bugün

başlık açılmıştı ama entry ler silinmiş bu yüzden tanım gerekiyor. Türkiye Bilimler Akademisi ( TÜBA) , Türkiye' nin bilimsel yüksek kuruluşularından biridir. Dünya' daki akademi geleneğine dayanan TÜBA, Eylül 1993' te kuruldu. Hemen ardından başbakan tarafından kurucu üyeleri atandı. ilk genel kurulun oluşturulmasından sonra TÜBA başkanı ve Akademi Konseyi seçildi. Akademi, 7 Ocak 1994' te çalışmalarına başladı. TÜBA, yasası gereği, başbakana bağlı, tüzel kişiliği olan, bilimsel, idari, mali özerkliğe sahip bir kurumdur/ kurumdu. artık başbakanlığa bağlı değil.

akp nin tübitak taki değişimi tamamlama aşamasındayken sırada tüba yı kendine uyumlu bir kurum yapmaya çalışıyor. ulan ülkenin .mına koydunuz bari bırakın bilimsel araştırmalar normal devam etsin be. bu ülke ne yaptı size bu kadar ?

kaynak : http://haber.sol.org.tr/b...da-el-atiyor-haberi-45648 .
--spoiler--
TÜBA (Türkiye Bilimler Akademisi) ismini çoğu insan Prof. Dr. Şerif MARDiN olayıyla duydu.
Olay neydi kısaca hatırlatalım.

Türkiye Bilimler Akademisi, TÜBA, Profesör Şerif Mardin`in yaptığı üyelik başvurusunu reddeder.

Bu ret kararının sebebini bizzat bir tıp profesörü olan TÜBA başkanı Yücel Kanpolat bir gazeteye verdiği röportajda aynen şöyle açıklar;

Şerif Mardin, Said-i Nursi üzerine çalıştı diye değil de, Said-i Nursi yi fazla parlattı diye eleştirildi. Ben bilim insanı olarak her konuda çalışabilirim. Ama üzerinde çalıştığım kişinin sadece iyi yanlarını yazarsam bu bilim ahlâkına sığmaz. Şerif Bey bu konuda taraf gibi davrandı.

TÜBA başkanı Yücel Kanpolat Nöroşirürji uzmanı mübarek bir bilim adamı. Nurcular görse o mübarek ve nurlu simasını Abi gelde bu akşam bize bir ders yap diyebilirler. Ama durum hiçte öyle değil. Bediüzzamanı sevmediği belli.

TÜBA nedir diye soracak olursanız bizzatihi yaptığım araştırmalar neticesinde ulaştığım şu resmi evraktaki açıklama sizi aydınlatacaktır umarım. Okuyuculardan tek isteğim kuruluş kararnamesinden tek kelimelik değişiklikle sizlere aktardığım bu ağır ve sakil paragrafı sabırla okumalarıdır. Çünkü bir sürprizle karşılaşacaksınız;


Türkiye'de tüm bilim alanlarındaki araştırmaları, bilimci kişiliğini ve araştırıcılığı özendirmek ve bu alanlarda emeği geçenleri onurlandırmak bilim ve araştırma standardlarının uluslararası düzeye çıkarılmasına yardım etmek amacıyla, Başbakan'a bağlı tüzel kişiliği, bilimsel, idari ve mali özerkliğe sahip bir çiftliktir.

Aslında bilim akademileri çok önemli ve ciddi kuruluşlardır. Fransız Bilimler Akademisi 1666 da, Rus Bilimler Akademisi 1724 te kurulmuştur. Bizde ki ise 1994 de.


Fakat Tüba (Türkiye Bilimler Akademisi)ise fazla ciddi bir kurum galiba. Hani Türk usulü bir ciddiyeti mi var desek. Ciddiyet deyince de aklıma Sakallı Celal geldi nedense.

Hani milli mücadele zamanında Ankara Sultani si yani lisesi muallim ve müdürü Sakallı Celal demiş ya Tanzimat ilan ettik olmadı, Meşrutiyet ilan ettik olmadı, Cumhuriyet ilan ettik olmadı. Bari biraz da ciddiyet ilan edelim.

Her neyse sadede gelelim. Bizzat TÜBiTAK a gittim.

TÜBA nın bu durumuna çok içerlenen içerden bir arkadaşla konuştuk.

Kendisi kesinlikle Fetullahçı değil Kur an üzerine yemin edebilirim.

