gözümüzde baksana. Kadını kullanan kullanana.
katildir.
f*ministlerin kadın duyarı katilliğini örtmeye çalışmıştır.
edit: bu kadın bi insanı öldürmedi mi ?
yanlış bir şey mi söyledim neden eksiliyorsunuz ?
f*ministlerin kadın duyarı katilliğini örtmeye çalışmıştır.
edit: bu kadın bi insanı öldürmedi mi ?
yanlış bir şey mi söyledim neden eksiliyorsunuz ?
hala sokaklarda rahat rahat dolaşabilen katildir.
nerede bu savcılarımız ?
nerede bu savcılarımız ?
Avukatı fetöden tutuklanmıştır.
bir sonraki duruşmasında birlikte olmak için merakla beklediğim şartlı tahliye ile serbest bırakılan kadındır.
haberlerden önce buraya ilk notları ben düşerim inşallah.
öz müdefa haktır unutmamalı, unutturmamalıyız.
haberlerden önce buraya ilk notları ben düşerim inşallah.
öz müdefa haktır unutmamalı, unutturmamalıyız.
pkk sempatizanı azgın bir cahildir, çöptür, değersizdir.
Mahkemede verdiği ifadesini aşağıya bırakıyorum, dinlene dinlene okursunuz. Bu güzel ablamızın bir vurgusuna dikkatinizi çekmek isterim afedersiniz. Bu kadıncağız devamlı bu kelimeyi kullanıyor. Ve ne için kullanıyor biliyor musunuz? Aşk için ,sevgi için , sevdiği adamın yeşil gözleri için. Bunlar ayıp şeyler değil canım ablam neden afedersin diyorsun? Asıl sen affet hiçbirimiz sana yardım etmedik. Hatta polisimiz bile. Sonunda sen ölümden döndün de katil oldun.
Bu hanım efendinin allah yardımcısı olsun. Ama daha önemlisi bu hanımla aynı durumda olan milyonlarca kadınımızın, allah ' ın bize emanet ettiği canların allah yardımcısı olsun. Fakat bu kadar değil. Yani dua etmek yeterli hiç değil. Bu kadın defalarca polis denen piçlere gidiyor. Onlar ise görevini yapmak yerine kendi akıllarınca nasihat ediyor ve hatta sonrasında kocasına söylüyor yani şikayet ediyorlar. Küfür etmekle düzelmez. Herkesin komşusundan haberdar olması gerekiyor. Peygamber boşuna mı dedi 'az daha siz komşuları birbirinize varis yapacaktım' diye. Kimsenin haberi olmaz ama komşunun olur. O yüzden komşularımızla ilişkilerimizi kuvvetlendirelim, onlarla muhabbetimizi arttıralım, ziyarete gidelim, yemek gönderelim ve ilgilenelim arkadaşlar. ilgilenelim ki böyle vakıalar yaşanmasın, ilgilenelim ki Allah " karşı komşun karısını pazarlayıp döve döve öldürürken sen
Ne yaptın ?" Diye sorduğunda cevap verebilelim.
işte çilem hanımın insanı ağlatan ifadesi:
--spoiler--
Türkiye onu kocasını öldüren kadın olarak tanıdı. Çilem Doğan, eşinden gördüğü şiddete dayanamayıp kocasını öldürdü ve başından geçenleri tek tek anlattı. Çilem Doğan'ın anlattıkları ise kan donduran cinsten. işte Evrensel Gazetesi'nde yer alan o haber:
"BEN AŞIK OLUP EVLENECEĞiM DEDiM"
Olay şöyle oldu Hakim Bey ben anlatayım en baştan; insan çocukken, anasında babasında ne yoksa onu arıyor demek ki. 14-15 yaş da çocuk yaşı bence. Annem sürekli bir evi çekip çevirme telaşında, baba desen ne iş bulsa onun peşinde, kolay değil evde kaç nüfus onun eline bakıyor. Yani evde a’federsin aşk yok Hakim Bey. Zaten daha yeni genç olmuşum, kalbim her daim ağzımda, televizyonda izliyorum dizileri, nasıl da tutkulu aşklar, kıskançlıklar, vazgeçememeler. Çocukmuşum daha ama kazınmış aklıma, “ben aşık olup evleneceğim” dedim.
