bugün

Grup seks yaptım ve çok sevdim.
Spotify'da şu sıralar deli gibi mustafa sandal dinliyorum. Ondan önce dinlediklerim ise trivium ve hakan altun. Spotify geçmişim adeta bir milyoncu gibi ne ararsan var.
eski sözlüğü özlüyorum. O her gece 00.00 da benim entry im öne çıksın diye hazırda pusan tayfayı özlüyorum.(ki ben de öyleydim bazen).
Bilmiyorum. Bu başlığın dolmaması bile sözlüğün ne hale geldiğinin kanıtı. Özledim be seni Uludağ.
selam. ben mebe. orta doğu ve balkanların en az bilinen ve eserlerine en az atıf yapılmış tarihçisiyim. hatta hiç atıf yapılmamış da diyebiliriz. çünkü alem göt olmuş. ve ben, mb isimli cocuk bu götlüğü hoş bulmuyorum.
Her sabah acaba bugün büyük konuştuğum neyi yaşayacağım diye uyanan biriyim. Şu hayatta büyük konuşup da yaşamadığım tek bir şey olmadı. Birini bile es geçmedim o derece. Hayır yıllar oldu, dersimi aldım konuşmuyorum ama hala daha eskilerin hesabını kapatmak için uğraşıyor hayat.
Eskiden şu başlıkta daha güzel itiraflar olurdu, şimdi bırak hayret etmeyi okurken kaşım kımıldamıyor amk.

Lan 8 yaşındaki yeğenimin sizden daha iyi itirafları vardır amk.

Sansasyon istiyorum, yer yerinden oynasın istiyorum, kaos istiyorum, 3 - 5 gün sözlükçe testis geçebileceğimiz itiraflar istiyorum amk.

Dip not; yok oruçluyken susuyormuş, yok köpekbalığı görmediği ( belki de hayatında rastlamayacağı halde ) çok korkuyormuş.

Al işte bunların bi tık üstü nihat hatipoğlu na bağlanıp soru soranlar amk.
youtubede küçük bir kanala denk geldim videosu maksimum 250 izleniyor kanal sahibine uyuz oldum bu yüzden abone olup bildirimleri açtım. video atar atmaz dislike atıyorum.

karantina günlerinde bana yaşama zevki veren tek olay bu.
eve dönmek zorunda olduğum için çok üzülmüştüm. bütün planlarım iptal olmuştu. ama şimdi fark ediyorum ki eve dönmek kendime dönmek olmuş aslında. belki donmeseydim hala iyilesmemis olacaktı bazı şeyler. asla affetmem dediğim insanları kendime yük ettiğimi fark ettim. bir bir onları affettim, omuzlarımı çökerten yükleri bıraktım bir kenara. ama en önemlisi sırada, kendimi affetmek.
Bı ara lezbiyenim diye insanları kandırıyordum müthişti hahshahahahs.
insanlar hakkında düşünüyorum. hayatıma kimi aldıysam hepsi üzdü beni.
arkadaş, sevgili. hepsi üzdü. hepsi kırdı,
kimseye güvenilmemesi gerektiğini öğrendim.
bu hayatta aslında yalnız olduğumu, ayaklarımın üstünde durmam gerektiğini öğrendim.
Ona aşık olmadım, sizi temin ederim. Fakat lakayt da kalmadım.

Daha doğrusu beni biraz işgal etti, o kadar...
evet gençler direkt konuya giriyorum.

star wars'ı hiç izlemedim.

oh be dünya varmış amına koyim.
her ortamda bahsi geçince izlemiş gibi yapmaktan bıktım.

ulan bir de hiç izlemedim ama millete de "kardo 4-5-6 sonra 1-2-3" derdim. kafaya bak.

