bugün

müthiş bir film.
--birazcık spoiler--
bu kelime filmi tarif etmek için yeterli kalır mı bilmem ama tek kelime ile müthiş..
kahramanları ve anti kahramanları dünyanın siyasal gerçeklikle ile içinde insan öğesini sonuna kadar hissetirerek bu kadar güzel harmanlayan bir yapım daha izlememiştim...
bir yandan kahramanları tek tek yaşamları inceleyip seçtikleri yollar ile kendi hayatlarını ve insanlığı nasıl etkilediklerini izlerken diğer yandan dünyadaki politik olayları izliyoruz...
öyle bir noktaya geliyor ki film sonuna doğru her iki durumda çok iyi harmanlanmış bir yapım olduğunu düşündürüyor...
"dünyanın kenetlenmesi için toplu yıkıma ihtiyaç vardır" bu birçok filmde kullanılan bir ana fikir ama bu filmde gerçekten çok çok iyi işlenmiş..
o görsel efektlerle birlikte polikayı ve insan duygularını, bilinmezliği çok başarılı bir şekilde bir araya getirmiş..
ama öte yandan filmin sonunda lourie karakteeinin söylediği replik -hiç birşey asla sona ermez- insanlığın bu şekilde kalması için hep bir yıkımın eşiğinde olmasına ihtiyacı olduğunu düşündürdü bana...

bunun dışında filmin sinemasal olarak da değeri yüksek bence, ses ve görüntü kaliteleri muhteşem birçok sahne varki gerçek mi efektmi ayırd edemiyorsunuz..
her bir kara profesyonelce hazırlanmış fondaki müzikler çok iyi seçilmiş.. senaryo ise çok başarılı, gerçekten çok orjinal replikler var..
dr. manhattın ile lourie'nin marsda geçen insanlık ve mucizeler ile ilgili geçen dialogları çok iyi hazırlanmış..
öyle reklikler ve karaler var ki filmde bir yandan klasik kahraman filmi gibi olduğunu düşündürürken ama öte yandan bu klasik kahraman filmlerine orjinal göndermeler yaparak kalitesini gösteriyor..
film 2 buçuk saat olmasına rağmen izleyiciyi hiç sıkmıyor ve her bir karesinde daha da sıkı bağlıyor bence... temposu da çok iyi.. yüksek aksiyon sahneleri ustaca hazırlanmış..
bazı izleyici filmin teori ya da açıklama kısımları sıkabilir ama beni hiç bir şekilde sıkmadı aksine bu açıklamalar üretilen teoriler filmde daha sıkı bağladı..
filmin sonu ise kısmen tahmin edilebilir olsa da yine de izleyici şaşırtmayı, anlatmaya çalıştığı şey ile de sarsmayı başarıyor..

oyunculuklar ise ayakta alkışlanacak cinsten.. romantik-komedi filmlerinde görmeye alıştığım jeffrey dean morgan'ı bu şekilde izlemek çok başka bir zevk verdi bana, gerçekten çok iyi bir iş çıkarmış..
yine romantik komedilerden alışık olduğumuz malin akerman ve matthew goode da bana çok farklı geldi..
hepsi üztlendiği rolleri hakkıyla oynamış ve hepsi aksiyon sahnelerinde çok iyi performans sergilemiş.. film bu açıdan da türünün örneklerinden ayrılıyor bence..
içinde barındırdığı birçok oyuncu aslında romatik-komedi oyuncusu..

kısaca film için herhaliyle bir başyapıt biyebilirim..
dünyanın acı gerçekleri (savaş, kirli politika) ile kahramanların hikayelerini müthiş ses ve görsel efektlerle harmanlamış,
fantastik olduğu kadar da gerçekçi olan bu yapımı kaçırmamanınızı öneririm..
--birazcık spoiler--
sıkıntıdan patladığım bir günde filmi izlemem için bana motivasyon sağlayan, "çok kral film" hede hödö diye oraya buraya methiyeler düzmüş entel kitle, alacağınız olsun lan! oğlum ne içiyorsunuz siz? neyin kafası bu? 40. dakikadan sonra selülozik tiner eşliğinde izledim filmi, yok, bana mısın demedi. ağzımı bozmayı hiç istemezdim ama insanı zorla çileden çıkarıyorsunuz, tükürüklerimi saça saça ağır küfürler ediyorum size haberiniz olsun. bu mahvolmuşlukla maskeli beşler'i de izleyip camdan atlamak suretiyle intihar edeceğim, gencecik bir kızın yaşam enerjisini aldınız götürdünüz, allah'ınızdan bulun emi!

sevgili yönetmen Zack Snyder, sana da söyleyeceklerim var; kronolojik tutarsızlıkları alternatif zaman/mekân tasarımlarıyla yedirmeye çalıştın ses etmedim, politik tavrını, mesaj kaygını anlıyorum, paran var, görsel açıdan da pek ihtişamlı olmuş amenna. ama her şeye rağmen filmin "gözden düşmüş gözcülerin oyuna tekrar dönüp dünyayı kurtarmaları" gibi oldukça klişe bir omurga üzerinde sallanıyor, bilgin olsun. öperim.

ve son olarak; siki taşağı sallaya sallaya dolaşan ex-insan, ulan derdin ne senin? mavi oluşuna kafayı takmıyorsun, bamya kadar çüküm var diye oturup ağlamıyorsun da ergen gibi mars'a kaçıp "hayatın anlamını bulcam ben banane yae" diye atar yapıyorsun. bak camdan sinsice girer, hepinizi çok pis döverim. ciddiyim.