BEN BUNUN YEŞiL GÖZÜNE KANDIM
istedim ki uyurken yüzüne keyifle bakayım, bir bulgur bile pişse evde soframı özenerek kurayım. Ben bunun afedersin yeşil gözüne kandım Hakim Bey. Yeşil böyle çayır çimen ormandır ya hani; ruhum kanatlanıp uçacak sandım. Yeşile uzun bakılır, bıkılmaz sandım. Çocuk da değildim artık ya işte insanın gönlü kaymayıversin. Kabul ediyorum. Buraya kadar benim suçum. O çok ağladığım film gerçekmiş; sevgi emekmiş, bilemedim. Cahilliğime verin. Ama yeminle gerisinin günahı bende değildir.
29. GÜNDE DAYAK ATMAYA BAŞLADI
28 gün sürdü o yeşil gözlerin derinliği, 29. gün yediğim yumrukla al oldu elmacık kemiklerim, sonrasında öğrendiğim; morluklar iyileşirken yeşile dönüyor insan derisinin rengi. O’dur yani. Bitmedi Hakim Bey. Bir yumrukla bitmedi. Ne iş yaptığını bilemiyordum, dükkanı vardı esnaf sanıyordum. Milleti haraca bağladığından, tefecilikten kazandığı ile benim çorba kaynattığımdan haberim yoktu. Her öğrendiğim yeni bir iz oldu bedenimde. Allar mora, morlar yeşile dönüştü. Ben zaten elimden geleni yaptım. Mahkemede ben değil, o sanık olsun istedim.
KARAKOLA DEFALARCA ŞiKAYET ETTiM
Her bir fiskeden sonra karakolda aldım soluğu. insanım sandım devlet nezdinde. Devletin verdiği nikah cüzdanı benim yaralarımdan daha geçer akçe çıktı. Her seferinde benzer tavsiyeler ile yollandım karakoldan. Azıcık sabırlı olacaktım, yuva kolay kurulmuyordu, biraz suyuna gideydim, erkeklik onurunu rahat bırakaydım. Aile içinde olan biraz da aile içinde kalsındı. Canım çok yanıyordu ama Hakim Bey. Onun erkeklik onurunun limiti yoktu. Fasulye kılçıklıysa onuruna mı dokunuyordu? Çocuk yaramazlık yaparsa gururu mu zedeleniyordu? Halı bizim namusumuz muydu da leke olunca beynimde patlıyordu? Ellerime bakın Hakim Bey, çamaşır suyu ile çatlamıştır, bir de ciğerimi görebilsek keşke, kederden ve soluduğum deterjanlardan çoktan solmuştur.
Dedim ki kendime, benim canım değilse de, kendi parası, yasası bu devletin önemlidir. Bu adam yasaları çiğniyor, bari gideyim onu ihbar edeyim. Dövmekten yargılanmazsa, eve giren kanlı paradan yatsın bari. En azından soluk alırdık birkaç yıl kızımla ben. Kızım var benim Hakim Bey, ellerinizden öper. Çok akıllı çok usludur aslında.
Çilem Doğan: Kadınlar ölmesin biraz da erkekler ölsün ViDEO
POLiS GiTTi, DURUMU KOCA DEDiĞiM ADAMA ANLATTI
Hamileyken yediğim dayaklardan bir haller oldu sanırdım başlarda. Ama demek ki anasına daha da dert olmamak için Tanrı vergisi sakin oldu yavrucak. Benim ihbarlar kafi gelmedi. Savcıya söyler sandığım polis gitti durumu koca dediğim adama anlattı. Yolun başında göründüğünde anladım. Malum olmuştu zaten, kalbim ağzımda atıyordu gün boyu. Analık refleksi de istersen Hakim Bey, ilk iş kızıma sarılıp kokladım. insan öleceğini anlıyor biliyor musun? Kırar gibi çaldı kapıyı. ilk 10-15 dayaktan sonra, insan korkmaz oluyor kaba dayaktan. Canının ne kadar yanacağını biliyorsun. Acı eşiğin de yükseliyor. Yine de her seferinde yüreğin ağzına geliyor, için kanıyor gibi hissediyorsun. için kanarsa ölürsün. Biz filmlerden, biz ölenlerden öyle gördük. Dayaktan değil de ölmekten korkar oluyor insan.
