bugün

ölümcül soğuklar sırasında bütün aile sadece tek bir odada kalorifer yakıp ısının dağılmaması yanlış stratejisini benimsediğimiz zamanlarda annemin seyrettiği dizilere maruz kalmıştım. bir gecede çıkan 3-4 dizide de insanlar deli gibi evlenmeye çalışıyorlardı. rte'nin 3 çocuk projesinin parçası olduğunu düşünüyorum bu durumun... şu sıra yine teyzemlerde dizi seyredilirken salondan sözlüğe girmenin haklı gururunu yaşıyorum... üstte yazdığım olayın üstünden yaklaşık 2 yıl geçti ve kanal d'deki annem adlı saçmalığa maruz kalmış durumdayım. dizide evlenen, boşanan, evli olduğu halde başkasıyla aldatan, evlilik dışı cinsel ilişkiye giren, lise öğrencisi olmasına rağmen 45 yaşında adamlarla çıkıp seks yapan insanlar var. ayrıca 2 kişi var (tahmin edileceği üzere bir kadın ve bir erkek) ve belli ki, kadının çocuğu olacak yakında ve kadının en büyük hayali yakında doğacak olan kızının "yakışıklı prens"ini bulup evlenmesi. koca bir toplum nasıl bu durumdan hoşnut olacak kadar gerizekalı olabilir aklım almıyor. belli ki çoğumuzun hayali bu yönde... evlenelim, boy boy çocuk yapalım falan. hangimizin geleceği deli gibi çoğalacak kadar garanti merak ediyorum. bir toplum bu kadar saf olabilir sanırım... ulan bu kadar muhteşem bir şeydi bu evlilik neden 2 günde boşanıyorsunuz? bunlara bi ceza uygulanması gerektiğini düşünüyorum. mesela böyle aptalca sebeplerden boşananların üstüne scarlet letter'daki gibi aptalın A'sı konsun ve onu 5 yıl taşısın boşanan kişiler... bu şımarıklık, bu çocukça kararsızlık ("yaa evlenelim ama aynı zamanda istediğimiz zaman boşanalım ama sonra istediğimiz zaman tekrar evlenip tekrar seks yapabilelim istiyorooom aynı zamanda çocoom olson da istiyorooom" türünde) bir mallık sergileniyor resmen ekranda...
ayrıca bu satırları yazarken "kavak yelleri" adlı şeyin de reklamı çıktı ve resmen kalakaldım. her sahnede ya 2 kişilik bir yatakta yalnız başına uyanan kız, ya kayıkta sarmaş dolaş gezen bir çift, ya kız ayağına kavgaya tutuşan 2 öküz...
bunun amacı aslında çok açık: insanların aklına bu ilişkiler yumağını sokup halkımızın en muhtaç olduğu şeyin yarasını kaşımak. toplumumuzun çoğu abazan burası bir gerçek ve bu dizileri takip etmese de insanlar bir şekilde 2-3 sahnelik bir görüntüyle bile akıllarına bu ilişkiler düşüyor ve bir anda, tonla insanın bütün derdi 2 veya 3 tane sevgili(!) idare etmek, hiç yoksa neden olmadığını sorgulamak, 1 taneyse onunla ilişkilerin neden dizilerdeki boyutta olmadığını sorgulamak falan oluveriyor. bu sırada da milleti becer becerebildiğin kadar...
türkiye'nin sosyo-ekonomik yapısından kaynaklanan sorundur.yapımcılarda suç aramamak gerekir.