bugün

itiraf ediyorum bilgisayarımda bir resim klasörü var sübhanallah kardeş ibretlik bir paylaşım diye. nette bulduğum ilginç resimleri oraya atıyorum.
yakınız sandığım bir at kafası vardı. bir arkadaşımla birlikteydiler. aralarında ne zaman sorun olsa benden yardım isterdi. ama sadece bununla ilgili konuşmazdık, beni de sorardı. 8 ay geçti, ayrıldılar. kız benle konuşmayı kesti.
neden?

bu soruyu niye daha önce sormadım ki kendime?
" işi olunca mesaj atıyormuş" lafını duyunca dank etti. *
(bkz: sen de mi brütüs)
CHP seçime kadar daha neler yapıcak kimbilir? Gülme komşuna gelir başına bir gün birileride sizi protesto eder.Seçim anketlerine bakıyorlar sonuçlar içaçıcı değil artık futbola da burun sokmaya başladılar.Önce tekel işçileri sonra üniversiteler sonra doktorlar şimdide stad işin ilginç yanı medyada bayram yaptı bilhassa SHOW TV Medyanın büyük çoğunluğu CHP"li
Bazen geliyim de sözlüğe bi şey itiraf edeyim diyorum, unutuyorum sonra falan.
bu başlığın tamamı silinsin istiyorum sıfırdan tekrar doldururuz sözlük böyle çok karışık geliyor bana sıfırdan alınırsa okur okunuruz diyorum içimden.
itiraf ediyorum cok zenginim ama kimseye soylemiyorum. hatta bazen cok eski rengi solmus kiyafetler giyip sokaga cikiyorum. bazen gunlerce tras olmuyorum.
kahveyi şekerli seviyorum ama her seferinde arkadaslar arasında yüzeysel entellikten ödün vermemek için şekersiz içmek zorunda kalıyorum.
inci sözlükten nefret ediyorum.

Sadece vakit kaybı. 0 seviye de nereye kadar. Bir noktadan sonra iyice sıkıyor. Hadi tamam bende bir ara cazibesine katılıp daldım bir ara sonra yavaştan sıkmaya başladı, bir yerden sonra da iyice ilkokula giden veletlerin arasına karışınca iyie soğutuyor kendinden. Geneli böyle velet olduğundan kimseye de bir laf sokamaz. Bir yazar Ekşi'ye tek laf atabilenin sadece inci olabileceğini yazmıştı burda. Nedeni de kendine özgü bkz'lar olması. Oldu bende izmitSözlük açıyım koyayım oraya "5 atar bir sayarım" bkz'ı. Al orjinal hadi laf sokayım Ekşi'ye.

Ya akıl var mantık var bir tarafta hayatı görmüş geçirmiş belirli bir yaşa gelmiş adamlar. Öbür tarafta sadece liseli ergenler ve bunlara özenen veletler. Ha arada istisna tabi var. Ekşi'de de gerizekalısı var incide de akıllısı var elbet. Ama genel olarak konuşursak durum böyle.

Sonuç olarak;

inci sen git kendini parmakla. * * * *

Yani bir daha istesem de * imkanı yok giremem.
güvendiğim dağlara kar yağdı. eriyen karların suyunda boğuluyorum ben sözlük.
5-6 yıldır ekşisözlükte yazarım. iyi arkadaşlar tanıdım, güzel kızlarla buluştum, ancak ;
incisözlüğü keşfetmem (ikinci nesil yazarım) ile ekşisözlük'te daha az yazmaya başladım. ekşi daha bir sıkıcı gelmeye başladı. yazarları daha yapay gelmeye başladı. yavaş yavaş anti-ekşici olmaya başladım. ekşi de inciye dair entryler girmeye başladım. birkaç kere çaylakda oldum.

bir süre sonra inci de yapılan tüm sözlüklere üye olun, hepsini .ikertelim diye operasyon sonucu uludagsözlük e saçma sapan bir nickle üye oldum. çok uzun bir süre bekledim yazar olmak için. yazar da oldum. ancak acaba yazar oldum mu olmadım mı diye uludağsözlük'e baktıkca uludağ ı sevmeye başladım. düzgün birşeyler yazayım diye düşündüm ancak nickim uygun değildi. sonra düzgün bir nickle tekrar üyelik için başvurayım diye düşündüm ve bugünki nickimi alarak tekrar üye oldum. entrylerimi girdim ve yazar oldum. şimdi de bana uludağsözlük harika geliyor. trollük yapmamaya çalışıyorum, düzgün entryler girmeye çalışıyorum.

