bugün

Kralın üç oğlu varmış ejderhayı öldürebilene tahtını devredecekmiş. En büyük olan gitmiş ejderhanın
mağarasına. Ama ejderha bunu öldürmüş. Sonra
ortanca olan gitmiş. Ejderha bunu da öldürmüş. En
son küçük olan gitmiş. Sessizce yaklaşmış şöyle
yavaşça sokulmuş ejderhaya... Ejderha bunu da öldürmüş.
adamın biri tek kolu olmadığından dolayı çok mutsuz ve karamsarmış. hayata küsmüş bir haldeymiş. bir gün yolda yürürken iki kolu birden olmayan bir adamın hoplaya zıplaya geldiğini görmüş ve demiş ki:

"yahu kardeşim benim tek kolum yok hayata küstüm, senin iki kolun birden yok ne bu neşe böyle?"

diğeri cevaplamış:

"ne neşesi be kardeşim benim götüm kaşınıyor"
aslında o kadar da yarmayan fıkralardır.

(bkz: #26390736)
Karadenizli bir hoca cuma namazında cemaate "safları sıkılaştırınki araya şeytan girmesun"demiş. Cemaatten biri de şöyle demiş "ula pokşiyenin şeytanı girsinde iki rekat namaz kılsun":)
vücutta ki organlar müdür seçmek istemişler. seçerken tartışmışlar. göt bu duruma çok sinirlenmiş. demiş ki bi daha sıçanı cümle alem siksin.
not: kısa ve özettir.
yaşlı dede torununa gençlik anılarını anlatırken konu bir uçak kazasında düştüğü ıssız adaya gelmiş..

-.. ve adanın yerli kabilesi bizi bir araya topladı. dediler ki "sizi ya sikeceğiz ya da öldüreceğiz. kararınızı verin"..
+ee dede siz ne karar verdiniz?
-şeeyyy, öldürdüler..
2 kurt turk olmak istyormuş. Komutana biz türk olmak istiyoruz demisler. Komutan , şu daha çıkin türk olcaksıniz demis. Kosa kosa gitmisler. Biri hemen cıkmiş. Digeri elini uzat ben de cıkayim demiş. O da bi sktr gt mk kürdü demis.
kürt bir gün dağda azmış, yanında da sadece öşeği varmış. o anda canım istediğinde sikerim ben bunu diye düşünmüş ve bir süre sonra öşeği sikmeye karar vermiş.

tam öşeği sikmeye hazırlanırken, öşek kaçmaya başlamış. adam da eşeğin peşinden giderken, çırılçıplak bir kadının imdat çağrısını duymuş ve kadının yanına gitmiş.

kadın adama "peşimde foşik tcliler var, onlardan kurtar beni, ne istersen yaparım" demiş. adam da kadının peşindeki foşik tclere molotof atmış. sonra da kadının yanına gelmiş. kadın önce teşekkür etmiş, sonra da ne isterse yapmaya hazır olduğunu söylemiş.

kürdo düşünmüş ve aynen şöyle demiş :

"bacım hele allah için yardım et lo , şu öşeği yakalayalım"
Papazla imam iddiaya girmisler, demisler kazanan kaybedeni silkecek ama uc denemede silkti silkti yoksa roller degisir. Neyse bizim imam kaybetmis, hazirlanmislar papaz bi guzel yaglamis geliyo bizim imam dusunmus ulan nasil kurtulcam diye ulu babamiz demis papaz hemen istavroz cikarmis duraksayip imam icinden kaldi iki demis papaz bi kere daha hazirlanmis tam geliyoken imam ulu meryem bagisla bizleri demis papaz bi daha duraksamis bi kere daha yaglamis papaz bu sefer bittin sen diyerek tam geliyoken bagisla bizleri ulu isa demis papaz yine kalakalmis oyle. Hah demis bizim imam gec bakim soyle demis domaltmis papazi, papaz dusunmus ulan ben de suna bi hinlik yapayim diye bizim imam yaglamis gelirken "ya allah" demis papaz "ya bismillah" diye ekleyip koklemis bizimki de.
görsel
uludağ sözlük moderasyonu bir gün çok adaletli davranıasdfagsdadafa yazamadım çok komik. moderasyon ve adalet. *
galatasaray fenerbahçe'yi kadıköy'de yenecekasdfagsdadafa tam bitireceğim bir gülme alıyor.
bütün öğrenciler sınıfça bir çiftliğe gitmiş. dolaşırken sınıfın ukalası mehtap meyve bahçesinde çalışan çiftçiye ne kadar eski usülle çalışıyorsunuz! eğer böyle çalışmaya devam ederseniz bu ağaçtan yılda 10 kilo bile elma alamzsınız demiş. haklısın kızım diye onaylamış çiftçi. elbette on kilo bile elma alamayız çünkü o bir armut ağacı...
yaran fikralardir.
ahaha yarildim bir dk musaade.
yarildim ben afk.
komik miydi amk?
iki kadın sessizce oturuyomuş.
(bkz: gülmedim)
kimse alınmasın sadece komik geldi baya güldüm ırk ismine takılmadan:

