yazarların hayalleri

Oysa ben hala cebimde bir parça umut,
Kalbimde sonsuz mutluluk, bavuluma sığacak kadar kitapla savrulup,
Bir köşede kalmak istiyorum,unutulup.

Bir köyden geçip çocuklarla oynamak,
Kana kana suya ağzımı dayamak
Kah çocuk kah anne kah arkadaş gibi
Yalnizca bir insanin tebessümü olmak.

Cebimde bir parça umut,
Kalbimde sonsuz mutluluk.
Savrulmak istiyorum tüm kötülükleri unutup.

şu geçecek 2 haftadan sağ çıkmak ve bir şeyleri bitirmek artık.

Sevgi.
Çok şey istediğimin farkındayım.

Mutlu olmak.

Mutlu olmak.

çekip gitmek. kimsenin haberi olmadan hemde. Kimse ne olduğunu anlamasın. Zaten her yerde fazlalığım. Olsam da olur olmasam da. Neyse.

bir dakikalık zaman makinesi.

https://youtu.be/tR6sjVRRXAQ

Yazın çalışabilecegim güzel maaşlı bir iş buldum bu yaz çalışıp Eylül ayından itibaren bir ege turuna çıkıcam tek başıma.Umarim gittiğim yerlerde guzel şeyler yaşar öğrenirim benim hayalim bu.

Ee denize girmeyecek misin demek istediğim yazar. Ben hayatta denize girmeden yaz geçiremem. Boşver kışın bul derim bence...

Gittikçe kötüleşen dünyaya, insanlara inat iyi şeyler yapmak, iyi insanlar yetiştirmek.

görsel

uzun zaman oldu hayal kurmayı bırakalı.

Türkiye'de yeni bir silikon vadisi yaratmak. istihdam imkanı sağlamak. Toplumsal refahı artırmak.

hayalimdeki yaşantımdan 1 günlük bir kesiti yazayım en iyisi.

sabah 9 gibi kalkmışım hayatımın kadınının alnına küçük bir öpücük kondurup beraber kahvaltıyı hazırlamaya başlıyoruz. aşık olduğum kişiyi izlerken ne kahvaltı yapabiliyorum ne bir şey zaten o sırada çayım soğuyor kalkıp eşime sıkı sıkı sarılıyorum iyi evlenmişiz iyi ki karımsın deyip evden ayrılıyorum. hava çok sıcak malum volvo xc90 aracıma binip klimamı açıyorum ve işe doğru yola koyuluyorum. malum işimin patronuyum hoş geldiniz diye karşılıyorlar işimin başına koyuluyorum. akşam oluyor arabama biniyorum şöyle bir arkama yaslanıyorum müziğimi açıyorum yola koyuluyorum. eve varmadan hanıma çayı koyması için telefon açıyorum, kapıyı eşim açtığında yanağından öpüp sarılıyorum ve masum kokusunu içime çekiyorum. neyse dizüstümü de alıp terasa çıkıyorum koltuğa oturuyorum eşim çayları getiriyor bende filmi açıyorum malum hava karanlık filmde korku filmi eşim korkuyor ve bana sarılıyor bende ona sarılıyorum kokusunu içime çekiyorum o güzel saçlarıyla oynuyorum. hayatımın kadını deyip adına şiirler okuyorum...

not: şuan ise egzama yüzünden saçları dökülen bir gencim. malum dünya bize ters biz masum aşkımızı kalbimizde ve rüyalarımızda yaşayalım varsın insanlar kendi bildiğini yapsın ne yapalım. bize ancak içilmiş çayın dibi kalır.

ıssız bir adaya düşmek.

çok küçük ama mutluluğu büyük bir hayalim var. aklıma bu geldi şimdi tek hayalim tabii bu değil.

deniz kabuklarını çok seviyorum. şekilleri, yosun kokusu; bayılıyorum onlara.
değer verdiğim bir insanın ben sevdiğim için deniz kabuğu toplayıp, bana hediye etmesini çok istiyorum. alelâde biri olmamalı, bu isteğimi de bilmemeli yani söylememiş olmalıyım. ve yani azıcık düşünceli biri olmalı.

küçücük mutluluklarım var çok seviyorum kendimi ya. *

Gökyüzüne düşmek istiyorum.

Sevdiğim kişiyi kendime ait hissedebilmek. Sevdiğim yok ama olduğunda da böyle hissedemiyorum. Sanki ilerde bi şey olacak her şey boka saracak gibi gelir ve öyle de olur. Birini sevebileyim yeniden. Ait hissedeyim. Bana ait. Guzellikmiş, boymuş, kiloymus bunlardan daha önemli şeyler de var. Tabi ki bunlar da önemli yalan yok ama sevdiğiniz insana tam anlamıyla guvenebilmek, kendi parcaniz gibi hissedebilmek var ya onun verdiği huzur hiçbir şey de yok.

tesla model s.

Kırsal bir yerde yaşıyorum,doğanın ve soğuğun kol gezdigi hakim olduğu biryerdeyim.
Şayet belli bir meblağ para elde edebilirsem dağların zirvesine tamamen orta cağ usulü bir han inşa etmek istiyorum. taverna misali kirişinden çatısına kadar buram buram reçine ve ahşap kokan tabanı gıcırdıyan,cilasız kapısını açtığımda gıcırdayan tipi boranda bütün yorgunluğumla içeri dalıp börkümü,kürk paltomu,deri kuşağımı ve kolçağımı taş söminemin önüne ahşap bir masaya koymak,masanın üzerinde sıradan beyaz bir mum ve taş şöminenin saf ateşinin hüzmesi şöminenin yan hizasında enstrümanlarım,hüzünle ve hırsla bağıran düdüğüm,sazım.
neşeyle şakîyan udum,bodrum katta mahzenim,fıçılar içerisinde ceşit ceşit şerbetlerim,stout biralarim dışarıda kapının önünde dikilen ikiz tazılarım,hanıma çıkan patika ve sarp bir yol,şaçaklardan sarkan kar kütleleri,hararetle tüten dışarıdaki misafirim olacak kişiyi adeta içeriye davet eden hararetle bacadan tüten bir duman.
görsel
Yaşadığım yer böyle bir yer unutmadan..

Edit:umarım sıcaktan çıldırmıyorum.

YouTube'dan çok video izliyorum.
Bazen özellikle açıp yurtdışında çalışan Türklerin başarı öykülerini ve çalışma ortamlarını izliyorum. Yaşadıkları ülkenin sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan değerlendirmesini yapıyorum, imreniyorum onlara. Biraz da özeniyorum.
Eğer bir gün aldığım eğitimi istediğim gibi tamamlayabilirsem, yurt dışındaki çoğu ülkede iyi bir maaş ile çalışma imkanım oluyor. Zorlu bir yol ama bu yolun sonu benim hayalim.

Kısmet, belki gelecekte buraya bir edit yapar hayalimin ne ölçüde gerçekleştiğini yazarım.

Biofeedback alanında tek olabilmek. Dinimiz amin

Bir şehir kurmak yeni baştan.

dünyayı ele geçirmek.

Papua yeni gineye gidip yerlilerle birlikte ateşin üzerindeki bir kazanın etrafında dans ederek dönmek.