bugün

beklenmeyen bir durumdur ve aşık olduğu kişiye şunları yazar;

belki yeni tanıştık, belki birbirimizi tam tanımıyoruz. konuşmayı kabul ettiğinde bir ışık parladı gözlerimde. nedenini biliyorum.
gözlerini gördüğüm an titrek ellerimle yazmaya başladım bunları. attığın her gülücük sanki günüme doğan bir güneş gibiydi. şuan bunları yazarken ellerimin titreyişini görmeni ne çok isterdim. karşında durup gözlerine baksam ne halde olacağımı düşünemiyorum. öyle bir heyecan basıyor ki içimi, aklıma sen gelince ne söyleyecek söz kalıyor, ne de düşünmeye aklım idrak ediyor. kalbimin sesini duyuyorum. yazdığım her kelimeyle, sanki göğüs kafesimi parçalayacak gibi vuruşunu hissediyorum. bu yaşadıklarımın anlamı ne neden böyle oluyor bilmiyorum belki sen biliyorsundur. ilk defa sözlerim bu kadar anlamsız, yarım kaldı. ilk defa birinin karşısında bu kadar çaresizim.
olabilendir. aslında gözleridir o.
çünkü aşk kurban olduğum ya resulallahtan gelmiştir.
Kendini kandırmaktır.
lakin öyle değildir.
aşkın ne zaman ve ne şekilde karşımıza çıkacağının belli olmayacağının en güzel örneğidir aslında.
Karsi tarafa bunu soylediginizde inanmayacaktir. Şipsevdi oldugunuz içinde sizinle bir daha konuşmayacaktır. *
Zaten hep yeni tanışılan birine aşık olmaz mıyız? Önceden tanıdıklarımıza aşık olmayız, tanırız ve en fazla iyi insan kategorisine koyarız. Hemen değil ama güçlü bir hoşlanma etkisiyle, yeterince zaman geçirilir, iyi tanıma fırsatı olursa olabilecek durumdur.
aşk öyle bir kere de olmaz azizim.
hayranlıktır etkilenmedir güzel/yakışıklı bulmadır o en fazla dediğim başlık.

birinin burnunun akmasına da yanlışlıkla yüzünüze hapşırmasına da gülüp geçebiliyorsanız, onu her şeyiyle tanıyor ve hala vazgeçemiyorsanız,
işte aşk o'dur.
endiseye gerek yok, zamanla gecer...
yapı olarak yapamadığım ve gerçekdışı olduğunu düşündüğüm durum. en fazla hoşuna gider ve tanımak istersin. aşk çok daha derinliği olan ve bence daha özel bir duygu. öyle 2 günde oluşan duyguya saygı duymuyorum.