"ÇOCUĞU ODAYA GÖTÜR" DEDi
Öyle bir ölüm korkusu vardı yine içime. Ama ilk kez o gece, çocukken anamın yaptığı keşkeğin tadı geldi ağzıma. Bir de çocukluğumdan kısacık bir piknik anısı, ayaklarımı dereye sokmuş oynarken annemin elime tutuşturduğu ekmek arası köfte, bir de kızım doğduğu gece kucağımda bir bebek kokusu ile daldığım yorgun ama mutlu ilk uyku. insanın hayatı bir film şeridi gibi geçiyorsa ölmeden önce gözlerinin önünden; işte benim mutlu sahnelerim de bu kadarcıkmış demek ki. “Çocuğu odaya götür” dedi bana. Ahlakı da bu kadar işte, anasız kalsın çocuk, ama anasını da ölü gözleri tavana bakarken hatırlamasın istedi herhal.
TÜM PLANIM, AZICIK DAHA HAYATTA KALMAKTI
Aklımdan o kadar çok şey o kadar kısa sürede geçti ki Hakim bey, ben inanın sandığınızdan daha akıllıyım sanırım. Uzattım biraz kızımı odaya götürüp yatırma faslını. Hatta sonra bir de “dur çamaşırları asayım” dedim. Ama bu kadardı yeminle Hakim Bey. Tüm planım azıcık daha hayatta kalabilmekti. Bir kaç dakika daha. Yüzümde patlayan kabza planda yoktu, yatağa savrulmayı planlamadım, elim yeminle kazara girdi yastığın altına. O yastığın altına daha o sabah silah sakladığını bile bilemezdim. Gözlerini görseniz, kafasından çok daha öndeydi, tükürükleri yüzümde patlıyordu. Yumruğu öyle hızlı iniyordu ki aralarda nefes bile alamıyordum.
200 KiLOLUK MERMiYi KUCAKLAYAN SEYiT ÇAVUŞ'U HATIRLAYIN
Seyit Çavuş’u hatırlayın Hakim Bey, bize ortaokulda anlattılardı. 200 kiloluk mermiyi kucaklayıveren Seyit Çavuş. Savaş gibi bir şeydi, memleket değil, ben elden gidiyordum. Elim metale değdi. 200 kiloluk mermiyi kavrar gibi, parmaklarım yerini buluverdi. Yoksa Hakim Bey yeminle, sahil kenarında balon bile vurmuş değildim. Sıktım mı hatırlamıyorum, kaç kere sıktım hatırlamıyorum. Üzerime düştü bir onu biliyorum, bir de ağırlığından kurtulmaya çalıştığımı. Üzerimde hep bir ağırlıktı zaten ama böylesini ilk yaşadım. Nasıl kalktım bilmiyorum, kızımı nasıl aldım kucakladım, ayağımda terlik var mıydı, üstüm kan mıydı vallaha hatırlamıyorum. Öldüğünü duyunca kendim geldim söyledim Hakim Bey. “Sanırım ben yaptım” dedim. '
O ÖLMESE BEN ÖLECEKTiM
Nasıl oldu anlamadım ama sanırım ben yaptım. Erkekler takım elbise giyip önüne bakınca cezası iniyor, benim takımım, kravatım yok. Annem apar topar bu tişörtü bulabilmiş. Bir de ne yalan söyleyeyim hayatta kalmış olmanın saklayamadığım bir sevinci var içimde. O ölmese ben ölecektim. O size, beni pazarlamaya karar verdiğini söylemeyecekti, başka adamların koynuna beni sokma planlarını anlatmayacaktı, benim patlıcan fazla pişti diye, perdeler azıcık kirlendi diye, masada kırıntı kaldı diye yediğim dayakları söylemeyecekti, kaç kere hastanelik olduğumdan bahsetmeyecekti. Çay bahçesinde çekilmiş bir fotoğrafım var. Biraz yan gülmüşüm. Belki de o fotoğrafı gösterip namussuz karılar gibi çıkmış filan diyecekti. Karısını başka adamlara satan o değilmiş gibi “namusumu temizledim” diyecekti. Siz onu 3-5 yılla yargılayıp, namusu kirlendi diye mazur görüp, yandan gülüşümü tahrik sayıp bir de üzülecektiniz adama. Oysa namus benimdir Hakim Bey, bir kağıda imza attık diye kimselere bırakmam. Sonuna kadar idare edebilmiş olmam, elaleme değil de başıma gelenleri hep karakollara anlatmış olmam, kızıma hiç fark ettirmemiş olmam namusumdur.