Her neyse oturduk konuştuk. (Doğrusu orada ki bir lokantadan getirttiği kıymalı pideler nefisti.Tadı hala damağımda) Bu tatlı muhabbet neticesinde Sosyalist Nasyonalizm diye bir turşu var ya burada da yeni bir Türk icadıyla karşılaştım Bilimsel Masonizm. Nasıl mı oluyor?

Şöyle ki; Bu akademi üye alırken kapalı devre çalışıyor. Masonik teşkilatlar gibi.

Diyelim ki Prof. Dr. Şerif MARDiN gibi Amerika da Avrupa da bilimsel şöhretiniz ve namınız var. (Yoksa adamcağıza Atlantik ötesinden mi diye taktılar?) TÜBA ya başvurdunuz. Eğer en az 10 üyenin bulunduğu Konsey toplantısında üyelerden 2'is evet sadece 2 tane ademoğlu Yok derse giremiyorsunuz.

Yani kapalı devre al takke ver külah gibi bir şey.

Peki dedim TÜBiTAK daki bu arkadaşa bu adamların bütçesi nedir ,nerden geliyor?. Başbakanlık çünkü başbakanlığa bağlı dedi.

Şöyle bir gazetelere göz attım 4 milyon Euro gibi bütçeleri varmış. Dünyada ki muadillerinin bütçesi nedir bilmiyorum ama ortada vahim bir durum var. Zihniyet vahim. Yahu o küçümsedikleri başta Bediüzzaman olmak üzere dinci insanlar bile en mukaddesleri olan Allah ın varlığını bile kitaplarında, dergilerinde tartışıp cesurca ateist görüşleri zikredip cevap yetiştirirlerken size ne oluyor diyesi geliyor insan. Bilimsel özgürlük deyince de mangalda kül bırakmazlar.

Özellikle Ak partiye oy veren insanların sırtında yükselen bu kurumlar ve bu kurumların ekmeğini yiyen idarecilerin AK partinin tam zıddı bir misyon taşımaları ilginç.

Çünkü Ak partiye oy veren Fetullah Gülen cemaati ve Risale-i Nur talabeleri Bediüzzaman a tavır alan bu tip oluşumlara hiçte iyi bakmaz.

Sadece AK partililerin de meselesi değil bence bu. Her türlü sağ görüşten insan uzak tutuluyormuş bu akademi üyeliğinden.

Hasılı velkelam. Akademi üyeleri ve başkanını Prof. Dr. Şerif MARDiN i Bediüzzaman ı cilaladı diye reddettikleri için teşekkür ediyoruz. Bundan sonra bilimsel çalışmalarda o özlediğimiz patlamayı yapabiliriz.

Sevgili Akademi başkanı ve üyelerine bir Bektaşi fıkrasıyla veda etmek istiyorum. Hoşlarına gideceğine eminim. Ne diyelim. Dünya fani makamlar geçici.

Bektaşiye sormuşlar Baba erenler abdestsiz niye geziyorsun, şöyle güzelce bir abdestini alsanda hep abdestli gezsen

Amaan demiş Bektaşi, Bir yelle gideni ben napim?

--spoiler--

edit: imla.
türkiye'nin bilimsel örgütlenme anlamındaki en önemli yapılanmalarından birisidir. nitekim diğer ülkelerdeki akademilerden en büyük farkı ise şudur: türkiye'de son yapılan değişiklik ile bu akademiye hükümetin bilim insanı atamasına olanak sağlanmıştır. evet 2. dünya savaşı sonrası uygulanan faşist sistem türkiye'de şimdi uygulanmaktadır. bilimin bağımsızlığı ve tarafsızlığı katledilmiştir.
akp'nin, KHK ile üye atama yetkisi alınca, üyeler, TÜBA'nın artık bir akademi olarak işlevinin sona erdirildiği kanaatine varıp, istifa etmeyi düşünmektelermiş.
akp'nin her yerde adamımız olsun anlayışında gelinen son nokta.

http://hurarsiv.hurriyet....3507&tarih=2011-09-05
akp' nin sikmeye niyet ettiği kurumların arasına katılmıştır. Bi bilime karışmadıkları kalmıştı zaten demek isterdim ama maalesef üniversitelerdeki kadrolaşma da ortada.
şerif mardin'in üyeliğini kabul etmeyecek ciddiyette bir ''bilim'' kuruluşudur.
tüba.
kuruluş: 1994.
amaçlar: bilime yön vermek,danışmanlık hizmeti sunmak, bilime özendirmek, bilimin yaygınlaşmasını sağlamak, türkçenin bilim dili olmasını sağlamak.