bugün

ana akım medya tek tipliği vs sosyal medya çeşitliliği başlığının sözlüğe uydurulmuşu.
yakın zamanda 7 gazetenin iktidara/ rte'ye yaranmak babında aynı manşetle çıkması gibi son dönem artan dalkavukluk eşiğinin farklı ve manidar olgulara gözünü kapaması iyiden iyiye bir ana akım medya kısırlığı ortaya çıkardı. herkes tek yürek sanki erdoğan'ın peşinde. paranın ve erdoğan'ın gazabı belki de onları bitaraf olmaya zorluyor. bu işin iki galibi var. birincisi başbelası twitter, bloglar ve hatta sözlükler. farklı fikirlerin özgürce ifadelenmesi. düşünceye kota koymamak... diğeri, günlerdir taksim'de bu direnişin özünü teşkil eden hiçbir siyasal oluşumun içinde olmadığını düşünen ve özgür düşüncenin altını çizen türkiye'deki siyasal partilerin üzerinde düşündüklerini ifadeleyen son derece bilinçli, barışçıl, uzlaşı yanlısı insanlar... ve bu kitlelere kulak tıkayıp kendisine sonsuz itaat eden ana akım medyayla tek tip insan modelini inşa etmeye kasmak. siyasal partilerle bağı olmayan kitle karşısında siyasal zeminde miting yapmaya çabalamak ve saçmalamak...
medya, patronluk elinde olduğu sürece sosyal medya, medyanın anasını havada-karada-denizde her türlü siker. medya patronluğu sadece medyanın patronluğu olsa, doğru ve tarafsız haber alma olasılığımız oldukça fazla olabilir. ama medya patronlarının başka sektörlerde de yatırımları olması ve bu yatırımlar nedeniyle hükümete gebe kalmasından dolayı fahişelik yapmaya mecburdur.

bir de doğuştan fahişe olan medya kuruluşları vardır. belediye başkanlığının yanı sıra, oğluna aldığı çanak anten ve üç şerefsiz gazeteci ile istediği haberi yaptırabilir. ama bu kadar çabaya rağmen teyzemin birisi çıkar, öğretilenleri unutulur kendisine uzatılan fahişe kanalın mikrofonuna, gılıçdarın arkasındayık deyiverir.

allahın sopası yok işte.

içinde provakasyon olsa da sosyal medya candır. az bir çaba ile doğruluğu ya da yanlışlığı kolay teyit edilebilir.fahişe medyanın panzehiridir.