bugün

(bkz: william burroughs)
"--- "burada bir şey var john--yanlış bir şey--hissediyorum"
--- ilk olarak ortalama bir chimu en azından mide bulandırıcı bir
şeydir--mor, portakal rengi bir derinin yediği dudaklar babun
götü gibi bir şey oluşturur, burnunun olması gereken yerdeki bir
delikten sızan cerahati görmek iğrenç gelir sana--, bazıları ta-
mamen bir penisten ibarettir, kafataslarının ortasından attırık
patlaması durumuna maruzdurlar, eski bir şarap tulumu gibi
katlanırlar--chimular zaman zaman düzenledikleri festivallerde
iki gruba bölünüp sopalarla birbirlerinin beyinlerini dağıtır,
kazanan takım kaybedenleri toplu halde siker, hemen arkasın-
dan taşaklarını keserler, her daim çiğnedikleri, yeşil salyaları
şap hastalığına yakalanmış inekler gibi damlayıp duran koka yap-
raklarını koymak için kese yaparlar--sonuç olarak onların hoyrat
yaşam tarzıyla temasa geçmek benim hiç ilgimi çekmemişti--
bu kasabanın ortasında kerpiç odacıklardan oluşan, birkaç kat
yüksekliğinde bir yapı vardı, içinden korkunç yengeçlerin kımıl-
daştığını görüyordum ama yaklaşamadım çünkü odacıkların et-
rafındaki bölge kara kemiklerle kaplı, fırın gibi sıcak-- bu
sıcak onların silahıdır anlamadın mı?--her tarafı sarmış ak ateş
karıncaları gibi..."
------- william s. burroughs
(5 Şubat 1914 – 2 Ağustos 1997), ABD'li roman ve deneme yazarı.

Jack Kerouac ve Allen Ginsberg ile birlikte Beat Akımı'nı başlatan yazarlardan biri olarak tanınır. Yazılarının çoğu yarı otobiyografik olarak tanımlanabilir.

Beat kuşağının en renkli yazarlarından biri olan William S. Burroughs, oldukça ilginç bir yaşam sürmüştür.

5 Şubat 1914’te St. Louis, Missouri'de doğan Burroughs, hayli rahat şartlarda büyüdü. 1936’da Harvard Üniversitesi’nden mezun oldu. Açıkça ifade ettiği eşcinsel eğilimleriyle tanınırdı ve sıklıkla uyuşturucularla ilgili deneyimlerini yazardı.

Burroughs, 1951’deki bir Meksika gezisinde, Giyom Tell’den bir sahne canlandırmaya çalışırken, kazayla ikinci karısı Joan’u vurdu. Bu olaydan sonra hayatının büyük bölümünü Güney Amerika’yı dolaşıp pek çok uyuşturucu deneyerek ve gelecekteki yazıları için araştırma yaparak geçirdi. The Black Rider adlı, tiyatroya uyarlanan eserinde yaşadığı bu olaydan esinlenmiştir.

Yazılarında, birçok kişinin “kafa karıştırıcı ve ukalaca” olarak nitelendirdiği kolaj (cut up) tekniğini kullanırdı. Ele aldığı konular çoğunlukla yer altı dünyası ve uyuşturucu alt-kültürleriydi. Burroughs’un aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan Naked Lunch (Çıplak Şölen) , bir kült film olmuştur.

Burroughs, Gus Van Sant’ın Drugstore Cowboy‘unda da Matt Dillon’ın canlandırdığı uyuşturucu bağımlısı karakterin akıl hocası olarak yer aldı.

Eserleri arasında The Ticket That Exploded, Nova Express, The Last Words of Dutch Schultz, The Wild Boys, Exterminator, Cities of the Red Night ve kendi eşcinselliğini incelediği Queer sayılabilir.

Çoğu eleştirmen, Burroughs’un eserlerinin uyuşturucu kullanımı ve ahlaksızlığı yücelten, özelliksiz yazılar olduğunu düşünmektedir. Ancak onun sanatsal yeterliliğini takdir eden ve yazılarını ileri görüşlülüğünün kanıtı olarak kabul eden eleştirmenler de bulunmaktadır.

"William Seward Burrougs II: el hombre invisible", "old bull lee", "inspector lee", "punk'ın büyükbabası", "heavy metal kid" ünvanlarını kazandı. James Graham Ballard'a göre "II. Dünya Savaşı sonrasındaki en önemli yazar", Norman Mailer için "dehanın hükmettiği tek Amerikalı yazar"dır. Samuel Beckett'a Burroughs hakkındaki görüşü sorulduğunda ise "Evet, o bir yazar" demiştir.

ilaç bağımlılığı ve eşcinsellik, çalışmalarının çoğuna egemendir. Kitaplarının birçoğunda, güçlü bir karışım yaratmak için popüler kültürün tüm alanlarından, filmlerden, karikatürlerden, Western'lerden ve bilim-kurgu yapıtlarından düşünceler ödünç alarak kolaj tekniğini denedi. iktidarın kötüye kullanılmasından büyük rahatsızlık duyması nedeniyle ilaç bağımlılığını, yaşamlarımızın denetlenme yollarının tümünü kapsayan bir mecaz olarak kullandı.

Burroughs 1997’de, 83 yaşında öldü.

https://tr.wikipedia.org/wiki/William_S._Burroughs