bugün

ing. üçgen.
coldeki penguenlere takmi$ olan dredg adli sanatsever grubun bir parcasidir, super bir parcasidir.
el cielo albumunde yer almaktadir.

we're born into silence and let it all be
lift your anchor and just float astray
born into silence and let it all be
fortune in silence

watch it explode
while fragments of ironies examples fly and hit the shore
and tyranny's torn
from the podiums where leaders stand
but rule no more

plead with nothing while they lecture about something
protest the way we're passive today

watch it explode
while it's not impossible
for flowers to bloom and grow next to graves
and babies are born
in the same buildings where people go
to pass away
pass away

plead with nothing while they lecture about something
protest the way we're passive today

we live like penguins in the desert
why can't we live like tribes
we live like penguins in the desert
why can't we live like tribes

we live like penguins in the desert
why can't we live like tribes
we live like penguins in the desert
why can't we live like tribes

born into silence and let it all be
lift your anchor and just float astray
born into silence and let it all be
fortune in silence
fransizcada da ayni anlama gelir.
(le)
üç bölümlük bir dizidir.konu olarak bermuda şeytan üçgeninin gizemini anlatmaktadır.*
edit: (bkz: lost) severler mutlaka izlemeli
bana hep tribeca* çağrışımı yapan yazar. bir de bir zamanlar lakers ın daha doğrusu phill jackson ın bir triangle zone* taktiği vardı. iki ya da üç kez şampiyon olmuşlardı o numara ile.
çok güzel bir film, kafa karıştıran türleri sevenler için...
sıkıcı, berbat, zaman kaybı, tanımlarını sonuna kadar hakeden bir film.
cok hos bir film, neredeyse bir elin parmakları kadar oyuncuyla cekilmiş ama gayet tadında ve bu türleri sevenler icin kacırılmaması gereken bir gerilim.
dvd aldığım elemanın ısrarı üzerine aldığım bir filmdi.film iyi başladı fakat sonlara doğru iyice saçmaladı,kız manyak,sürekli hayal görüyor şizofren ötesi.böyle bir sürü atraksiyon falan,gemi de sürekli hayal görüyor,1.5 saatlik filmin 10 dakka çekilmiş gerisi hayal meyal paso geri sarıyorlar,yapabilicekleri bütün olasılıkları düşünmüşler,bir an korktum acaba kız bütün arkadaşlarının yerinde kendini de görecek mi diye de allahtan öyle bir şeye girmemişler,yoksa limit olurdu artık.ya bir kere kaza yapıyorsun,polis molis geliyor,lan türkiye de olsa görgü tanıklarını bile hemen karakola alıyorlar ki film de kadın elini kolunu sallaya sallaya taksiye binip gidiyor,e ne anladık.bomboş bir film.sonu kopuk,mantık hatası fazlasıyla mevcut.
--spoiler--
(bkz: devr-i daim)
--spoiler--
iç açıları toplamı 180 derece olan geometrik cisim.
an itibariyle star da okyanusta av adıyla yayımlanan ve beni yusuf yusuf nidaları eşliğinde koltuğa yapıştıran filmdir. finali de güzelmiş diye okudum, tırsarak bekliyorum.
star bu filme kafayı taktı. son 5 ayda 4. kez yayınladı. hem de ismine tecavüz ederek, okyanusta av ne lan..
kötü davranışlarından dolayı yetmiş sene yuvarlanan bir kişiyi izleme cezasının verildiği yunan mitolojisini anlatan film.

kurgu ve senaryonun güzel örneklerinden. sinema bir hakikati doğrudan değil dolaylı anlatan bir sanattır. imadır. bana göre bu film bunun en iyi örneklerinden biridir. tıpkı hz. yusuf kıssası gibi.
arafta kalmayı anlattığına inandığımız film.* Yüksek kafa izlenmesi gerekir, çünkü filmin bir sonucu yok diğer filmlerdeki gibi olay şu aslında demiyor. film bitince, anlamak adına bir saat muhabbet edilebilecek kadar güzel.
melissa george'nin kısa şort ile arz-ı endam ederek bitirdiği film.
başrolünde melissa george'un ve oldukça yakışıklı sarışın bir abinin oynadığı, hayatımda izlediğim en gereksiz filmlerin başına koysam yerinde olur filmi. izlemeyin, zaman kaybından da öte.
zimbabwe premier ligi'nde top koşturan futbol takımı.
haftasonu tv de the triangle diye bir diziye denk geldim. Bermuda seytan ucgeni felan tam benlik konular, dedim netten bir arastirayim ne bicim bir diziymis. Bunu arastirirken the triangle'nin the'sini unutunca karsima bu filmin tanitimi cikti youtube da. Neye niyet kime kismet diyerek tanitimini izledim tabiki bir halt anlamadim. yorumlari okumamaya da calistim spoiler olmasin bana diye ama adam daha basligina inek kadar inception gibi film, purgetory felan yazinca bana spoiler'in alasi oldu neyse. Filmi indirmeme de gerek kalmadi, tamamini sevabina yuklemisler youtube'a. Film 1 saat 36 dakika kadar felan suruyor. Izlerken sıkılmadim, olaylar zaten hizli gelisiyor. Ortalarinda mindfuck olayiyla zirvelere oynuyor. Bana gore dusuk butcesine ragmen, taninmamis oyuncularina ragmen cok iyi kotarilmis. ha mantik hatalari var elbette, bu tur filmlerde kacinilmaz oluyor fakat favorilerimin arasina girmis bulunmakta kendisi. Taninmamis dedim de liam hemsworth'u ayri tutuyorum elbette. Herkes taninmamis oyuncular diye tutturunca ben ama bu tanidik lan ya da cok benziyor liam hemsworth'a dedim durdum. De zaten kendisiymis.

--spoiler--
filmi izlerken dikkatli izlemeye calistim. dakika bir gol bir ani benim gemiden kacan jess'in kendi evinin ziline bastigi andi. o an dedim o zile kesin aslinda sen bastin ve filmin sonunda hakli ciktim. arabaya o koca bavulu yerlestirirken lan onun icinde ceset mi var dedim orda da hakli ciktim. oncelikle hersey bir loop icinde degil. dikkat edilirse filmin basindaki jess'in rihtim sahnesiyle sonraki rihtim sahnesindeki konusmalar farkli. bu olaylarin degiskenlik gosterdigine isaret. fakat benim anlamadigim bir durum var ki, belki cok sacma da gelebilir ama jess neden herkesi öldürmek zorunda ki arkadas? amac oglunu tekrar gormekse, ne bilim gemiye biner binmez at kendini asagiya. sonucta bir kisirdöngü icinde de degilsin, olaylar farkli gelisebilir. jess bunu diger elemanlar kendi benzerlerini gormesinler diye mi yapiyor merak ediyorum. gercekten kafa karistirici. ben filmin ortalarinda jess gercekten kurtulacak ve ogluna kavusacak sanmistim fakat ters kose oldum. maalesef jess ogluna hic kavusamiyor. filmin sonu yeni yeni soru isaretleri doguruyor insanin kafasinda. jess ilk defa arabayla kaza yaptiginda ogluyla beraber ölüyor. anlamadigim uzerindeki kiyafetler neden baska ki? ilk defa ordan kalkip taksiye yuruse neden uzerinde beyaz t-shirtu ve kisa pantolonu var ki? kendisini öldürüyor bagaja atiyor. Yani oyle saniyor. tekneye biniyor, ruyasinda aslinda kendisini goruyor. olaylar olaylar. derken sahile vuruyor. o uzerindeki beyaz t-shirtin rengi siyaha donusuyor. hirkasini da gemide birakiyor. ben tam diyorum e bunlari sonra nasil giyecek bir daha diye. tam evden cikarken bakiyorsun t-shirt yine bembeyaz ve uzerinde ayni hirka. taksici maksici demisler abi kadin orda zaten ölü ne polisinden ne sahitliginden bahsediyorsun ki?

benim icimi en cok yakan sahne, kötü jess'in ogluna attigi tokat aldi. aklimda o tokat sahnesi kaldi resmen. uzuldum cocuga. uzun lafin kisasi, hala cevaplayamadim bircok soru var. youtube da filmseverin teki aciklayici bir video yapmis fakat devamini getirmemis. kesinlikle izlemekte fayda var.

http://www.youtube.com/watch?v=l53_AO-QFSs
--spoiler--

tekrar tekrar izlenebilecek bir film bence. inception ve turevini sevdiyseniz bunu da seveceksiniz.
cin ali senaryosu yazamayacak kapasitede olan kişilerin "closed loop, ne biçim, zaman kaybı, peh" diye bok attıkları film.
'redbull kanatlandırırsa bu ne?' sorusunun cevabı olan dredg şarkısı.
Interstellar a "abii manyak film. Nolan napmış öyle ya" veta "kızlar bu nasıl filmdi, ufkum açıldı yha" diyen aptal kesiminin beğenmeyeceği film.
(bkz: Alt-j)
bir film bende ''lan bitmesin'' etkisi yaratıyorsa sevmişimdir ve en azından bir kaç kere daha izlemeyi düşünüyorum şahsen.

--spoiler--

--spoiler--

predestination, dejavu, inception tarzı film sevenler için harikulade bir film benim açımdan.

hala anlayamadığım şeyler var mesela niye arkadaşlarını öldürmeye çalışıyor, ya da baktın bunlar oluyor akışı değiştirmek için başka şeyler yap ne biliyim. ama bir yandan da ne yaparsan yap, onu daha önce de yapmış olacağın için aslında daha önceden yaptığın bir şeyi yapmış oluyorsun ve bu da yine başka bir paradoks yaratıyor.
beyin yakan filmlerden.