bugün

vivaldi, beethoven, çaykovski falan halt yemiş. klasik türk müziği başkadır. daha zordur daha derindir. insanın içine işler.
ruhu arındırma yöntemi. bırakın uzakdoğu felsefesini, yogayı vs yi. oturun tsm dinleyin ve tüm sorularınızın cevaplarını bulun.
bir bardak çayla mum ışığı eşliğinde dinlendiği zaman rahatlatıcı etkisini daha fazla gösteren müzik türüdür.
ince nüansları keşfedebilen ve bundan zevk alabilenlerdir bu müziği sevebilenler.batı müziğinde iki ses arası ya yarımdır ya tam.türk müziğinde ise o tam ses dokuz'a bölünür.ayrıntıları artar incelikleri artar.güzellik ayrıntıda gizlidir derler.türk müziğinin de müziğimizin güzelliği burada geliyor.bazen kalbinin derinlerine işler bazen ise bir buselik kondurur yanağına.

edit:teknik bilgi hatası.
dinlemekten bıkmayacağınız, her şarkıda sizi başka aşklara, anılara götüren müzik türüdür. ilk defa dinleyecekler için ;
müzeyyen senar - kimseye etmem şikayet
eylem koç - fikrimin ince gülü
şevval sam - söyleyemem derdimi önerilir.
bir başkadır türk sanat müziği, ağırdır, adabı vardır.
dinlenilmesi keyif verir.
aşk acısı bile bir başka dile gelir tsm ile.
tüketilemez, tüketilmesin zaten.
fonda zeki müren olsun müzeyyen senar olsun elde bir kadeh rakı...
başka bir şeye ne hacet?
az bilinen çok nadide bir nihavent örneği şudur:

http://www.dailymotion.co...oze-mi-geldim-sen-m_music
nedense şarkılarını icra etmesi kadın sanatçılara daha çok yaraşan müzik türü.
Sanıldığının aksine halk müziği ile kardeş falan değildir. Hatta hiç bir ortak yönü yoktur. Halk müziği yöresel olmasına rağmen bir yörede çalınan müziğin başka bir yörede de dinlenebilir olmasının en büyük nedeni ya tınısı, ya ağıtı ya da enstrüman olarak benzerlik göstermesidir. Tek tek incelendiğinde bütün yöresel halk müziklerinin hem ayrı ayrı hem de bir bütün olarak ortak yönleri vardır. Adı üzerinde halk müziği. Oysa sanat müziği hiç bir yönü ile halk müziğine benzemez. Bizim özümüzü falan da oluşturmaz. Bütün enstrümanlar araplardan ithaldir. Saraydaki insanların halkın dinlediklerini dinlemek istemedikleri için kendilerini farklı bir sınıf gördükleri için ürettiği bir türdür.Sanat müziği ne tını, ne ses, ne müzik ne de enstrüman olarak hiç bir halk müziğine benzemez, hiç bir yörede söylenen halk müziği ile ortak bir noktası yoktur.
dinlenilmesi gereken bir değerimizdir.
cana katılan canandır.
klasik anlamda türk sanat müziği, çeşitli islam müziklerinin oluşturduğu zengin birikime dayanan osmanlı müzikçilerinin ürünü olan makamsal bir müziktir.
araştırmacılara göre türk sanat müziği'ne ait 590 makam adı belirlenmiş, ancak bunlardan pek çoğunun bugün örneği bile kalmamış, çoğu unutulmuş, önemli bir bölümü de kullanılmaz olmuştur. günümüzde ise kullanılan makamların sayısı100'ü geçmez. bunlardan ise ancak 40 ila 50'si yaygın olarak kullanılmaktadır.
türk müziği'nde doğaçlamalar dışında, yalnızca bestelenmiş yapıtların biçimlenişine katkıda bulunan ve usül adı verilen bir öğe daha vardır. usül'ler çeşitli uzunluktaki kuvvetli ve zayıf vuruşların belli bir düzen içinde ortaya çıkan birer ritim kalıbıdır.
gece gece heyt ulan nidaları attırır. ne yiğitler dağıtmıştır içki masalarında ah!
40 yaş üstü sanat olarak bilinir ama aslında gençlik döneminde dinlenicek çok hoş ve ukte verici bir sanat olup " aşkını bir sır gibi senelerdir sakladım" diyerek gönüllere taht kurmuştur ama gençler tarafından pek hoş karşılanmaz, sebebi şundan olmalıdırki: devir değişti, aşklar değişti buna mukabil müzikler değişti lakin bu şarkılar bıkılmadan usanmadan icra edilir efenim.
tadını alabilen için tarifsiz bir tattır. yaş ilerledikçe sevilmeye başlanır, çünkü adeta anıları hatırlarken hissedilen duyguları uyandırır. bunun için bazı tecrübeleri yaşamış olmanız gerekir. mesela hicran dolu bir aşkı veya ayrılığı...

türk sanat müziği çok yoğun zevkler vermeyebilir. disko müzikleriyle çılgın gibi eğlenirsiniz ancak eve gittiğinizde kulağınızda bir çınlama ve başınızda bir ağrı vardır. türk sanat müziği sizin içinde akıp gittiğiniz tatlı bir denizdir, diğerleri gibi aşırılıkları yoktur, damağınızda tadı kalır.

