bugün

Süreçlerin iyileştirilmesini içeren ve çalışan memnuniyetini önemseyen bir yönetim felsefesidir. Süreçlerin küçük adımlarla yavaş yavaş iyileştirilmesi Kaizen, büyük adımlarla iyileştirilmesi teknolojik yatırımlarla olur. Kısaca TKY denilen bu sistem şekli, sanıldığının aksine ISO 9001 in bir parçası değil onun tamamlayıcısıdır. Uygulanabilirse çok müstesna sonuçlar doğurabilir.
(bkz: six sigma)
temel amacı; savurganlığı önlemek,verimliliği ve kaliteyi arttırmak,maliyetleri düşürmek,işlem zamanlarını kısaltmak ve sürekli gelişimi saglamak olan yönetim biçimi.ilk faydasını gören ülke japonya'dır.
gıdalardaki versiyonu için (bkz: haccp)
(bkz: total quality management)
artik eskimeye baslamis bir kalite yonetimi araci olup, yerini daha yeni tekniklere biramaya baslamistir. (bkz: six sigma)
Toplam kalite yönetimi; bir kuruluşun mevcut olan tüm faaliyetlerinin sürekli olarak iyileştirilmesi ve bu çalışmalar içerisinde görev alan tüm çalışanların sürekli iyileştirme çalışmalarına kesin ve aktif olarak katılmasıyla çalışanlar, hizmetten veya üretilenlerden faydalananlar ve bütün olarak toplumun memnun edilerek maksimum kazancın sağlanmasıdır.türkçe kısaltması (bkz: tky) şeklindedir.
(bkz: kalite sistemleri)
(bkz: iso 9001)
yaratıcılığı kısıtlayan bir sistemdir. bu sistemde sadece üst düzey iseniz sınırsız hareket kabiliyetiniz ve yaratıcılığınızı sergileme şansına sahip olursunuz.
büyük şirketlerin uygulamaya koyduğu kaizen 5s gibi sistemlerle desteklediği kalite yönetim ve denetim sistemidir. Genllikle şirketler bu eğitimleri şirket bünyesi içerisinde çalışanlarına vermektedir. Üniversite öğrencileri için okul bitmeden topla kalite yönetimi kurslarına gitmleri cvlerinde artı bir özellik olacaktır.
temelleri 1980 li yıllarda atılmış, 1990 lı yıllarda yaygın hale gelmiştir... Japonya nın Abd kalitesine karşı geliştirdiği bir sistemtir... Amaç üretimin başından sonuna kadar hatta ürün satıldıktan sonra bile kaliteyi sağlamaktır....
(bkz: sözlüğü toplam kalite yönetim sistemine adapte etmek)
türkiye' de tamamen yanlış algılanmış ve emekli öğretmenken kişisel gelişimci olup, lastik fabrikalarında personel kalitesi semineri verip parayı kıranlara iş imkanı sunmuş ve dubleks yazlık satışlarını artırmış kavramdır.
çalıştığım tekstil fabrikasına uygulamaya çalıştığım, usta başı halil amcanın "toplamını da kaliteni de sistemini de ..." demesiyle hevesime sıçtığı sistemler bütünü.
IMF ve DB direktifleri ile oluşturan program.

halkın öğretmenlerinin kurula girmeyeceklerini açıkladıkları dilekçe örneği;

