bugün

çocuğu anne karnında koruduğu gibi doğduktan sonra da koruduğuna inanılan varlık.
ilk olarak orhun abideleri' nde adı geçen dişil ruh:

"...galiba, tanrı umay, kutsal yer ve su yardımcı oluverdiler..."

anne ve çocukları koruyan bir ruhtur umay.

umay 'ın çocukla beraber olduğunun işareti, çocuğun uykudayken gülmesidir. ağladığı zaman sözzü edilen koruyucu ruhun gittiği düşünülür. çocuk hastalandığında umayı getirmesi için kam çaırılır. çoruhlu, 2002, s.40-41
eski türklerde tanrı.
Türk mitolojisinde iyilik tanrısı.
umay umay, naylon, ağzı bozuk aşk mektupları adlı albümlerin sahibi, sanatçı kişilik..
orta asya türklerinde aynı zamanda gök tanrıçası da olan ana tanrıçanın ismi.
eski türkler'de anneleri ve çocukları koruyan, olumlu nitelikleri bulunan bir ruhtur. yir-sub'un (yer-su; yerin ve suların ruhları) türk topluluklarına yardım etmesi gibi omay-umay da yalnızca çocukları değil, bütün türk boylarını koruyan, onlara kut veren bir varlıktır. bundan dolayı umay-omay, kırgız türkleri'ne göre bol ürün almaya, mal-mülkün artmasına da yardım eder.
lise kitabı yazanlara aslını astarını sormak istediğim varlık.

hani türkler de tek tanrılıydı, bu ne? erlik ne? ka(y)ra han ne? gerçi cevabı tahmin ediyorum.

onlar tanrı değil, ruh. oldu canım.
türk tanrısı. tarih öğretmeniz kısa boylu,çok fazla şişman, göğüsler kocaman dediği tanrıdır.
yüce tengri nin kızı, şimdilerde "doğa ana" diye bilinen ruh. dünyanın üzerindeki doğal yaşam, umay ın zekasının ürünüdür.

ülgen ve erlik isminde iki erkek kardeşi vardır. onlar da ışığı ve karanlığı; iyi ve kötü insanları yaratmışlardır.
Anadolu'da etkileri hala devam eden Türk mitolojisinin efsanevi varlıklarından biridir. Anadolu'nun bazı yerlerinde kadınlar sabah kalktığında ilk yaptığı şey eşiği süpürmektir. Çünkü Umay ana'nın orada otuarak evi koruyacağına inanılır.
kök tengri inancındaki tanrılardan biri.
loğusaların, bebeklerin ve yavru hayvanların tanrısıdır, onları korur.
ilahe, tanrıça demektir.
umay ece olarak da bilinir.
Telefon numaranı çiğneyip yuttum. Oturduğum sokağı ufaladım sol avucumda. Anahtarlarımı göle fırlattım. Her panoya hiç sevmiyorum yazdım. Nasıl olsa kimse ellerimdeki acıdan kuşkulanmayacak. Nasılsa herkes özgürlükten yana. O buram buram tutsaklık kokan ama inek gibi geviş getirerek özgürlük numarası çeken panolardan yana. Bu safalet içinde zaten sevsem ne olur, sevmesem ne olur. Yinede iki gözüm önüme aksın, beter olayım, evim yıkılsın ki sevmiyorum. Dökülsün dudaklarımdaki kırmızı...

Umay
Divan-ü Lügatit Türk'te Umay'a tapsa çocuğu olur diye bir atasözü geçiyor.

Buradan da bunun bir Tanrı olduğu kolayca anlaşılır.Tengricilikte Gök Tanrı'nın kızıdır.Ruh falan değildir.

not: Altay Mitolojisi'nde hâlâ var olması elbette bu varlığın daha sonradan onların inançlarında ortaya çıktığını göstermiyor. Yukarıda defalarca zikredilmiş. Orhun Yazıtları'nda Bilge Kağan annesini Umay'a benzettiği gibi, Tonyukuk Umay üzerimize mi çöktü diyerek Kök Tengri'nin yanında bu varlığa değiniyor. Türklerde "yir sub" denen yer ve suları simgeleyen tanrılar, gökyüzünü simgeleyen bir tanrı "kök tengri" görebildiğimiz ve bulabildiğimiz kadarıyla dişiliği ve bereketi simgeleyen bir de kadın tanrıça "umay" vardır. Tengricilikle islamiyet birbirine diğer dinlerin birbirine benzediği kadar benzer. Tam aksine onlarca zıt tarafı vardır. Cengiz Han devrinde islamiyet ve Tengriciliğin(Şamanizm deniyor ancak Şamanizm'i bugünün bazı türklerinin dini için kullanmak daha doğru) çelişmesi ve orta bir yol bulamamaları bunu kanıtlar. tengricilik'te "ongun" denen putlar da vardır ki ibn fadlan türkler üzerine yaptığı seyahatinde erkek cinsel organı şeklindeki bir puttan bile bahsediyor. Dolayısıyla bu islamiyetle tengriciliği bağdaştırıp bilim dışı konuşmalar gayet yersizdir.
altay mitolojisindeki bir ruhtur.