itiraf olarak da; sikertme olarak girdiğim uludağsözlük beni sikertti. buraya bağımlı oldum.
sabah teskeremi alıyorum. tabi asıl itiraf bu değil sözlük. bilmezdim ki şimdiye dek en mutlu olduğum zamanın bu zaman olacağını. işte şimdi daha anlıyor insan sözlük özgürlük ne demek!
bazı şeyler var ki hep içimde yaşıyorum.
geçenlerde bir rüya gördüm. resmen gecenin köründe uyandım ve okadar heyecanlıydım ki. ben küçükken evde oynamayı sevdiğim bir oyun vardı.. bir sandalyeyi salonun ortasına koyup, sandalyenin önüne yere üç tane terlik koyardık. bunlar sırasıyla debriyaj, fren ve gaz pedallarıydı tabii. arkaya da küçük bir masa koyardık ve o kamyonun kasası olurdu. kardeşimi de oraya oturturdum. ve sonra ver elini sınırsız ve soluksuz macera... rüyamda bunu gördüm ve heyecandan uyanmışım. yalnız problem şu ki itirafım bu değil;

ben hala bunu oynamak istiyorum...
ders notlarım hep bir iki bir iki öyle gidiyor sözlük. üstelik şu anda bilgisayar başındayım ve bunları yazıyorum. bu iş böyle gitmez. ikinci dönem bomba gibi olucam söz. hatta şimdiden başlamam lazım. o yeaaaaaaa!
60 soruda 18 doğru 30 yanlış. utandım sozluk...
bu hafta bi sürü ayrılık haberi aldım sözlük. ama bilsen bi tanesine uçacak kadar sevindim. * *
insanlara karşı çok açık olduğum söylenemez. hep gizemli kapalı bir yönüm vardır. çok kırılırım hep. karşımdakiler kalbimin nasıl kırılgan olduğunu bildikleri için böyle davranırlar. uyuz olurum beni bilinçli olarak kırmak isteyenlere.

üniversiteye başladığımdan beri çok çeşitli insanlarla karşılaşmaya başladım. kimi çok naif, uysal. kimi ise son derece kurnaz. her adımında ne yaptığını iyi biliyor. şu iki senede çok kez kalbim kırıldı. kimileri beni yalancılıkla suçladı kimileri iki yüzlülükle kimileri ise çıkarcılıkla. beni sevmeyen en baştan sevmez. ve bu sonsuza kadar böyle gider. sevenlerde de sanırım garip bir bağımlılık yapıyorum ne kadar kızdırsam da sevmeye devam ediyorlar. yani anlayacağınız bende bir istikrar söz konusu. sevmeyenleri hep nefret ettirebiliyorum kendimden. sevenlere ise hep sevdirebiliyorum kendimi.

hayatımda nefret ettiğim insanların suratını bile görmek istemiyorum. çıksınlar hayatımdan ya görmek zorunda mıyım? defolup gitsinler cehennemin dibine orda yaşasınlar umrum dışı. ama hayatıma musallat olmasınlar abi. benim hayatım beni ilgilendirir di mi ama?

çok kuruntulu olduğum bir zamanda yazdım bunu. kafamda binbir düşünce var. amaan neyse ne ben böyleyim işte. çok önemli ya herşey. çok önemli ya kimin ne mal olduğu. bizde burda bi tarafımızı yırtıyoruz anlaşılmak için.
ben ona deliler gibi aşıkken onu görmek için herşeyimi verebilecek durumdayken onun herşeyden habersiz ve umursamaz tavırlarından bıktım. canım o kadar çok yanıyor ki kimseye anlatamıyorum. ben ona koşulsuz sevmeyi vaadettim o ise boktan sebeplerle ayrılmayı seçti.
hayat buysa ben yokum arkadaş.
3yıl birlikte olduğum sevgilimle ayrıldıktan aylar sonra barıştığımızdaki mutluluk paha biçilemez.uzun süre gelen mutlulukla inşallah hayatım tekrar yoluna giricek.
ailem ve tek dostumdan başka bana gerçekten değer veren birinin olduğuna inanmıyorum.
ve bu zamana kadar sevdiğim bütün adamlara çok kırgınım, kimi sevmeye kalktıysam elimde kaldı amk.
sevgili sarışın güzel ve zengin arkadaşım. itiraf etmeliyim ki seni çok kıskanıyorum. avrupayı karış karış gezmelerin, sevgilinle verdiğin mutluluk pozları, pasta, tatlı vb kursuna gidişin, benim o kursa gitmem için, ya da o kadar gezebilmem için kendimi satmam falan gerekir heralde. hayat çok acımasız falan. neyse hadi öptüm seni bayy
itiraf ediyorum bu itiraf ettiklerınız okunmuyor.
emre aydın'dan beter boşluktayım...
sözlükte cinsiyetimi belli edecek entryler girmemeye çalışıyorum. daha doğrusu psikolojik baskıyla böyle yapıyorum. yoksa sanki özellikle yapıyormuşum gibi tepeme üşüşüyorlar. mesela özel mesajlarla "kız değilsin niye kız numarası yapıyorsun oğlum" diyenler oldu, bir de başlıklar görüyorum tuhaf tuhaf "cinsiyetini belli eden yazarlar" falan vs. kötü hissediyorum, sanki bunu bir amaçla yapıyormuşuz gibi. biz de insanız ya gerim gerim gerilerek kasıntı entryler yazmanın psikolojik baskısı nedir bilir misiniz? bir kadın bir erkeğiz lütfen yani neye bu tahammülsüzlük? insaf..

bu entrymle bu baskıya son veriyorum müsadenizle.*
çubuk kraker sesinden tahrik oluyorum sözlük. sanırım gelinen son nokta bu.