bugün

bir tanedir o. evladı evinden uzakta anne böreğinden mahrum kalmasın diye saatlerce uğraşır...
başka şehirde okuduğunuz okuldan iki günlüğüne evinize gelip, döneceğiniz vakit anneniz orada hep dışarıdan yeme diye börek, kek, sarma yapıp yanınıza koyar. ancak; siz geri döndüğünüzde obur arkadaşlar yüzünden tadına bakamadan hepsi yenilir yutulur. çok çektim ben bu arkadaşlardan çok.
şu sıralar kek, pasta, börek, çörek gibi şeylerle haşır neşir olan annedir. bir tanedir o.

''bavulumda yer mi var anne?'' diye sakın çemkirmeyin kadına. ağzınızı burnunuzu kırarım bak.
böyle yanakları sıkılası öpülesi birtanecik annedir. hatta ve hatta yılbaşında okuldan ayrılıp eve gelemeyen çocuğu için bir koli yemek hazırlığı yapıp bunu kargoyla gönderen annedir.

neydi o yılbaşı ya...kadın budu köfteler, sarmalar, patlıcanlı pilavlar!
en akla hayale gelmedik şeyleri koyarlar bazen. hatta bu kez bir kuş sütü yok diye midir nedir bavulu açtığımda arı sütü denen bir kavanoz balımsı bir maddeyle karşılaştım.

candır o, olsa da sarılsam şimdi.
pet şişeye sarma koyan annem candır.
candır. haşlanmış yumurtalar, kokmasın diye onları folyoya sarmalar, ıslak mendiller... ıspanaklı gül börekleri, kendi eliyle yaptığı o enfes ayran. ah anam benim, can kurban sana.
sevgisini de o yolluğa koyar... o yüzden o kadar ağır olur o bavul...
milli kütüphaneye giderken çantama ekmek arası koyan fedakar ve aşçı anne.