http://www.youtube.com/wa...re=player_embedded#at=133
değerinin farkında olmadığımız mükemmel, kusursuz bir kültür hazinesidir. batı müziğinde kat kat daha zordur ve bu zorluk günümüz gençleri tarafından bilinmemekle beraber çoğu tsm şarkısıyla dalga geçilmektedir. kesinlikle bu konu hakkında herkes bilgilenmelidir.
müziklerin en özüdür. kendine has özelliğiyle 'sanat' anlamına lütfeden türdür. dinleyince eskiler canlanır gözünün önünde. mutlu bir tebessüm edersin rahatlar yaslanırsın koltuğa yakarsın bir sigara... duygular, zevkler, hazlar birbirine karışır yoğrulur. işte en anlamlı sanat da budur.
severiz, söyleriz, rakı içerken vazgeçilmezimizdir ama şöyle de bir gerçek vardır ki türk müziği diye bize yutturdukları bu müzik bildiğin yahudi müziğidir. sanat müziğine yön veren bütün müzik adamları yahudidir. ve bize kültürlerini bir güzel çaktırmadan empoze etmişlerdir.
Vay be: Eskiden telefonda bekletilen insanlara MARŞLAR dinleten benim sevgili TSK'm, yeni genelkurmay başkanı (bkz: Necdet Özel) ile birlikte, artık insanlara Türk Sanat Müziği şarkıları dinletir olmuş. Bakınız, Habertürk gazetesinin manşet haberi. http://galeri.uludagsozlu...türk-sanat-müziği-174566/
yaşamak istediğim aşktir.

türk sanat müziği gibi aşık olmak istiyorum. bir bahar akşamı rastlayıp size bir demet yasemenvermek istiyorum, siz diye hitap etmem samimiyetsizlikten değil farklı oluşunuzdandır. zira bu kadar güzelliğin tek bedene sığdırılabilmesi mümkün değil.

sizde farketmişsinizdir ki gülünce gözlerinin içi gülüyor, baharı bekleyen kumrular gibibeklediğim aşkınızı umarım ömrümüzün son demi' ne kadar varlığını sürdürür. hem sevmekten kim usanır .

fakat veda busesini verip ayrılman uzun sürmedi. çok kereler denedim başkalarıyla anladım ki benzemez kimse sana. benim kadar da sevemez kimse seni. hal böyleyken neden ayrıldık. bu ne sevgi ah bu ne ızdırap.

ardından dolaştım istanbul'un bütün meyhanelerini, akşam oldu hüzünlendim ben yine hatta seni düşünüp durdum sabaha kadar ama söyleyemem derdimi kimseye bende saklısın. birşey var halimden anlayan o da istanbul sokaklarıydı.sorma ne haldeyim. yine de kimseye etmem şikayet, derdin bile rahmet gibi. unuturum sandım veda ettim evim gibi benimsediğim agora meyhanesi'ne, elveda meyhaneci...

seni ben ellerin olsun diye mi sevdim. nasıl geçti habersiz o güzelim yılların. bir sitemimde senelere. üzdünüz beni yıllar. duydum ki unutmuşsun yaşananları.

bir dönülmez akşamın ufkundayken bir ihtimal daha var diye umut ediyorum. şimdi ellerim havada gözlerim yolda,bir yangının külünü yeniden yakarsın diye ada sahillerinde bekliyorum. inanıyorum ki elbet bir gün buluşacağız..
rakıyla giden en güzel müzik türü.
derttir, neş-edir, histir, makamdır velhasıl güzeldir efenim.
gerçek sanat. icra edenler ise gerçek sanatçı. yüreğinizin en derinlerinde hissedersiniz. her bir sözünde her bir notasında ayrı bir kalite vardır. yazlık değil, ömürlüktür. yaşanmışlıklar biriktikçe güzelleşir. dinlerken meze yaparsınız rakıyı. ama illa ki rakı. bi yudum çekersiniz ve peşinden bi ah kendiliğinden çıkıverir dışarıya.
Yazık ki arık müzik marketlerde o güzelim bestelerin bulunduğu cdleri 'meyhane şarkıları' adı altında satmaktayız.
Rakı sofrası şarkısı diye bilinmekte.
Dinlerken rakı içilmez mi,hem nasıl içilir,içilebilir.
Müzeyyen Senar efkarından rakı kadehi fırlatıp atmıştır çoğu konserinde
Ama canım besteleri dinlemek için ille de çilingir sofrasına gerek yoktur,y da bu şarkılar 'meyhane şarkıları' olarak adlandırılamaz.
Ya da Itri'dn bugüne bu şarkılar meze olsun diye bestelenmemiştir.
Şükrü Tunarlar,Tatyos Efendiler,Selahattin Pınar ve hatta hacı arif bey,münir nurettin selcuk..
Müzeyyen Senar,Hamiyet Yüceses..
ismail Bergamalı,Ercümend Batanay,Mustafa Kandıralı,tanburi cemil bey..vs gibi unutulmaz virtüözler vardır bu sanatta.
Timur Selçuk 'babamın besteleri üstünde tepiniyorlar' demişti.Haklıdır.
Enfes bir mücevher gibi saklamalıyız bu besteleri,benzersizlerdir çünkü.
Yeni nesil fazlaca bilmemekte,unutulursa bu şarkılar yazık olacaktır.
eskiden şarkı yapmak bilgi, yetenek ve müzik birikimi gerektirirmiş. bir şarkı dediğinin makamı ayrı, güftesi ayrı, bestesi ayrı.... hepsi ayrı bir uğraş alanıymış. oysa şimdi öyle mi?
2 kafiyeli söz tutturanın nakarat olarak kullanıyor arkadan lay lay lom müzik diyor ve popçu, şarkıcı olup çıkıyor.
hatta laylalaylalay sen güneş ben ay....

mesela sevemedim karagözlüm: ne basit şarkı gibi değil mi? oysa bestesi uşşak makamı güftesi abdulkadir ağbey, bestesi orhan gencebay... pii...