O YAPTIKLARINDAN UTANMAMIŞ, BENiM UTANACAK BiR ŞEYiM YOK
O utanmamış yaptıklarından, benim utanacak bir şeyim yoktur. içimdeki hayatta kalma mutluluğunu atamıyorum Hakim Bey. Ağlayamamam bundandır. Ne yalan söyleyeyim aynı acının çemberinden geçmiş, sağ kalabilmiş kadınlarla aynı koğuşta, bir ömür kazasız belasız da yaşarım ben ama benim bir kızım, bir de memleketin aç kaldığı bir adalet var.
ÖLDÜYSE HEPSi BENiM SUÇUM MU?
Gel sen, ölmedim diye beni cezalandırma, benim bir derdim; kızımın bari mutlu olmasıdır. Yanında ben olayım. Can alan bir katil değil, can derdinde bir kadın de bana. Kurşunla yatıp kurşunla kalkan, yastığın altında silahla yatan adamlar hiç eceliyle ölmüş mü? Hem sevebilseydi o da ölmezdi di mi ama? Öldüyse hepsi benim suçum mu?
--spoiler--
Bu hanım efendinin allah yardımcısı olsun. Ama daha önemlisi bu hanımla aynı durumda olan milyonlarca kadınımızın, allah ' ın bize emanet ettiği canların allah yardımcısı olsun. Fakat bu kadar değil. Yani dua etmek yeterli hiç değil. Bu kadın defalarca polis denen piçlere gidiyor. Onlar ise görevini yapmak yerine kendi akıllarınca nasihat ediyor ve hatta sonrasında kocasına söylüyor yani şikayet ediyorlar. Küfür etmekle düzelmez. Herkesin komşusundan haberdar olması gerekiyor. Peygamber boşuna mı dedi 'az daha siz komşuları birbirinize varis yapacaktım' diye. Kimsenin haberi olmaz ama komşunun olur. O yüzden komşularımızla ilişkilerimizi kuvvetlendirelim, onlarla muhabbetimizi arttıralım, ziyarete gidelim, yemek gönderelim ve ilgilenelim arkadaşlar. ilgilenelim ki böyle vakıalar yaşanmasın, ilgilenelim ki Allah " karşı komşun karısını pazarlayıp döve döve öldürürken sen
Ne yaptın ?" Diye sorduğunda cevap verebilelim.
işte çilem hanımın insanı ağlatan ifadesi:
--spoiler--
Türkiye onu kocasını öldüren kadın olarak tanıdı. Çilem Doğan, eşinden gördüğü şiddete dayanamayıp kocasını öldürdü ve başından geçenleri tek tek anlattı. Çilem Doğan'ın anlattıkları ise kan donduran cinsten. işte Evrensel Gazetesi'nde yer alan o haber:
"BEN AŞIK OLUP EVLENECEĞiM DEDiM"
Olay şöyle oldu Hakim Bey ben anlatayım en baştan; insan çocukken, anasında babasında ne yoksa onu arıyor demek ki. 14-15 yaş da çocuk yaşı bence. Annem sürekli bir evi çekip çevirme telaşında, baba desen ne iş bulsa onun peşinde, kolay değil evde kaç nüfus onun eline bakıyor. Yani evde a’federsin aşk yok Hakim Bey. Zaten daha yeni genç olmuşum, kalbim her daim ağzımda, televizyonda izliyorum dizileri, nasıl da tutkulu aşklar, kıskançlıklar, vazgeçememeler. Çocukmuşum daha ama kazınmış aklıma, “ben aşık olup evleneceğim” dedim.
BEN BUNUN YEŞiL GÖZÜNE KANDIM
istedim ki uyurken yüzüne keyifle bakayım, bir bulgur bile pişse evde soframı özenerek kurayım. Ben bunun afedersin yeşil gözüne kandım Hakim Bey. Yeşil böyle çayır çimen ormandır ya hani; ruhum kanatlanıp uçacak sandım. Yeşile uzun bakılır, bıkılmaz sandım. Çocuk da değildim artık ya işte insanın gönlü kaymayıversin. Kabul ediyorum. Buraya kadar benim suçum. O çok ağladığım film gerçekmiş; sevgi emekmiş, bilemedim. Cahilliğime verin. Ama yeminle gerisinin günahı bende değildir.
29. GÜNDE DAYAK ATMAYA BAŞLADI
28 gün sürdü o yeşil gözlerin derinliği, 29. gün yediğim yumrukla al oldu elmacık kemiklerim, sonrasında öğrendiğim; morluklar iyileşirken yeşile dönüyor insan derisinin rengi. O’dur yani. Bitmedi Hakim Bey. Bir yumrukla bitmedi. Ne iş yaptığını bilemiyordum, dükkanı vardı esnaf sanıyordum. Milleti haraca bağladığından, tefecilikten kazandığı ile benim çorba kaynattığımdan haberim yoktu. Her öğrendiğim yeni bir iz oldu bedenimde. Allar mora, morlar yeşile dönüştü. Ben zaten elimden geleni yaptım. Mahkemede ben değil, o sanık olsun istedim.
