bugün

sıkıntıdan kimbilir kaç gün üst üste sabahladığın için günleri şaşırıp tarihten bihaber olduğunu fark etmen.
havanın aydınlanmasının bir anmanının olmadığı anlar...
evde tek başınıza günlerce kaldığınız anlardır. **
bu başlığın zırt-pırt sol çerçeveye çıktığı an.
tatil için geldiğiniz memlekette cep telefonunuzu hiç kullanmayıp bir köşeye atmak. iş için lazım olduğunda ise ev telefonundan cebi çaldırıp bulmak.
bütün günün ardından karanlık ve serin havada uzaktan gelen eski anıları depreştiren bir şarkının duyulduğu andır.
karlı bir kış gününde dışarı çıkıp tüm istanbul'u dolaşıp düşünmektir sadece düşünmek çünkü elinden başka bir şey gelmez. 20 milyonluk bir şehirde tek başınasındır sen.soğuktan çatlamış ellerinle cep telefonuna bakarsın son kez ama ne yeni bir mesaj ne de cevapsız bir çağrı vardır...
adama çok fena koyan anlardır. böyle birilerini istersin yanında; fakat kimseciklerin hevesi yoktur gelmeye.
ne yapalım, der evde de yalnız olmanın verdiği gazla müziği son ses açarsın.
*
kendini günlük yazarken bulmak,kontürün bi türlü tükenmemesi,para biriktirmeye başlamak,bi evcil hayvan almak yalnızlığın anlaşıldı anlardandır.
gece olduğunda, kafanı yastığa koyduğun da en fazla hissedilecek olan durum.
Kırk yılda bir mesaj sesi duyduğunuzda sevinçle telefona koşarsınız fakat bilgi mesajı gelmiştir ve lanet okursunuz vodafoneye!
Arkadasının sevgilisiyle mutlu bi şekilde senin de kedi gibi bakarak geçirdiğin andır.*
Kapıyı zile basmadan anahtarla açmak ve sonrasında " günün nasıldı" sorusunu duymamak, evde ses olsun diye direkt Tv'yi açmak, üzerindeki eşyaları çıkarmadan kendini kanepeye atmak ( çünkü üstün kırışıcak diye bağıran birisi yoktur. ), dahasında gülecek birşeyler aramak, yemeği tek başına yapmak ve yaptıktan sonra bir çatal alıp bırakmak, telefonun ışığını asla yanmadığını görüp kudurmak, en sonunda uyumak, uyumak..
internette dolaşan siz şöyle iyisiniz siz böyle iyisiniz eğer sizinde böyle arkadaşlarınız varsa bu mesajı onlara gönderin, tarzındaki mesajları devamlı göndermenize rağmen hiç biri size geri dönmüyor hatta attığınız mesajlara kimse tarafından yanıt asla gelmiyorsa, üzgünüm dostlarım o anda acı gerçeği fark etmeniz çok olası siz yalnızsınız..
o an etrafınızda gördüğünüz bir şeyi göstermek için dönüp "şuraya baksana" demek istediğiniz fakat diyemediğiniz an.
gün içerisinde gelen mesajların sadece operatörden gelen aramaların sadece anneden gelmesi.
'halimden bir tek o anlar' diyebileceğiniz kadar kendinize yakın bulduğunuz insanın bile artık sizi anlamamaya, umursamamaya başlaması.
bir hastane bahçesinde , acılarınla beraber yalnız , kahveni yudumlarken kuytuda...
dilini kültürünü bilmediğiniz bir ülkede tek başınıza odanızda kalıpta aynı dii konuşan birini aradığınız andır.
kalabalık içerisinde hiçbir ses duymadığın andır.
kimsenin seni anlamadığını düşündüğün,ne yapacağını bilemediğin andır.bazen ağlamak istersin o an bazen son ses müzik dinlemek ya da sadece susmak kendi karanlığında..bazen de sevdiğin birini istersin yanında sana yalnızlığını unutturacak.
yok o öyle değil, yanlış biliyorsunuz.. harbiden yalnız olduğunuz anlardır nitekim yalnız olmasan yalnız hissettiğim anlar ne lan diye düşünüp, saçmalamazsın. hani bildiğin yalnız, tek, bir, başka kimse olmaması..
banyoda ki ve tuvaletteki deki anlar...
(bkz: altıncı nesil başlıklarını aydan görebilmek)
doğum gününü sadece teknolojiden faydalanarak kutladığın an.