darth vader'ın da skywalker'ın da amına koyim.
Deli gibi çişim geldi. üşeniyorum. biri beni tolete kadar kucaklayıp görürsün ya.ewed
git gide ev hanımı oluyorum. mantı açıp sarma sarmaya başladım. karantina beni domestikleştiriyor.
Hiçbir şey olmamış gibi davranmak bok gibi hissettiriyor..
polis olacaksin ve 10 yil sonra barmen olacaksin ... Hayatı şu kadar sevsem yeter reis.
bir tarihte bir yazarın bir söyleşisine gitmiştim. daha doğrusu o bizim okulumuza gelmişti. söyleşiden sonra çıkışta yakaladım kendisini ve ona kendimi tanıttıktan sonra aynı konularda çalıştığımızı ve ilgilendiğim bir konuda onun yakın tanıklığı olduğunu ve bu açılardan sürekli iletişim halinde bulunmak istediğimi söyledim. Kendisi memnuniyetle kabul etti. Sonra da telefon numarasını söyledi. "Beni çaldır, kaydedeyim," dedi yazar kişi. Ve o an... telefon numarasını yazdım ve arama butonuna bastım. Şöyle bir ses, "arama yapmak için lütfen kontor yükleyiniz." o sesi yazar da duymuş olmalı. Epey duyuldu çünkü. neyse, o ara hocanın etrafını başkaları da doldurdular. Onlar gidince hoca bana döndü "aramadın mı" dedi. "Hocam", dedim. "Çekmiyor galiba. Siz arasanız ben kaydetsem..." Ve numaramı söyledim. bu kez hoca aradı ve ben kaydettim numarasını.

çok fakirlikler gördük. zor zamanlardı.
kırılmaktan korkan bir korkağım.
Bugün sevgi ihtiyacımın bana zarar verdiğini fark ettim.
90'li yıllar da lcw'nin maymunlu giysilerini giydiğim de arkadaşlarım beni zengin bireylerin evladı olarak görürler idi.

Bilmezlerdi ki, ev halkından bir kişi lcw'de çalışıyor..
6 ay sonra atanıyorum umarım. atandığım yerde helal süt emmiş güzel bir kız bulup evlenmek istiyorum. düzenli hayat istiyorum.
içimde yine kendimden bir kaç kişiyi öldürdüm.
Kimseye bir şey hissedemiyorum. Bana karşı bir şey hissedenlere karşı hiçbir şey hissedemiyorum. Birilerine güvenip şans vermeye asla yeltenemiyorum. Ve asla ilk seçilen insan olmuyorum, çoğunlukla 2. Plan.
bu mavi gezegende, şarkılar benim için bir zaman makinesi.

insanların evine kapandığı şu süreçte doğa kendini yeniliyor, papatyalar daha sarı/beyaz, deniz bir başka mavi. ' içimde uçan dalgacı bir kuş var. '

biraz hava almak adına camı açtım, kuş cıvıltıları eşliğinde kitap okumak pek hoşmuş fark ettim. antalya'yı özledim.

kendi kendine yetemeyen, bireyselliğini yeterince kazanmamış, yalan söyleyip hiç böyle bir davranışta bulunmamış gibi yaşayan, yalan söylemekten kategorik olarak farklı olmayan davranışlar sonucunda yıkılan tuğlaların tekrar düzeleceği bir temel bırakmayan, dürüstlük mefhumuna yabancı kalan, ilmek ilmek ördüğü hikayeyi tutarlı kılmaya çalışan, ilk kez söylemediği için bir ihtimal, ilk yalanının etkisi ve gücüyle bir kuvvet geldiğine inanan, fütursuzca devam eden ve bir zaman sonra kendine de yalan söyleyen bireylere üzülüyorum. aslında ben her şeyin farkındayım dememek için ciddi çaba sarf ediyorum.

bu insan tipolojisinin karşısına geçtiğimde kafamın üzerinde bir konuşma balonu olsa, içimden geçenler orada sürekli bir şekilde yazıya dökülse, konuşmasam artık diyorum. yahut artık hiç karşılaşmasak...

oysa insanın yüzüne baktığın an etik anlamı edinebilir ve otantik etik eylemde bulunabilir kişi.

Kelimelerin kökenine inmeyen ve özü anlamaya çalışmayan kişi hiçbir şeyi doğru çözümleyemez.

saygınların yanında olmak kolaydır. itibarlıdır, korunaklıdır, konforludur. hiçbir şey değilse dahi en azından tehlikesizdir.

sahi, Eski Yunan metinlerindeki bilgeliği mi önemser bir isveçli mesela?

dreams came true imiş bazen hayatta. hem bakınız, kulakta bıraktığı tını da pek tatlı.

tabiatı ile bugüne pek güzel uyandım ulu.

sevgiler.

https://www.youtube.com/watch?v=Vhr4FcFD6ko
çişim geldi hem de çok. üşeniyorum.ewed