Öğretmenler Kuruluna,

Bugün okullarda oluşturulmaya çalışılan OGYE veya TKY nin basit bir değişiklik denemesi olmadığını artık tüm dünya biliyor. Dünya Bankası nda örgütlü çok uluslu şirketlerin bir talebi olarak ortaya çıkan bu uygulamalar, bizim gibi ülkelerin kamusal hizmetlerini devralmanın ve ticaretini yapmanın ön hazırlıklarıdır. Dünya Bankası ile imzalanan (26 Mart 1995 Resmi Gazete) Hizmet Ticareti Genel Antlaşması (GATS) doğrultusunda başta eğitim ve sağlık olmak üzere devlet eliyle yürütülen tüm kamusal alanların özelleştirilmesi (çok uluslu şirketlere devredilmesi) taahhüt edildi. Özellikle eğitim ve sağlık hizmetleri, çok karlı alanlar olarak görüldüğü için, bu alanların en geç 2010 yılında tamamen özelleşmesini sağlamak amacıyla Dünya Bankası tarafından gerekli düzenlemelerin yapılması için ülkemize milyonlarca dolar kredi verildi. (1995 e kadar ilk beş kredi için bu rakam 282 milyon dolar). "Küresel eğitim proje kredileri" adı altında verilen bu krediler için iki amaç belirlenmiştir: 1.si okulların yerelleşmesi ve özelleşmesini sağlamak, 2.si ise okul işletmeciliğini yaygınlaştırmaktır. işte okul işletmeciliğini yaygınlaştırmak için hemen, 1995 yılında Norm Kadro Yönetmeliği ile Eğitim Bölgeleri ve Eğitim Kurulları Yönetmeliği, ardından OGYE uygulaması başlatıldı. OGYE, bizzat okul personeli ve veliler eliyle okulu bir işletme gibi kurgulamanın denemesidir. Bunun ardından hemen uygulanmak istenen aslında TKY dir. Şimdi bu aşamadayız. Okul işletmeciliğini yaygınlaştıracak olan TKY nedir? Dünya Bankası nın dikte ettirdiği haliyle,

1. Ekip çalışmasına dayanır. (9 ekip oluşturulur: Bitkiler, kaynak dedektifleri, koordinatörler, uzmanlar, ekipmanlar, uygulayıcılar, şekillendiriciler, gözlemciler ve işbitiriciler.)

2. Her ekip, verimi arttırmak için ekip içinde ve diğer ekiplerle rekabet eder.

3. Ekip çalışmasına göre performans ölçümü yapılır. (Bakanlık müfettişleri bu yıl TKY ekiplerinin performansını ölçmeye geleceklerini ilan ettiler)

4. Kalite çemberi içinde rekabette geride kalan, "zayıf halka" olur ve işten el çektirilir.

5. Her kalite çemberi, beyin fırtınası yapar. Ancak yalnızca verim ve kâr üzerinde beyin fırtınasına izin verilir. Üzerinde beyin fırtınası yapılamayacak konular şunlardır: özlük haklar, ücretler ve kişisel sorunlar.

"Verimi arttırma" da, Dünya Bankası ve IMF programında şöyle tanımlanmıştır: Çok işi az kişi ve az zamanda yapma (rekabet gücünü yükseltme) Pazar payını geliştirme (müşteri memnuniyeti) Azami kar artışı. Bu tam anlamıyla mal üretimine dayanan fabrikalarda uygulanan bir işletme modelidir. Tıpkı bir fabrika gibi okulları işletmeye çevirme modeli olarak bize dayatılan bu uygulamanın kabul edilmesi şu nedenlerle mümkün değildir,

1. Eğitim-öğretim bir kamusal hizmettir. Anayasa ve Milli Eğitim Temel Kanunu nda açıkça ifade edildiği üzere bu hizmet, temel amaçlarda belirtilen nitelikte bireyler yetiştirmek için verilir, mal gibi alınıp satılamaz..

2. Bu hizmette görevli olan öğretmenler, Milli Eğitim Temel Kanunu ve Anayasa da değiştirilemez hükümler gereğince öğrenci yetiştirmekle mükelleftir, dolayısıyla öğrenciyi müşteri olarak kabul etmek, suçtur.

