bugün

'düşünüyorum o halde varım' önermesinden daha mantıklı gibi duran önerme.
çünkü insan var olduğu için düşünür. düşündüğü için vardır yanlış bir önermedir. bu durumda düşünmeyen insanların yok olduğunu düşündürmektedir...
doğru bir önermedir fakat "düşünüyorum o halde varım" da gayet doğru bir önermedir.düşünmeyen insanın olmadığını anlatabilmektedir.
(bkz: varim madem dusunmeliyim) -e bi zahmet-
deforme edilmis bir söz. (bkz: dusunuyorum o halde varım)*
(bkz: üşeniyorum o halde yarın)
(bkz: sen düşünme mümkünse)
Descartes'ın "Şüphe ettiğim sürece şüphe etmeyeceğim tek şey şüphe edeceğimdir. Şüphe etmek, düşünmekten ayrı düşünülemez. Şüphe etmeden var olamam. O halde düşünüyorum, öyleyse varım." mantığının gençliğe uyarlanmışıdır. *
akla " düşünemeyen hayvan mıdır? " sorusunu getiren söz öbekciği.
bir çok insan tarafından yanlış anlam yüklenmiş söz. düşünüyorum o halde katılıyorum.
antidecartizm ideolojisinin sloganı olabilir önerme.
var mısın yok musun yarışmasında bir yarışmacının teklif karşısında telaffuz etmesi durumunda acun'un ne tepki vereceğini merak ettiğim cümle.
Husserl'in descartes'e ithafen belirttiği ve heidegger'i varlık ve zaman adlı eseri yazmaya iten ontolojik önerme. Bu önermede kelimelerin yerlerinin değiştirilmesinden çok ötede bir anlam ve kavrayış söz konusudur. Zira descartes "düşünüyorum, o halde varım" dediğinde temel olarak iki hataya düşmüştü fenomenolojik ontoloji adına: (i) descartes'in meşhur önermesinin temelde bir bilgi olduğu iddiası, (ii) aynı önermenin "var olmanın düşünmenin kanıtı (gerekçesi)" mı, yoksa "düşünmenin var olmanın kanıtı (gerekçesi)" mı olduğu konusu.

ilkine (i) ye husserl ve heidegger, onun bir bilgi olmadığı, çünkü fenomenolojik olarak olgudan uzak, sezgisel olduğu gerekçesiyle karşı çıkar ve düzeltme olarak, "düşünüyorum, o halde varım" deyişinin bir bilgi değil de, varsayım olduğunu söyler.

ikincisine, (ii) ye karşılık ise; bu iki filozof var olmanın gerekçesinin düşünmek olmadığını, aksine düşünmenin gerekçesinin var olmak olduğunu söylerler.

Bu, "varım o halde düşünüyorum" önermesine temel olarak "düşünmeyenler yok mu" gibi bir eleştirel soru sorulmuştur. Fenomenolojik ontoloji ise bu soruya, "var olanlar 'düşünenler' ve 'düşünmeyenler' olarak ikiye ayrılmaz, 'düşünenler (aktüel)' ve 'düşünmeleri muhtemel olanlar' olarak ikiye ayrıldığını ifade ederek cevap vermiştir.

Not: bu konu bu kadar yavan bir anlatımla tamamen kavranamaz. Fakat bu başlığa girilmiş entryler herhangi bir felsefi soruna işaret etmekten başka kişisel yorumlardan ibaret olduğundan en azından bir ön-bilgi olması ereğiyle bu kısa yazıyı yazdım.

Edit: ufak birkaç düzeltme.