bugün

engebeli bir arazideyse eğer sadece yere, yoluna bakar. hayatta kendisini herzaman yere, yoluna veren insan kendisine rehberlik edicek iki göze sahiptir. bir gözünü saçma sapan hayallere, değmeyen insanların peşine takarsa eğer, kendisine rehberlik edicek sadece bir gözü kalır. sıçtığının resmidir. hee zaten iki gözümü aynı anda farklı noktalara odaklayamam diyen bir superior varsa aramızda, kendisi bu konunun dışında merak etmesin.
özgüven eksikliği vardır.
etrafta çıkarcı insanlar olduğunda onların sahte sevimliliklerini görmek istemeyen insandır. bir de kulaklığını takarsa tam olur.
benimdir. Kafamda bir sürü düşünce, dert vs. Olduğu için yere bakmak daha mantıklı geliyor, onları düşünüyorum o yüzden. Karşıyada bakıyorum ama önemli birşey olduğunda bakıyorum.
kimsenin karısında kızında gözü olmayan insandır.
genellikle yerde para bulmaya yarayan yurume turudur.
iğrenç heriflerin tükürüğüne, sümüğüne yada atılan yapış yapış sakızlara basmadan yoluna gitmek isteyen insandır. asıl elinde telefon mal mal yürüyenler daha gariptir.
Hayal kurmuyordur.
kimseyle yüz göz olmak istemiyordur.ortalık sapık kaynıyor insanın gözüne gözüne bakıyorlar.
edepli, ahlaklı insandır. ya da para arıyordur.
yerde dolaşan börtü böceğe dikkat eden insandır. yanında beraber yürüdüğü birisi varsa 'lan sümüklü böcek' 'lan karınca yuvasına basacan' diyerek arkadaşının üzerine atlaması, ani hareketlerle onu itip kakması muhtemeldir.

(bkz: ben)

elemanlarda refleks oldu artık. benim sesimi duyunca ani duruşlar yapıyorlar.
etraftaki kazir fuhş u fucurata nazar etme arzusunda olmayan garibane bir ferddir.
muhafazakar bir ailede yetişmiştir.
Dertli, düşünceler içerisinde ki insandır.
etraftaki öküz dana ve daha envai çeşit hayvanlardan bi nebze korunma şekli.
belki de biraz sakardır. bir şeylere takılıp düşmek istemiyordur.
nedense birçok insan, gözleri yere en fazla 90 derece olan bakış açısına sahiptir. 90 dereceden sonrası bir çoğu için kör noktadır. Sokakta, çarşıda yürürken yukarıda ne var aklına gelmez. daha önce bin kere geçtiği yere uzaktan geniş açıyla bakabilirse eğer, o yer artık daha farklı gözükecektir. daha önce görmediği binalar, eski tipte nostaljik pencereler, balkonunda sigara tüttürüp etrafı izleyenler, altıncı yedinci kattaki ilginç reklamlar... şehrin üst kısmındaki ayrıntılar.
Dertleri boyunu aşmış olabilir.
dünyadan alacak bir şeyi kalmamış olabilir.
Şöyle bir dizeyi aklıma getirir ;

Ve eğer gitmişse sevilen
Başını öne eğerek yürürken öğreniyor seven
Kaldırımların çizgilerine basmadan yürümeyi..
sünneti yerine getiren insan.
yere baktığım yaşlar vardı, yaş ilerledikçe sonra kafa otomatikmen yukarı kalkıyor.

aynı hötün kalkması gibi.
bir şeyler yaşamış insan evladıdır.
ilkokul dönemlerinde bir senem böyle geçti, insanların yüzüne bakamadım hiç, korktum.
okula gidiyorum, kestirmeden giricem caminin yanından, ki bordo yelek giyen beyaz saçlı
amcadan taze gevrek alayım yanına da üçgen peynir, kantinin pahalı tostlarına düşmeyeyim diye.
ulan tam köşeyi döndüm adam sarstı, tuttu omuzlarımdan. tam hatırlamasam da "burdan geçme"
hede hödö bişeyler homurdandı. sıyrıldım adamdan 15 metre yürüdüm arkamdan bağırıyor bu;
-genç paranı düşürdün !

ulan eminim arka cebimde 5 lira var. bakıyorum yok, düşürmemin imkanı yok.
kafamda deli sorular, sabahın yedisi, bir allahın kulu yok etrafta.
gitsem bu adam kaçırcak mı beni, böbreği mi vercez adama, korkuyom da deli gibi.
tam o "yabancılardan bir şey alma evladım" dönemi.
acaba diyorum bu adam tırnakladı benim parayı cepten,
sonra ufacık cocuk diye acıdı da geri mi vercek, kesemiyorum durumu.

neyse simitci amcaya gittim anlattım durumu. gittik birlikte aldık parayı.
ama bir hafta kimseye bir şey diyemedim, okul yolunu değiştirdim.
anlattım sonra bizimkilere, inspector peder işe koyuldu hemen.
mahallenin delisi miymiş neymiş adam, demek harbi düşürmüştüm parayı.
ellerim ceplerimde kaldıramadım kafayı yaklaşık bir sene. acayip.
telefonda bir şeyler yaziyordur bu kardeşimiz. yakındır çukura takılıp tökezlemesi, uzun boylu ise ağaç dalının gözünü son anda sıyırması an meselesidir.
özgüven problemi vardır.