KARAKOLA DEFALARCA ŞiKAYET ETTiM
Her bir fiskeden sonra karakolda aldım soluğu. insanım sandım devlet nezdinde. Devletin verdiği nikah cüzdanı benim yaralarımdan daha geçer akçe çıktı. Her seferinde benzer tavsiyeler ile yollandım karakoldan. Azıcık sabırlı olacaktım, yuva kolay kurulmuyordu, biraz suyuna gideydim, erkeklik onurunu rahat bırakaydım. Aile içinde olan biraz da aile içinde kalsındı. Canım çok yanıyordu ama Hakim Bey. Onun erkeklik onurunun limiti yoktu. Fasulye kılçıklıysa onuruna mı dokunuyordu? Çocuk yaramazlık yaparsa gururu mu zedeleniyordu? Halı bizim namusumuz muydu da leke olunca beynimde patlıyordu? Ellerime bakın Hakim Bey, çamaşır suyu ile çatlamıştır, bir de ciğerimi görebilsek keşke, kederden ve soluduğum deterjanlardan çoktan solmuştur.
Dedim ki kendime, benim canım değilse de, kendi parası, yasası bu devletin önemlidir. Bu adam yasaları çiğniyor, bari gideyim onu ihbar edeyim. Dövmekten yargılanmazsa, eve giren kanlı paradan yatsın bari. En azından soluk alırdık birkaç yıl kızımla ben. Kızım var benim Hakim Bey, ellerinizden öper. Çok akıllı çok usludur aslında.
Çilem Doğan: Kadınlar ölmesin biraz da erkekler ölsün ViDEO
POLiS GiTTi, DURUMU KOCA DEDiĞiM ADAMA ANLATTI
Hamileyken yediğim dayaklardan bir haller oldu sanırdım başlarda. Ama demek ki anasına daha da dert olmamak için Tanrı vergisi sakin oldu yavrucak. Benim ihbarlar kafi gelmedi. Savcıya söyler sandığım polis gitti durumu koca dediğim adama anlattı. Yolun başında göründüğünde anladım. Malum olmuştu zaten, kalbim ağzımda atıyordu gün boyu. Analık refleksi de istersen Hakim Bey, ilk iş kızıma sarılıp kokladım. insan öleceğini anlıyor biliyor musun? Kırar gibi çaldı kapıyı. ilk 10-15 dayaktan sonra, insan korkmaz oluyor kaba dayaktan. Canının ne kadar yanacağını biliyorsun. Acı eşiğin de yükseliyor. Yine de her seferinde yüreğin ağzına geliyor, için kanıyor gibi hissediyorsun. için kanarsa ölürsün. Biz filmlerden, biz ölenlerden öyle gördük. Dayaktan değil de ölmekten korkar oluyor insan.
"ÇOCUĞU ODAYA GÖTÜR" DEDi
Öyle bir ölüm korkusu vardı yine içime. Ama ilk kez o gece, çocukken anamın yaptığı keşkeğin tadı geldi ağzıma. Bir de çocukluğumdan kısacık bir piknik anısı, ayaklarımı dereye sokmuş oynarken annemin elime tutuşturduğu ekmek arası köfte, bir de kızım doğduğu gece kucağımda bir bebek kokusu ile daldığım yorgun ama mutlu ilk uyku. insanın hayatı bir film şeridi gibi geçiyorsa ölmeden önce gözlerinin önünden; işte benim mutlu sahnelerim de bu kadarcıkmış demek ki. “Çocuğu odaya götür” dedi bana. Ahlakı da bu kadar işte, anasız kalsın çocuk, ama anasını da ölü gözleri tavana bakarken hatırlamasın istedi herhal.
