bugün

az önce arkadaşıma whatsapptan yazdım;

- cinsel hayatın ne durumda?
+ne, ömrümde görmemişim
+hatun memelerini açsa bunun birisi bana yeter diyip diğerininin üstünü kapatırım.
ilkokul dördüncü sınıfa geçmişim, okul daha yeni başlamış...bizim sınıfın öğretmeni tayinini istemiş

başka bir okula....bizim sınıfıda komple bi sınıfla birleştirdiler yeni öğretmen gelene kadar derslerden geri

kalmayalım diye..sınıf oldu kırk-kırk beş kişi...iyi kötü ders işliyoruz üçerli oturuyoruz..arkalara oturmak

adetimdir bende en arkanın bir önü boştu gittim oraya oturdum yanıma bi kız bide bi çocuk oturdu

sanırım tam hatırlamıyorum uzun zaman oldu.. neyse.. ders matematik sayı doğrusunu anlatıyo

öğretmen...belirtmek gerek heralde, matematik benim asla başarılı olmadığım bir derstir saygı duyarım

ama sevmem kendisini.. o zamanlarda öyleydim...neyse öğretmen anlattı konuyu örnek çözdü bizde

paşa paşa yazdık defterimize..sonra öğretmen sordu anladınız mı çocuklar.bütün sınıf kafa salladı anladık

öğretmeniiiiiiim.. kırk kişi anladık demiştik...çoğu yalan söylüyordu tanıyorum yani kendi arkadaşlarımı

neyse..öğretmen, önünde oturan üçlüye tek tek sordu "anladınız mı?" anladım" dedi hepsi...sonra onların

arkasındaki üçlüye sonra onların arkasıdakilere derken sıra yavaş yavaş bana geliyordu..ama tek tek

soruyo bazılarına isim ile hitap ediyor.."anladın mı ahmet?" "anladım öğretmenim"...herkes aynı yanıtı

veriyo sonra hoca bir sonrakine soruyor aynı soruyu..anlamadım diyen yok...derken sıra bana geldi..

"anladın mı ?" cevap basitti "anladım öğretmenim".. sonra benden sonrakilere soracaktı....ama

öğretmen öyle yapmadı..

-"kalk anlat bakalım"dedi.

hayatta herkesin bi hass... dediği an vardır ya..benimki de buydu..benden önceki 35 kişinin anladığına

inanan öğretmen bana inanmamıştı.. işin kötüsü bende anlamamıştım konuyu..bana anlat bakalım

deyince yüzüne fener tutuluş tavşan gibi kaldım öyle... sınıfta kıkırdamalar... herkes dönüp bana baktı..

"kim bu mal dercesine"..hoca ısrarlıydı "anlamadın mı yoksa?" falan diye üsteledi.. bende kaçamak

cevaplar verdim..." anladım ama anlatamam" falan filan ...sonra tahtaya çıkarttı beni 3/4 sayı

doğrusunda nerdedir?..şu nerdedir.. bu nerdedir..bir cevaplar verdim sorulara ama doğru muydu yanlış

mıydı hatırlamıyorum...ilkokul çocuklarına sesleniyorum anlamadıysanız anlamadım deyin sonra madara

olmak var....lise ve üniversitede de hocalar ne zaman anladınız mı dese sesimi çıkarmam...buda böyle

bir anımdır sözlük uzun oldu gusra galmayın gayrı..
(bkz: şimdi anlatınca komik olmadı tabii)

Bu nedir liselim ya, komik mi sence oku bi.
(bkz: şimdi anlatınca komik olmadı tabii)
(#22743197).
Komik değil ama anlamlı ulan insan aynı gün çekmeköy'de hüsnü şenlendirici ve Zeyno gönenç'i görür mü bir yerlerde.

Sonra da düşündüm bu ikisinin ortak bir noktası vardı ama ne?

Düşün düşün...

Birden ilham gelir Zeyno g. Okan B. 'nin eski karısı efendim hüsnü ş. Deniz s.'nin eski kırığı?

Allah' ın işi işte.
Ellerimdeki siğilleri, mahallenin en yaşlı teyzesine okutmak üzere gittim. Bahçeli evin girişinde, balkon gibi bi yerde oturduk. Anneme "çocuğa metal para ver ve git" dedi. Elimdeki parayı gösterdiği yere bıraktım. Ellerimi, kendi dizlerine koydu ve başladı okumaya. Elleri, ellerimin üstünde. Gözlerini kapattı okuyor. Okudu okudu okudu. Boğazını temizledi ve hıaaagh tüh yaptı. Elime balgam attı lan. Çekmeye kalktım dur dedi. Diğer elimi de kutsal suyla buluşturdu. Kusmamak için kendimi zor tutuyordum. Sıvazlamaya başladı. Elimin üstüne hatta parmak aralarına kadar yaydı tükürüğü. Akşama kadar ellerini yıkama Demesiyle ikinci şoku yedim.

Yüzümde siğil çıkmadığı için şükrettim. Ellerimle yırttığım için mutluyum.
5. Sınıfta matematik problemi yazarken kakaoğlu yazmam. Ardından sınıftakilerin gülüşüne anlamsız bakışlarım.
Köpekten korkmam hasebiyle ev yolunda duran bir Köpeğin gitmesi için 45 dakika mal gibi beklediğimi hatırlarım. Taş falanda işe yaramıyordu çünkü Hayvanın menziline giremiyordum.
http://www.uludagsozluk.com/e/27210764/
lisede hoşlandığım kız tenefüste bi dal sigara istemişti bende kimseden istemesin felan diye 2 dal verdim neyse öğle tatili oldu kızın sevgilisi varmış verdiğim sigarayı onunla birlikte içiyordu.
Bazen şaşırtıcı anılardır.

Yer üniversite kyk yurdu ortak alanı. iki mühendislik öğrencisi arasında ufak bir tartışma laf sokmaca geçiyor. Ketum bir kız da bunları belirgin bir şekilde dinliyor. Tartışma esnasında mühendis adayı arkadaş tam bir mühendisten bekleneni yapıyor ve kıza dönerek çok afedersiniz şöyle diyor; " laf mı dinliyon lan sen ..cık." tabi kız mosmor. Biz yerlere yatıyoruz gülmektem.
Bakınız efendim bugün yaşandı.

5 kişiyiz ve kamptan dönüyoruz çok açız 2 km yürüdük ve bir gözlemeci bulduk, fiyatını sorduk ve bize çok pahalı geldi ve aramızda şöyle bir diyalog geçti.

- Abi hepimiz öğrenciyiz bize bir güzellik yaparsın ya.
+ Bende öğrenciyim dışardan okuyorum.
- Abi bak hepimiz taa uzaklardan gelmişiz buralardan okumaya, paramız yok.
+ Bende buralı değilim.
- Abi bari iş sahibisin bize bir güzellik yap.
- Dükkan kira yahu, benim değil.

Nedir bu yav ?
10-15 dakikadır komik bi anımı hatırlamaya çalışıyorum. Ama hala bulamadım

Bir insanın hayatı bu kadar mı kederli olur amk
Burda anlatılınca komik olmayan anılardır.
lisede 6 ay peşinden koştuğum kız, ilk buluşmamızda hesabı öderken çıkarttığım cırt cırtlı cüzdan yüzünden "teşekkür ederim ablacım" diyerek, yanağımdan makas alıp gitmişti.
işte bir gün birisi bana şey dedi: seni seviyorum.

Hadi hoşça kalın.
Komik anlardan yıkıldığımız serin hikayelerdir.
Ankara'ya ilk kez gitmiştim yıllar önce. Kocatepe'ye gittim, bi namaz kılayım dedim gelmişken. Namaz bitti, ayakkabılıkta yeni aldığım bot yok. Üç, tane leş ayakkabı var. Camide 2 kişi var. Sağolsun hırsız arkadaş kendi ayakkabısını bırakmış bana. Hangisini alıcam diye düşünüyorum. En kötüsünü seçtim. Ben de hırsız olmayayım diye. Ayakkabı o kadar kötü ki bakkala gidilmez o derece. Altı kontraplak gibi ucu sivri, 44 numara tam bir gavat ayakkabısı. Hızlıca camiden çıktım ama ateist olmaya çok yakınım. Yürüyerek güven park'a geldim. Çok mutsuzum. 2 simit bir çay alıp bir banka oturdum. Güvercinlere simit atıp moral depoluyordum ki üstüme güvercinlerin pislemesiyle dibi gördüm.
(bkz: kahkaha tufanı)

(bkz: gülücük şelalesi)

(bkz: tebessümler diyarı)

(bkz: mizah pornosu)
Başlıklar arasında kelime farkları varsa cümlenin anlamı da farklı olur. Anlamı farklı kılan detaylardır.
Kolum kırıldı ve hastaneye gidene kadar diğer kolumla tutmam gerekiyordu, tutmazsam sallanıyordu, aynı adnan menderes gibi.
görsel
ifade vermek için girdiğim odada ifadeye çağıran savcı Uğurcan beyi sormam içerdeki hanımın Uğurcan bey benim demesi.