Bütün bu gerekçelerle ben, yönetmelikler gereği bana yaptırılmak istenen bu uygulamayı, "hiçbir yönetmelik yasadan üstün değildir" diyerek reddediyorum. Bir öğretmen olarak,

- Sevgili öğrencimin "müşteri" olarak görülmesine; "parası olan, parası kadar eğitim satın alır" anlayışı ile onun eğitim hakkının elinden alınmasına seyirci kalmayacağım,

- Ulus ötesi şirketlerin kârını arttırmak ve "az maliyetle-çok iş" için kalite çemberinin zayıf halkası olmamak adına mesai arkadaşlarımla rekabete girmeyeceğim.

Bütün bunlardan dolayı meslek onurumu koruyacak ve TKy nin hiçbir basamağında görev almayacağım.

Çünkü ben Dünya Bankası ve IMF nin kölesi değil, halkın onurlu öğretmeniyim.

http://www.halkevleri.org.tr
(bkz: kalite kontrol)
1950'li yıllarda ilk kez dr. armand v. Feigenbaum tarafından ortaya atılan kavram. Feigenbaum'a göre toplam kalite kontrol "bir organizasyondaki değişik grupların kalite geliştirme, kaliteyi koruma ve kalite iyileştirme çabalarını müşteri tatminini de gözönünde tutarak üretim ve hizmeti en ekonomik düzeyde gerçekleştirebilmek için birleştiren etkili bir sistemdir".
l. Kalite El Kitabı (KEK) : Firmanın organizasyon yapısı, kalite politikası, hedefleri, kurulan kalite sisteminin kapsamı, firmada kalite adına yürütülen faaliyetlerin özeti yazılmalıdır.

ll. Organizasyon El Kitabı (OEK) : Organizasyon şeması, firmada görevli, ürün ve hizmet kalitesine tesiri olan bütün personelin görev tanımları, sahip olduğu yetki ve sorumluluklar, o işi yapacak kişide bulunması gereken asgari nitelikler (öğrenim, eğitim, tecrübe gerekleri), bulunmadığında görevini devredeceği bölüm veya kişi bu el kitabında tanımlanması gerekir.

lll. Zorunlu Prosedürler: Prosedürler hazırlanmalıdır. (Doküman Kontrolü, Kalite Kayıtları Kontrolü, iç Denetimler, Uygun Olmayan Ürün Kontrolü, Düzeltici Faaliyetler, Önleyici Faaliyetler)

lV. ihtiyaç duyulan diğer dokümanlar: Eğitim, Bakım, Satınalma, Planlama, Pazarlama, Sevkiyat, Müşteri ilişkileri, Satış Sonrası Hizmetler vs. gibi faaliyetlerle ilgili olarak:

a) Proses kartları (Süreç haritaları): Amacı, kontrol kriterleri, girdiler, ilgili prosesler, sınırları, performans kriterleri vs.

b) iş ve Çalışma Talimatları: Kullanma ve bakım, planlama, pazarlama, satınalma, hizmet, taşıma, depolama, koruma, satış sonrası hizmet, müşteri ilişkileri vb. konularda ihtiyaç duyulan talimatlar hazırlanmalıdır.

c) Akış Şemaları: Firmada yürütülen faaliyetlerin akış diyagramları. (iş – işlem adımı, sorumlusu, kullanılacak doküman, tutulacak kayıt vs.

d) Diğer: firma faaliyetlerinin kayıt altına alınıp iyileştirilebilmesi için planlar (Eğitim, bakım, hizmet, yatırım, kalite planları vs.), listeler (Doküman, kalite kayıtları, arşiv kayıtları, dış kaynaklı teknik doküman, tedarikçi, müşteri şikayetleri, DÖF takip listeleri vs.), formlar (Toplantı, eğitim, bakım, satınalma, müşteri anket, DÖF formları vs.) hazırlanmalıdır..

e) Personel rejimi, maaş, prim, mesai ödemeleri değerlendirilmelidir. Çalışanların verim ve motivasyonunu artırmak için yönetimin uygun gördüğü faaliyetler gerçekleştirilmelidir. (ayın başarılı personelinin seçimi, moral toplantıları, öneri - ödül sistemi vs.)