TÜM PLANIM, AZICIK DAHA HAYATTA KALMAKTI
Aklımdan o kadar çok şey o kadar kısa sürede geçti ki Hakim bey, ben inanın sandığınızdan daha akıllıyım sanırım. Uzattım biraz kızımı odaya götürüp yatırma faslını. Hatta sonra bir de “dur çamaşırları asayım” dedim. Ama bu kadardı yeminle Hakim Bey. Tüm planım azıcık daha hayatta kalabilmekti. Bir kaç dakika daha. Yüzümde patlayan kabza planda yoktu, yatağa savrulmayı planlamadım, elim yeminle kazara girdi yastığın altına. O yastığın altına daha o sabah silah sakladığını bile bilemezdim. Gözlerini görseniz, kafasından çok daha öndeydi, tükürükleri yüzümde patlıyordu. Yumruğu öyle hızlı iniyordu ki aralarda nefes bile alamıyordum.
200 KiLOLUK MERMiYi KUCAKLAYAN SEYiT ÇAVUŞ'U HATIRLAYIN
Seyit Çavuş’u hatırlayın Hakim Bey, bize ortaokulda anlattılardı. 200 kiloluk mermiyi kucaklayıveren Seyit Çavuş. Savaş gibi bir şeydi, memleket değil, ben elden gidiyordum. Elim metale değdi. 200 kiloluk mermiyi kavrar gibi, parmaklarım yerini buluverdi. Yoksa Hakim Bey yeminle, sahil kenarında balon bile vurmuş değildim. Sıktım mı hatırlamıyorum, kaç kere sıktım hatırlamıyorum. Üzerime düştü bir onu biliyorum, bir de ağırlığından kurtulmaya çalıştığımı. Üzerimde hep bir ağırlıktı zaten ama böylesini ilk yaşadım. Nasıl kalktım bilmiyorum, kızımı nasıl aldım kucakladım, ayağımda terlik var mıydı, üstüm kan mıydı vallaha hatırlamıyorum. Öldüğünü duyunca kendim geldim söyledim Hakim Bey. “Sanırım ben yaptım” dedim. '
O ÖLMESE BEN ÖLECEKTiM
Nasıl oldu anlamadım ama sanırım ben yaptım. Erkekler takım elbise giyip önüne bakınca cezası iniyor, benim takımım, kravatım yok. Annem apar topar bu tişörtü bulabilmiş. Bir de ne yalan söyleyeyim hayatta kalmış olmanın saklayamadığım bir sevinci var içimde. O ölmese ben ölecektim. O size, beni pazarlamaya karar verdiğini söylemeyecekti, başka adamların koynuna beni sokma planlarını anlatmayacaktı, benim patlıcan fazla pişti diye, perdeler azıcık kirlendi diye, masada kırıntı kaldı diye yediğim dayakları söylemeyecekti, kaç kere hastanelik olduğumdan bahsetmeyecekti. Çay bahçesinde çekilmiş bir fotoğrafım var. Biraz yan gülmüşüm. Belki de o fotoğrafı gösterip namussuz karılar gibi çıkmış filan diyecekti. Karısını başka adamlara satan o değilmiş gibi “namusumu temizledim” diyecekti. Siz onu 3-5 yılla yargılayıp, namusu kirlendi diye mazur görüp, yandan gülüşümü tahrik sayıp bir de üzülecektiniz adama. Oysa namus benimdir Hakim Bey, bir kağıda imza attık diye kimselere bırakmam. Sonuna kadar idare edebilmiş olmam, elaleme değil de başıma gelenleri hep karakollara anlatmış olmam, kızıma hiç fark ettirmemiş olmam namusumdur.
O YAPTIKLARINDAN UTANMAMIŞ, BENiM UTANACAK BiR ŞEYiM YOK
O utanmamış yaptıklarından, benim utanacak bir şeyim yoktur. içimdeki hayatta kalma mutluluğunu atamıyorum Hakim Bey. Ağlayamamam bundandır. Ne yalan söyleyeyim aynı acının çemberinden geçmiş, sağ kalabilmiş kadınlarla aynı koğuşta, bir ömür kazasız belasız da yaşarım ben ama benim bir kızım, bir de memleketin aç kaldığı bir adalet var.
ÖLDÜYSE HEPSi BENiM SUÇUM MU?
Gel sen, ölmedim diye beni cezalandırma, benim bir derdim; kızımın bari mutlu olmasıdır. Yanında ben olayım. Can alan bir katil değil, can derdinde bir kadın de bana. Kurşunla yatıp kurşunla kalkan, yastığın altında silahla yatan adamlar hiç eceliyle ölmüş mü? Hem sevebilseydi o da ölmezdi di mi ama? Öldüyse hepsi benim suçum mu?
--spoiler--
Kelimeler düğüm düğüm boğazımda. Ne gıkım çıkıyor ne parmaklarım yazıya dökebiliyor.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar