bugün

son dönemde üst üste çıkmış , bahçesi dahi olmayan çirkin apartmanlardan ibarettir.
cumhuriyet sonrasında buzdolabı şeklinde ortaya çıkmış kültürümsüdür. elimden gelse, yeteri kadar param olsa hoşuma gitmeyen her evi yıkmak isterim ve en ünlü mimarların tasarladığı son teknoloji evler hazırlatırım türk halkına, ama hayaldir.

durum aslında maddiyat da değildir. bir osmanlı'ya bakınız efendim. o önünde kuşların barınabileceği ahşap evler şimdiki buzdolaplarından çok daha iyidir.

bir de yolllar! ah o yollar... kepçenin üzerine binip hepsini delik deşik edesim geliyor.

okullar, camiler hepsi aynı. okul okula benzemiyor mesela. okula girdiğinde insan bir fark göremiyor yani. camiler ise aynı sıradanlıkta.

devlet daireleri hepsi birbirinden berbat, hapishane gibiler.
osmanlı klasik eserlerinin olduğu kültür mirasıdır. camiler külliyeler türbeler... şimdi kimse dönüpte istiklali inci gibi boydan boya süsleyen yapılardan bahsetmesin onların çoğu gayrimüslimlerin çabası ile yapılmıştır. azcık tarihine bakarsanız çoğunun mimarının fransız olduğunu zaten görürsünüz.

arada çıkmıştır tabi başkalarıda ama misal ege sahil boyunca gezdim. ne zaman güzel taş evler, göze hoş gelen binalar görsem hep bu binaların tarihi rum yapıları olduğundan bahsedilir. ordada yoktur yani.

mimari bir mükemmellik olan sümele manastırından bahsetmeyelim zaten dimi ayıptır günahtır.

neyse dediğim gibi direk türk müslümanlarında yaptığı eserler vardır ama bunlar genel olarak cami, külliye,medrese,bedesten,han yani kişiden çok topluma hizmet eden yapımlar.
yüzyılın camii mimarisi kültürü ise hep mimar sinan öykünmelerine benzemektedir. fakat yer yer bu olgu yıkılmış ve yeni mimaride camiler inşa edilmeye başlamıştır. bu hareket hem çağa ayak uyduran modern mimari camilerin yapımına teşvik olur hem de osmanlı mimari'sinin değerini katlar diye düşünüyorum.

örnek olarak erzincan dan terzi baba camii ni veriyorum;
görsel

"Türkiyenin bir kubbe altında en çok insan bulundurabilen camiisi.7000 kişi toplam kapasite bir kubbe altında tam 4000 kişi..Herşeyi düşünülerek yapılan Terzibaba Camiisinde örneğin halılar mavi zemin üzerine sarı noktalardan yapılmış yani gök yüzünü andırması için, camlar tam karşıdaki heybetli dağları görebilecek şekilde konumlandırılmış... Camii'nin inşaatına 1991 yılında başlanmış ve 2002 yılında ibadete açılmıştır."
genel felsefesi dünya malı dünya kalır olduğu için
dünya üzerene öyle estetik kaygılarla bir şey dikmez olmuştur...

(bkz: bir şey dikmek)