-net söylüyorum, izlemeyin. kendinize bunu yapmayın! ha ergenler izleyebilir tabi ona sözüm yok. Aniden meme falan giriyor çünkü kadraja. hayal gücünüz zenginleşir, ufkunuz genişler. özür dilerim, terbiyesizleşmek istememiştim. esen kalın.
Bir sürü gönderme ve sembol ile dolu olan film. Ayrıca efekleride baya iyidir.
(bkz: filmlerde illuminati ve watchmen)
bir sürü gönderme ve sembol ile dolu olunduğu sanılan film. Şayet çizgi romanını okumuşsa kişi , film'i seyrettiğinde en fazla 5-10 tane göndermeyi görebilir. Çizgi romanında öyle mi ? Her sayfada 3-5 gönderme yer alırdı.
filmde aklımda kalan tek şey yarı saydam adamın pipisi'dir.
(bkz: porno olmadığı zamanlar izlenecek filmler)
sübliminal bir film*.
'you don't get it do you? i'm not locked up in here with you.. you're locked up in here with me''
entel mentel değilim ama bu filmi beğenmemekte mallıktır. ama film daha iyi olabilirdi bunu kabul ediyorum. öncelikle filmin ince bir felsefesi vardı. o yuzden görmezden gelinebilecek bir film değil. inceden inceye Rorschach için anarşist bir yapıda diyebiliriz. ayrıca oynayan Jackie Earle Haley Rorschach karakteri için yaratılmış sanki. ayrıca bize dünyanın en akıllı adamı diye lanse edilen Ozymandias yani namı değer Adrian Veidt de filmde az görünmesine rağmen film de yerini etmiş. dr manhattan karakteri biraz sönük kalsada yine de o marstaki düşüncelerine hak vermemek elde değil. ama filmin bence en iyi karakteri yukarıda da belirttiğim gibi Rorschach olmuştur.

diğer bir konu ise filmin soundtrackleri. filmi izledikten sonra ilk iş soundtrack albümünü indirmek oldu. filme yakışmayan bazı yerler olsada genel itibarıyle müzikler filme yedirilmiş. izlemek isteyenler ise marvel in x-men leri gibi veya dc nin batmani gibi bir film beklemesin. watchmen de dc karakteri olmasına rağmen batman den daha karamsar bir atmosferde ilerliyor. yavaş ilerliyor ama öz ilerliyor. oyüzden filmi önyargılı bir şekilde izlemeye başlamayın.
nickimi bu filmden almıştım. bu filmde konuyu anlamayan çok olmasına rağmen iMDB'de 7.6 puan alan film. bu adam nasıl rorscrach olur abi; http://www.imdb.com/name/nm0355097/
3.5 saatlik ultimate cut'ı bir nebze de olsa hikayeyi anlaşılır kılmıştır.
tüm olumsuz eleştirilere rağmen böyle zor bir hikaye sadece 3.5 saatte ancak böyle güzel anlatılırdı.

şöyle tiplerdir;

görsel
görsel
Hele o son sahne yok mu, rorschach in son konuşmaları, yağan karın havada asılı kalması... tekrar tekrar izliyorum...
leonard cohen'den bob dylan'a, muzikleri enfes. sinemada izlemek isterdim bu filmi

spoiler icerir.
dr manhattan'in laurie'ye ithafen yaptigi konusmayi dinlerken insanlarin gunumuz romantizmine sokayim dedim.
dan ve laurie'nin dolunayin tam karsisinda sevismelerini cok kiskandim.
filmi sevdim.
watchmen'i, dan ve laurie'nin yangin cikan binadaki siyahi insanlari super kahraman kiliklariyla kurtardiklarinda, cocuklardan birinin annesiyle yasadigi diyalogla hatirlayacagim.
+anne, uzay gemisinin icindeki isa mi?
-hayir yavrum.
güzel bir distopya filmidir. (bkz: lan kesin yanlış yerde kullandım terimi)
güzel bir filmdir, tabii bunda alan moorenin imzasının olmasının büyük katkısı vardır. filmi seversin, sevmezsin. lafım yoktur, saygım sonsuzdur. ama, sevmiyip de sevene hakaret edilmesinden nefret ederim. akıllı olcan.