tengricilik dini ile kayra hanın, erlik hanın, umayın hiç bir ilgisi yoktur. bunlar mitolojik kavramlardır.
tengricilik (ziya gökalp'in deyimi ile toyonculuk) da ise sadece bir göktanrı vardır.
göktanrı'nın özellikleri kur'andaki ihlas suresinde anlatıldığı gibidir. eşi, benzeri yoktur.

altay mitolojisinde umay göktanrı'nın değil, kayra han'ın kızıdır.

din ile mitolojiyi ayırt etmek gerekir.
Türk Mitolojisinde Çocukları Koruyan Dişi Ruhtur.

--spoiler--
Umay adına Türk tarihi kaynaklarında ilk defa Gök Türk yazıtlarında rastlanır. Kültegin yazıtında (I D 31) Bilge hakan “babam hakan öldüğü vakit küçük kardeşim Kül Tegin yedi yaşında idi. Umay gibi anam hatun sayesinde küçük kardeşim Kül Tegin er – kahraman adını aldı” diyor ki anasını çocukları koruyan dişi ruh Umay’a benzetmiştir.

Tonyukuk yazıtının batı tarafındaki 38. satırında, ”Umay ve mukaddes Yer – su” ruhlarının Türklere yardım ettiklerinden bahsetmektedir. Son yıllarda Urga (Ulan Batur) çevresinde bulunan bir kiremitte “Kögmen Yer – su ve Umay hatun” sözleri okunmaktadır. Bu koruyucu dişi ruhun adını eski Türkler çocuklarına ad olarak verdiklerini Al-tun göl yanında bulunan bir yazıttan öğreniyoruz. Bu yazıtta “bu atımız Umay beg” ibaresi vardır.

Mahmut Kâşgârinin Umay kelimesinin izahı da dikkate değer. Bu Türk – islâm bilginine göre “Umay kadın doğurduktan sonra çıkan son’dur. Kadınlar Umay ile tefe’ül ederler. Umaya tapılırsa oğul olur derlermiş” (Divan-ü Lûgati’t – Türk, I, s. III; B. Atalay tercümesi, s. 217).

Mahmut Kâşgarî Umay hakkında fazla bir şey bildirmemekle beraber bu kelime münasebetiyle naklettiği atalar sözü (“Umayka tabınsa oğul bo-lur”) dikkate değer. Umay ruhu hakkındaki müslüman Türkler, hele kadınlar, arasında söylenen bazı şeyleri Mahmut Kâşgârî’nin de duymuş olduğu anlaşılmaktadır.

Devadari’ye göre Moğollarda Uma (Umay?) hatun kültü vardı; savaşa hazırlanırken bu Uma hatuna kurban sunarlardı. Bunun namına bir bebek yapıp çadırda saklarlardı. Buna bakşı dedikleri bir kadın hizmet ederdi. Bu kadın Alp Kara Arslan soyundandı (Süleymaniye kütüphanesi Damad ibrahim Paşa Nu. 919, varlık 207 a).

