bugün
- rakının berbat bir içki olması22
- uludağ'ın kaderi13
- rusya nükleer güç kullanılır mı sorusu25
- etek giyersen tecavüzü hakedersin13
- çocukluk travmaları11
- mutluluğun formulü8
- doritoslu çiğ köfte12
- anın görüntüsü15
- güzel erkek isimleri19
- hayal dünyasında yaşamak10
- gecenin şarkısı15
- gozlerinmeyhanesi'nın vefat etmesi24
- karınız için sözlüğü bırakır mısınız11
- true'nun yetkili olması9
- en etkili içki hangisi8
- yazarların en sevdiği cem karaca şarkıları16
- homofobik yazarlar birliği10
- sözlük yazarlarının yapmayı en çok istediği meslek21
- hayatı seviyorum eylemleri21
- sözlük yazarlarının favori haber kanalı8
- utopyalarkralicesi8
- true ile utopyalarkralicesi11
- larisalisa öldü mü12
- galerinizde bulunan en saçma fotoğraf12
- true'nun ölmesi8
- profilinizden karakter analiz ediyorum toplanın16
- sözlükte birbirine yakıştırdığınız yazarlar11
- sözlükteki ruh hastaları24
- true neden evlenemiyor9
- yazarların çektiği çiçek fotoğrafları11
- mantı8
- nervio abla36
- akp belediyesinin 85 milyon liraya konser vermesi12
- en son ne yediniz13
- 1 milyon dolar'a ismet'in tırnaklarını yer misiniz8
- seküler yaşamın faşist bakış açısı15
- larisalisa17
- sabah ereksiyonu olamıyorum11
- yaşı geldiği halde evlenmeyen insan11
- kız kardeşini date'e hazırlayan abi22
- gece dışarıdan gelen hav hav hav sesleri11
- an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı30
- chatgpt ile yazarların görselleri14
- erkeklerin erkeklere taktığı kırıcı lakaplar13
- ellerim bos gonlum hos11
- kürdüm 5000 yıllık tarihim var var mı diyeceğin19
- amerika'nın icat ettiği bir şey söyleyin13
- insan olmaya ceyrek kala23
- doktorların hastalara sevgi göstermemesi8
- true'nin iki kadın arasında kalması16
ispatlamak mümkün değil tabi ancak teorik bir idea. denilebilir ki bak işte dindar ayağı yapan bazı insanlara, dünya sevgisi mi var onlarda diye, haklısın derim ama belki de içinde, en özünde seviyordur ve sevgisini aktarma şekli budur yani.
fikir özetle şu; bi insan bu hayatı tüm kusurlarıyla falan herşeyiyle sevdiğini fark ediyorsa, ki genelde üzgün, dipte hissedilen anlarda gelebilecek bi duygu aslında, o kısa anlarda içi bi şükran hissiyle doluyor, o an fark ediyorun ki lan biz bilmiyoruz amına kodumun yerinde yaşamayı, müthiş bir amusement park sunmuş sana adam, olup olabilecek en kusursuz deneyimi, yani en baba simülasyon oyununun milyonda biri varyetede deneyim sunma şansının olmadığı, kusursuz bi tasarım. al diyo sana, al şimdi bunla ne yapmak istiyorsan onu yap, nasıl bi insan olmak istiyorsan onu ol. sonra biz gidip yarrak gibi adamlar oluyoruz, yarrak gibi şeyler yapıyoruz. bunu fark ettiğin o an sürekli omuzlarında bi yükmüş gibi taşıdığın o yarrak gibi bi adam olma hissinden tamamıyla arındığın tek anlar oluyor zaten. bikaç gün önce ataşehir trafiğinde sıkışmış kalmışken hissettiğim bazı hislerin bugünkü anımsaması bu. şöyle bi histi, birisine teşekkür etmek, şükran duymak istiyorsun bunun için, boşa gitsin istemiyosun o derece takdir edesin, tapınasın var çünkü. sonra tapınıyorsun da, herhangi bir yöntemle değil, o saniyelik hissi yaşayarak.
dün sabahsa açık, geniş otoparkta huzursuz düşüncelerle arabaya yürürken ağzımdan istemsiz şu cümlenin çıktığını duydu kulaklarım; "mutluluk yok mu lan bu dünyada"...
fikir özetle şu; bi insan bu hayatı tüm kusurlarıyla falan herşeyiyle sevdiğini fark ediyorsa, ki genelde üzgün, dipte hissedilen anlarda gelebilecek bi duygu aslında, o kısa anlarda içi bi şükran hissiyle doluyor, o an fark ediyorun ki lan biz bilmiyoruz amına kodumun yerinde yaşamayı, müthiş bir amusement park sunmuş sana adam, olup olabilecek en kusursuz deneyimi, yani en baba simülasyon oyununun milyonda biri varyetede deneyim sunma şansının olmadığı, kusursuz bi tasarım. al diyo sana, al şimdi bunla ne yapmak istiyorsan onu yap, nasıl bi insan olmak istiyorsan onu ol. sonra biz gidip yarrak gibi adamlar oluyoruz, yarrak gibi şeyler yapıyoruz. bunu fark ettiğin o an sürekli omuzlarında bi yükmüş gibi taşıdığın o yarrak gibi bi adam olma hissinden tamamıyla arındığın tek anlar oluyor zaten. bikaç gün önce ataşehir trafiğinde sıkışmış kalmışken hissettiğim bazı hislerin bugünkü anımsaması bu. şöyle bi histi, birisine teşekkür etmek, şükran duymak istiyorsun bunun için, boşa gitsin istemiyosun o derece takdir edesin, tapınasın var çünkü. sonra tapınıyorsun da, herhangi bir yöntemle değil, o saniyelik hissi yaşayarak.
dün sabahsa açık, geniş otoparkta huzursuz düşüncelerle arabaya yürürken ağzımdan istemsiz şu cümlenin çıktığını duydu kulaklarım; "mutluluk yok mu lan bu dünyada"...
güncel Önemli Başlıklar