--spoiler--

film ağır ileriliyor, tamam, doğrudur. ama koskoca 12 sayılık grafik romanı da 2-3 saate sığdırmak kolay bi iş değil. hikayeler güzeldi, effektler güzeldi, senaryo güzeldi, rorschach güzeldi.

bu filmde ilgimi çeken şeylerden biri karakterlerin hepsinde olan bir batman benzerliği. tabii, yanlış anlamışım da ola bilir.

nite owl - direk kostüm batmanı andırıyor. hatta batmanın tam karşıt bir düşmanı vardı eagleman, tıpkısının aynısı. silahları, dövüşü, kullandığı araç-gereçler hep aynı.

rorschach - karakterinin derinliği ve karanlıklığıyla andırıyor batmanı. tamam, batman adam öldürmez, ama iz sürmesi, geri çekilmeyi her zaman redd eden benliyi, özgüveni hep batman.

ozymandias - tam batman diyemeyiz, ama eagleman havası sezdim. justice league - crisis on two earths'i izlediğseniz orda eaglemanın bir planı vardı. tüm gerçekliği yok etmek ve insan ırkının karşısı alınamaz vahşiliyini engellemek. insanlığı kurtarmak isteği, herkese karşı planlar yapa bilen ve dünyanın tanrı olarak gördüğü dr. manhattanı bile kandırarak kendi oyununa çeke bilen biri.

dr. manhattan - batmanın sakinliğini ve bilgeliğini almış. (çokbilmiş gibi konuştum, biliyorum)

filmin diğer bir güzel yanı filmde kötü karakter barındırmaması. filmde herkes insanlığın götünü kurtarmağa çalışıyor. "filmin kötüsü" ozymandias milyarların kurtulması için milyonların ölmeli olduğuna inanıyor. yani o da insanlığı kurtarma derdinde. gerçek kötü yoktur. kendin bile sorgularsın, aslında, gerçek kötü kimdir diye. insanlık için milyonları öldüren ozymandias ve bunu göze alan dr. manhattan mı, yoksa bunun bir yalandan ibaret olmasını insanlara duyurmak isteyen rorschach mı, yoksa bunların hepsini izleyen ve arada kalan nite owl mu?

--spoiler--

yani demem o ki, hala izlemeyen kaldıysa, psikolojik, felsefi, süper kahramanlı, güzel bir film izlemek istiyorsa, bu filmi izlemekten kaçınmasın.
Moore, romanıyla sadece karakterlerinin değil, dönem insanının da psikolojisini incelemiş. Kıyamet saatlerinin ayarlandığı, gergin bir şekilde savaşın beklendiği bu ortamdaki halkın paranoyaya bulanmış hali harika çözümlenmiş. Filmde bu kısımlar romana göre biraz daha yavan kalsa da hala geçerliliğini koruyan ‘who watches the watchmen‘ deyişinin üstü yeteri kadar çizilmiş. Romandaki halkın duvarlara yazdığı bu sözün ‘… bizi koruyanları bizden kim koruyacak…’ anlamına geldiği açık. Bu söz, günümüzde de ne yazık ki geçerli. Moore’un çizdiği bu distopik portre ile uyuşan bölümlerin bulunması ise üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken bir diğer kısım…

Filmin eleştirisi: http://sinemahzen.com/watchmen/
yanlışlıkla ultimate cut versiyonun indirip izlediğim film,karakterin hayranı değilseniz hiç bulaşmayın derim. benim için ortalama bir filmdi,soranlara tavsiye edebileceğim bir film kesinlikle değil.
gelmiş geçmiş en iyi çizgi romanlardan biri ve açık ara en iyi çizgi roman uyarlaması olan film.
süper kahraman konseptini yerin dibine sokan Alan Moore'dan muhteşem bir taşlama. okudukça orgazm olmuştum, izleyince cenneti gördüm.

karşılaştırmak için söyleyeyim; filmi, the Dark Knight'tan yüzlerce kez daha iyidir.
Filmin sonu șu anki Türkiyenin halini yansıtmaktadır.
Rorschach karakteri ile beni kendine hapseden film.
Kadrosu, karakterleri, oyunculukları, müzikleri (girişteki müzik : Bob Dylan - The times they are a changin) ve konusu ile muhteşem bir eser. Aynı zamanda bir “DC Comics” evrenidir.
"Benim babam bir saat imalatçısıydı. Einstein’in zamanın göreceli olduğunu keşfetmesinden sonra işi bıraktı."
tabiri caizse (bkz: underrated) filmdir. marvel-dc kapışması adı altında üretilen sikimsonik onca filmden daha iyi bir süper kahraman filmidir. süper kahraman filmi dediysek vurdulu-kırdılı uçtulu kaçtılı filmler gelmesin aklınıza, bu filmde bir felsefe var.
Dizi oluyor ilk sezon onayı alınmış.

https://twitter.com/sinef.../1032213792405499905?s=20
https://wallscover.com/images/nite-owl-3.jpg