Altay – Yenisey şamanist Türklerinin dinî inançlarında Umay kültünün bulunduğu etnograflar tarafından tesbit edilmiştir. Katanov tarafından toplanıp Radloff’un ”Türk halk edebiyatı” külliyatının IX. cildinde yayınlanan Sağay metinlerinde Umay (Imay) üç yerde geçmektedir. Bir metinde şaman davulundaki resimler izah edilirken (s. 565) iki kayın ağacının resmi hakkında şöyledenilmektedir: “biz bastap ülgen adamnang töreende Imay ice-meng kada tüstir bu iki kazıng”. Katanof bu metindeki Imay’ın Umay, ülgen’in şamanistlerin iyi tanrılarından biri olan Ülgen ve “adam” kelimesinin “atam” olduğuna dikkat etmemiş ve şöyle tercüme etmiştir : “ilk başta aziz Âdemden türediğimiz zaman bu iki kayın ağacı anamız Havva ile beraber gökten düşmüş (inmiş) tir” (s.552). Halbuki bu metin şöyle tercüme edilmelidir: “ilk başta Ülgen atamızdan türediğimiz zaman bu iki kayın ağacı Umay ana ile beraber (gökten) inmiştir”. Başka bir metinde defin töreninden bahsedilirken şöyle denilmektedir: ”Defin törenine iştirak edenler için evde et pişirilir. Mezardan gelenler rakı içerken evin üst-başı tarafına üç defa rakı saçarlar ki, bu anamız. Imay taraf madır” (metin s. 575; tercüme s. 462) derler. Kaç’larda tesbit edilen “ateş duasında “Imay ana” ateş ruhu olarak zikredilmektedir, (aynı eserde, s. 573; tercüme s. 564).

Umay kültünün izlerine Yakutlarda da rastlanmaktadır. Troşçanski’nin “Yakutlarda Kara dinin tekâmülü” adlı eserine Naumov tarafından ilâve’ edilen makalede (s. 178) şu kayıt vardır: “Yakutların inançlarına göre Ogo ımıta denilen bir ruh vardır. Harfi harfine
“çocuk Imı’sı” demektir. Bu “Imı” bir kuş şeklinde çocuğun başı üzerinde öter ve bununla çocuğun nesli bereketli olacağını haber verir”. Pekarski’nin izahına göre “Imı” kelimesinin başka bir anlamı da “korunma silâhı, tılsım, muska” demektir. (Yakut sözlüğü, s. 3794).Yakut mitolojisindeki bu “Imı” ruhunun Umay olduğu muhakkaktır. Eski Umay’ın yerini Yakutlarda, aşağıda görüleceği veçhile, ayısıt almıştır.

Ayısıt – yaradıcı, bereket ve refah sağlayıcı dişi ruhlar zümresine denir. Bunlardan kimi insan yavrularını ve kadınları, kimi de hayvan yavrularını ve dişi hayvanları korurlar. Ayısıt’lar. dağınık halde bulunan hayat unsurlarını toplayıp birleştirir ve “kut” yaparlar. Bu
“kut” denilen nesneyi ana karnındaki çocuğa üflerler. Böylece çocuğa can verirler. Gebe kadınlar daima bu ruhların himayesi altında bulunurlar. Kuşu kuşları ”ayısıtların timsali sayıldığı için bu kuşlara dokunulmaz, insanları koruyan ayısıt’lar yaz günlerinde güneşin doğduğu yerde, hayvanları koruyan ayısıt’lar da kış günlerinde güneşin doğduğu yerde bulunurlar. Yakut kızları ayısıt adına ”Tangara” yapıp karyolalarının altında saklarlar.

Kısır kadınlar çocuk vermesi için ayısıt’a dua ederler. Gebe kadınlar doğum günleri yaklaştığı zaman odalarını ve evlerinin çevresini çok temiz tutmağa çalışırlar. Komşu çocuklarına ve hayvan yavrularına karşı şefkat gösterir ve onları doyururlar. Ayısıt geldikte herkes güler yüzlü, şen ve tok olmalıdır.
--spoiler--

not: alıntıdır.
(bkz: umay ana)
Iki gündür enteresan bi şekilde takılı kaldığım isim.
Isimle alakalı kelime kökünün bıdıbıdısına kadar her şeyi okudum, beğendim.
Kızım olursa koyabileceğim muhtemel isimlerden biri artık.
göktürk kitabelerinde göktengri ile birlikte geçen kutsal varlık, tanrıçadır.
çocukların ve hayvanların koruyucusu olarak da bilinir.
bolluk ve bereketi simgeler.
bazı zaza köylerinde, çocuklarına kızan analar "seni umay ala" derler.
korkutma ve beddua ile dua arası karışık bir cümle.
türk mitolojisinde bir tanrıça. anaç özellikleri vardır. doğum ve bereketi simgeler. yeniden dirilişin sembolü olmuştur göktürkler için.

(bkz: umay ana)
Uğruna ağaçlara bez bağladığımız Türk mitolojisindeki melek.
yanına bir umay daha eklersek daha düşmemiş umay'a ulaşabiliriz.