bugün

Gitmek cesaret ister ufaklık.
Gideceğin yer neresi olursa olsun.
Sevdiklerinle arana mesafe girince.
Varış yerinin hiç bir anlamı kalmaz.
Vedalaşmakta zor iştir biliyor musun ?
Oturursun geminin kıçına.
Bakarsın sevdiklerine gittikçe ufalırlar ufalırlar kaybolurlar.
O zaman anlarsın işte.
Vedalaşmak asıl kalana değil gidene koyar.
100 defa söyledim sana hüzünlü değilim, mizacım böyle.
Bak şarabımla beraberim.
Çocukluğumdan beri hayaller kuruyorum.
Şarabımdan Ayrılmadan hemde.
Ben şarabımdan Ayrılmıyorum.
O da bana bunca gidene rağmen hala hayal kurdurtmaya devam ediyor.
Ne olmuş yani büyük adam olamadıksa?
Hayallerimizi satmadık ya ?..
sırası gelmişken anlatayım.

“kendini öldürmek kolaydır. Anlık bir cesaret meselesidir sadece. Asıl zor olan yaşamaktır.” Der mina urgan.

Bizler de hayata tutunabilmek için, günlük acılarımızdan sıyrılmaya, üzüldüğümüz her şeyi unutmaya çalışırız.

Karşıda ışığı yanan her evin içerisinde, gece lambaları söndürüp başını yastığa koyduğunda acıları gözlerinden akan insanlar vardır. Ama biz bir tek benim hayatım kötü gidiyor yanılgısına kapılırız.

Ilk gençlik yıllarında, aşk acısının en büyük acı olduğunu sanırdım.

Oysa hayat çorbanın tuzundan, unutulan iyi geceler mesajından, geç kalınan bir buluşmadan çok daha fazla yükler koyar kimilerinin omuzlarına.

Çok daha büyük acılar gördüm zamanla.

Hayat önüme ölümü koyup, çoğu zaman sıtmaya razı etmeye çalıştı.

Yine de oralı olmadım, hayal kurmayı, geleceğe umutla bakmayı görev bildim kendime.

o yüzden, Yüzümdeki gülümsemeden hiçbir şey yaşamadığımı düşünenlere Ferdi Tayfur’dan gelsin: “bana sor”.

https://www.youtube.com/watch?v=iCqNJzNJMXM