f) Çalışanların motivasyonu için yöneticilerin ve personelin görüşleri alınmalıdır. Anket yapılmalı, uygun görülen faaliyetler icra edilmelidir.

g) Yapılan işler yazılmalı, hazırlanan dokümanlara uygun uygulama yapılmalı, kayıtları tutulmalıdır. Sözle yapılan işler yazılı hale getirilmelidir. Satınalma, planlama, hizmet, müşteri siparişleri, pazarlama süreci, kontroller, nakliye ve sevkiyat işlemleri yazılı olarak yapılmalı, bunlar için ihtiyaç duyulan dokümanlar (hizmet sözleşmeleri, formlar, kontrol tabloları vs.) hazırlanmalıdır.

h) Verilen hizmet sonrası müşteri memnuniyeti ölçülmeli, şikayetler değerlendirilmeli, verimlilik ve performans değerlendirmesi yapılmalıdır. (müşteri ziyaretleri, müşteri anketleri)

ı) Uygulama sürecinin akabinde firma içi denetimler yapılmalı, görülen uygunsuzluklar raporlanmalı, düzeltici ve önleyici faaliyetler yürütülmeli, gözden geçirme toplantıları ile kurulan sistemin uygunluğu ve etkinliği değerlendirilmeli, dökümanlarda revizyon ihtiyaçları yerine getirilmelidir.

i) Önce problemler teşhis edilmeli, uygun tedavi yöntemi tespit edilip uygulanmalıdır. Uygulama sonrası verimlilik ve performans ölçümü yapılmalıdır.
üretimin tüm aşamasında sıfır hatayı hedeflediğinden, çalışanın risk almasını zorlaştıran, hata yaparım korkusu ile yenilikçiğin önünü kapayan demode yönetim şekli.
isletmelerin, en alt düzeydeki calisanindan en üstteki yöneticilere kadar kaliteyi ve süreclerin sürekli iyilestirilmesini hedeflemesidir. ii. dünya savasi döneminde, imalatta istatistigin öneminin anlasilmasi ve kullanilmasi sürecinde ortaya cikmistir.
(bkz: edwards deming)
(bkz: toplam kalite ilkeleri)
(bkz: vizeye sözlükten çalışmak)

iiBF seçmeli derslerinden bir tanesidir.

Ve ben bu entryleri okuyup girsem rahat geçerim heralde, maşallah siyasetide, tarihçeside var burada.
(bkz: üretimde kalite kontrol programı)
toplam kalite yönetimi organizasyonun temel amacı olarak "müşteri tatmini"ni öngörmektedir. kâr bu "tatmin"in bir sonucudur. öte yandan klasik anlayışa göre firmanın sahibi sermaye sahibidir. firma sahibi ile "kâr"dan pay alacak diğer gruplar arasında (müşteriler,çalışanlar,satıcılar...) bir çatışma vardır. oysa toplam kalite yönetiminin özünde göre bir çatışma değil bir birleşme vardır. Çünkü firmanın esas varlığı sermaye değil "insan kaynağı"dır (bkz: human capital). Bu insan kaynağı "müşteri memnuniyeti" için mal/hizmet üretmektedir. Dolayısıyla hammadde satıcısından (bkz: supplier) başlayarak malı müşteriye verinceye kadarki zincir üzerinde yer alan tüm işletmelerin işbirliği yapmaktan çıkarları vardır. Çünkü tüm firmalar müşteriye hizmet etmek için kurulan "sistemler"dir. bu görüş daha da ileri götürülerek, toplumun her kesminin işletmenin "paydaşı" olduğu, dolayısıyla işletmelerde yönetim değil "yönetişim" (bkz: corpate governance) uygulaması olması gerektiği ileri sürülmektedir.
altı sigma, fütz analizi vb dinamiklerden oluşan kapsamlı "sıfır hata" programıdır.
japonların başının altından çıkmış dünyayı sarmış olan kavramlar bütünüdür.