bi yahudi adam varmış kumsalda yürüyüş yaparmış, bir köşede bi çocuk kumlarla oynuyor sormuş:
-ne yaparsın sen bakim.
+yahudi yapıyorum
-aa o nası oluyo bakayim
+su koyuyorum kum koyuyorum bok koyuyorum yahudi oluyo
adam kızmış buna çok ayıp demiş gitmiş, diğer gün aynı çocuk aynı adam,
-ne yapıyosun bakayım
+yahudi yapıyorum işte
-nası yapıyosun
çocuk gene su kum bok koyuyorum demiş, adam bu sefer dövmüş
3. gün gene aynı çocuk
+ne yapıyosun sen gene burada
-türk yapıyorum
+aa nası oluyo o bakayım (adam biraz sevinmiş heyecanlanmış)
-su koyuyorum kum koyuyorum oluyo demiş çocuk.
+e bok koymuyomusun
-yok onu koyunca yahudi oluyo demiş.

eheh. başka da fıkra bilmem amk.
bir gün bir amerikalı banka soymaya çaılıştığı için hapse atılmış.

hapishaneye girdiğinde karşısında 2 metrelik zenci oda arkadaşını görmüş. zenci ' anne mi olmak istersin yoksa baba mı olmak istersin ' diye sormuş.

adam da tabi kötünün iyisi olan seçeneği seçmek zorunda kalmış. baba olmak istiyorum demiş.

zenci de çıkarmış dirseği, yala bakalım annenin memesini demiş.
içinde temel isminin geçmesini beklediğimiz fıkralardır. ama ne yazık ki hepsinde temel yokmuş.
camel 6 buçuk lira olduktan sonra iki arkadaş hep camel almaya başlamışlar bir yerde buluşup otururken paketleri karışır olmuş.
ondan sonra adam arkadaşına senin paketin de camel benimki de. bundan sonra seninkinin adı mustafa camel olsun demiş.
Birgün çocuk merak etmiş babasına sormuş :

-Baba ben nasıl oldum?
-mmm.. Şey, seni leylekler getirdi yavrum.
-Peki leylekleri kim sikti?
yahudi, hristiyan ve müslüman din adamları bir toplantıda bir araya gelmiş konuşuyorlarmış. muhabbet koyuymuş. konu dönmüş dolaşmış, toplanan paralara ve onların hak yolunda kullanılmasına gelmiş.

ilk olarak haham almış sözü;
- biz durduğumuz yerden 5 metre öteye bir çizgi çiziyoruz. topladığımız paraları çizgiye doğru fırlatıyoruz. çizgiyi geçenleri hak yolunda kullanırız geçemeyenler de bize kalır.

ardından papaz kendi yöntemlerini anlatmaya başlamış;
- biz de sizinkine benzer bir yöntem kullanıyoruz. bulunduğumuz yerden 5 metre öteye bir kavanoz koyuyoruz. kilisede toplanan paraları bu kavanoza doğru atarız, kavanoza girenleri hak yolunda kullanırız, girmeyenler bize kalır.

son olarak bizim imam söz almış:
- demek ki her yerde benzer durum var. bizde de durum pek farklı sayılmaz. biz de topladığımız paraları yukarıya doğru fırlatırız, yüce rabbim ihtiyacı olduğu kadarını içinden alır, gerisi bize kalır...
He-Man bildiğiniz üzere prens normalde. Parası pulu çok. Bu paraları değerlendirmek için bankaya gidiyor ve bir hesap açmaya karar veriyor.
Bankacı: Hesabı kimin adına açalım
He-Man: Gölgelerin gücü adına
bu kez de güldürmedi.
her zaman ki gibi.
yalan yok ben bir gülümsedim sonra hemen moralim bozuldu.