bugün

çevrendeki herkesin senin olmadığın kadar mutlu olduğu andır.
mazide kalan güzel günlerin herhangi bir şekilde zihinde canlanması sonucu onunla olmamanın/olamamanın verdiği burukluk..
Baban annene bağırır, evin içini ürpertici bir hava kaplar.
Konuşacak kimse yoktur yanıbaşında.
O an söz vermiştin derim içimden,
bir damla gözyaşı süzülüverir yanaklarımdan.
koskoca ofisde cumartesi gelen tek mal olmak.
operatör mesajına sevindiğiniz o an her şey bitmiştir... kendinize acırsınız, dalarsınız uzaklara, düşünürsünüz...
sabah kalkıldığında biyerde sızıldığı için bel ve sırt çekme ağrısı, dün akşamki maç seyredilirken içilen biranın şişeleri, yere dökülmüş cips, sabah kahvaltısını yapmaya üşenme gibi bütün durumların birleştiğinde insanın kendi kendine sorduğu sorudur.
yolda yürürken karşınızdan gelen iki sevgilinin birbirlerinin gözlerine ne kadar aşkla baktığnı gördüğnüz andır.
gidecekleri tiyatrodan konusuyorlardır, kıskançlıkla birazda iç burukluğuyla dinlersiniz konuşmaları.
bir düşünce kaplar o zaman en son ne zaman aşık olduğnuzu düşünürsünüz, güzel bir an gelir aklınıza yüzünüzde bir tebessümle yolunuza devam edersiniz.
saatlerden beri facede olduğum halde sohbetteki bir kişinin bile slm vermediği şu an,yüzüme yalnızlığımı vuruyor.
iftar topu patlasa bile kafede oturduğun sandalyeden kalkmamaktır.
msn listesinde sadece beş kişinin çevrimiçi olması.
- bi bakmışsın kendinle koyu bi muhabbete girmişsin.
kapıyı zil çalarak açılmadığını görmek. anahtarla kendin açmak.
(bkz: tek başına jenga oynamak)
okul döneminde hep birlikte olunan, yakın sanılan arkadaşların yaz tatili boyunca bir mesaj dahi atmadığı zaman.
kimseye kendini anlatamadığın, anlaşılmadığın anlardır.
30 gün alo bile dememek...
marttan beri kontür yüklememiş olmam ve şu an msn de 10 kişi açık olmasına rağmen yazıcak birini bile bulamamam. çok yalnızım be sözlük.
msninizin 24 saat açık olmasına rağmen, msn listenizde 60 kişi onlineken bile bir kişinin dahi size birşey yazmaması..
tuvalet kapısı açık işemek.
1 gün dayanmayan telefon şarjının,3 gün olup hala bitmemiş olduğunu farketmek..
hapşurduğunda hiç kimsenin sana "çok yaşa!" dememesi... çok koyuyor be.
işte o an tam şu andır. sözlük başında tanım yapacak bir konu bulmaya çalışmak.
gözün daldığı ve kimsenin ne oldu demediği an.
aşık değilsen ve ağlıyorsan çok çaresizsin demektir.yalnızsındır.tıpkı şuan olduğum gibi.
kişisel bakımın yavaş yavaş yok olmaya başladığı, uzayan burun kıllarının alınması için arkadaştan kibarca uyarı alınan andır.