bugün

Evet, kimi zaman uzun soluklu, kimi zaman ise şıp diye bitendir. Şimdi düşünüyorum da, aşk küçük bir çocuk.

düzeyli bir ilişki yaşamanın ilk kuralı olarak insan hoşgörülü olmayı seçiyor. Yani hep aklımızdan bu geçer, 'ne kadar samimi olursam, o da bana karşı o kadar samimi olur' düşüncesindedir insan. Gel gör ki, bunun süreci çok kısadır. sen uyumadan, duşa girmeden, işten çıkınca, bir arkadaşınla buluşmadan önce bile arar, haber edersin meraklanmasın diye. Karşılığında aynı davranışı göremeyince de dellenirsin. evet, aynen öyle bir durumun içindeyim ve kafama bir tornavida sokmadan önce sakinleşmek için yazıyorum. Kelime düşünce sayım da sapıttığından yazım biraz karmaşık ve anlaşılmaz bir hâl almış olabilir. çünkü şu an yazdığım yazıyı başa dönüp tekrar okumayacağım. ulan, insan her şey güzel olsun, hır gür çıkmasın' diyor ama, olmuyor işte. soktuğumunun avmleri ya, ne işin var güzelim senin avm de alış verişte yapmıyorsun, git evine kır bacağını otur koltuğunda, sevgilini ara, onunla güzel planlar yap vs. neyse, konu iyicene çığrından çıktı sanırım, hemen toparlıyorum...

Yeni başlayan bir aşk'ı hayatımızın her bir karesinde olduğu gibi sistemler ve kurallarla döşemeliyiz. Aksi taktirde bıraktığınız sigaraya 2 kat fazla içmek suretiyle tekrar başlarsınız. Sistemler, sistemler fuck the sistemler. Gereklidir efenim. Oturcaksın ilişkin ile ilgili kurallarını koyacaksın, ağır başlı olacaksın. Ha, noldu, koyulan kurallara uyulmadı mı? ya da zor mu geldi ? bırak abicim, başından ne olcaksa olsun, daha sonra yaşama bu problemi. küçücük, basit gibi görünün bir olay bile insanı dellendirebiliyor.

(bkz: aşkta ilk kavga)
yeni doğan çocuk gibidir. içinde hiç kötülük ve yalan yoktur. ancak zaman geçtikçe içindeki vahşet yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlar.
bütün saflığıyla başlayan aşktır. heyecanlıdır üstüne bir sürü hayaller kurulur. sonra araya mesafe girer sevgili bir şehire gider sen bir şehire gidersin. yeni başlayan aşkın saflığı yavaş yavaş yitirilir sevgiliyi keybetmek de istenmez ama gemiyi terk etmek gerekiyorsa mecburen doğru limanda gemiden atılmadan gemi terk edilir. sonra ardından bakakalınır. yeni başlayan aşk bir bakmışsın unutamadığın eski aşkın oluvermiş.
(bkz: brell&elissa)
bitenle aynı sonucu verir.*
çok güzeldir hiç bitmesin istenir.
yeni doğmuş bebek narinliğinde, kırılgan ama bir o kadar tatlı. işte o arada ne kadar iyi beslerseniz, ne kadar iyi bakarsanız o kadar iyi büyür aşkınız tıpkı bebekler gibi. sonra en tatlı zamanları gelir, emeklemeye başlarsınız. birlikte yürümeyi öğrenene kadar bol bol yere düşülür, sağa sola çarpılır, belki birkaç damla gözyaşı ama sonunda ayaklar yere sağlam sağlam basar. eğer hala birbiriniz için çok değerliyseniz iyi ki doğmuş iyi ki başlamış olan aşklardır.
heyecanı, ampül simgesine oy verdikten sonra, recep tayyip erdoğan efendimize uygun şekilde davranmanın heyecanıyla aynı durum. *
(bkz: sakınımlı aldanış)
bitmesi mümkün olan aşktır.
Uykudan mutlu uyanma,ciddi olamama,olmadık şeylere sırıtma sebebidir.Günün erken saatlerinde uyanıp üşenmeden bakkaldan taze ekmek alır,yoldaki insanlara ''Günaydınn! ''diye bağırmak istersiniz.Yaşadığınızı anlar,aynalara ışıldayan gözlerle bakarsınız..
ELLERiNiZ HAVADA, MAXIMUM BiR TESLiMiYET.
ARDINDAN GELEN, ELLERiNiZ BAĞLI BiR HÜCRE.