bugün

Bugun evlendirme dairesine gidiyorum ama ayaklarim götürmüyor resmen beni. Napcam bilmiyom bu unutmak demek ilaç neden bana ugramaz ki? Hakkinizi helal edin *
bir siteden iş başvurusu yaptım, özgeçmiş 3 kez görüntülendi diyor da hala dönüş yok firmadan. bakıp bakıp gülüyorlar mıdır nedir anlamadım. paylaşmak istedim.
GÜZEL AYAKLI BiR SÖZLÜK HANIMININ AYAKLARINA MASAJ YAPMIŞTIM VAKTi ZAMANINDA.
Dövme yaptırmasına karşı çıktığım için beni terkeden eski sevgilim, koluna hala dövme yaptıramamış fakat evlendiği adamla kendi profillerinde aynı düğün fotoğrafını koymuşlar. Tabii ki ufak bir farkla. birinin profilinde dövme var diğerinde yok. Kendi profilindeki fotoğrafa photoshopla dövme eklemiş. Çok enteresan, umrumda falan da değil. Ama komik geldi güldüm yani gece gece. Kadınları anlamak mümkün değil gerçekten.
bugün inanılmaz derecede büyüleyici bir manastırı gezdim(bella pais), hem de bütün gün.

popüler kültürden mi, izlediklerimizden mi etkileniyoruz bilmiyorum ama manatır ve kiliseler gerçekten çok etkileyici değiller mi?
yaş 32. aklıma hep umut sarıkaya'nın karikatürü geliyor. gençliğim benden hesap sorsa verecek cevabim yok. gene de deli gibi çabalıyorum.
arasıra model kızlara klip çektirilen bass lı youtube videoları izliyorum.*
Güzel ve seksi kadınlara çok feci ilgi duyuyorum. Bu sapıklık ve sarkıntılık boyutunda değil ama içimde fırtınalar kopuyor.

Karşılaştığım tüm seksi bayanlarla seks yapmak istiyorum. Hergün bıkmadan usanmadan. Karşıdan fiziklerini inceledikten sonra, dönüp arkadan nasıl diye bakıyorum.

Seks yapıyorum düzenli ve farklı kişilerle ama yetmiyor, daha fazlasını istiyorum.

Güzelin de güzeli var derler ya, cidden seksinin de daha seksisi var. Oooffff
Hiç bilmediğim bir şehirde yeni bir hayata başlamak istiyorum. Başta ailem olmak üzere herkesten bıktım.
Biz eşimle muhabbete dalmıştık. Oğlum kucağımdaydı. Youtube' dan video izliyordu. Uykusu gelmişti iyiden iyiye. Videoda ninni idi yabancıların ninnisi yani. Birden oğlum bağıra bağıra ağlamaya başladı. Çığlık çığlığa. Eşim açıp ağladığı şarkıyı baştan izledi. Bir bebek vardı beşiğinde. Rüyasında bir keçi bebeği kaçırıp götürüyordu. bebek melek oluyordu. Kanatlanip uçuyordu. Sanirım bu şekilde kaçırılacağından korktu. Çok masum gibi görünen böylesine bir videoda keçi bebeği kaçırıyor. Ne saçma. Gerçekten çocuklara hiçbir şey izletmemek lazim. Katılıyorum ama baş edemiyoruz.

Uykusunda bile içleniyor hala yavrum. Insanın aklına bin tane şey geliyor. Ölecek miyim? Bir şey mi hissetti? Bir şey mi biliyor? Akşam çok başım döndü zaten. Zor çocuk büyütmek çok zor . Videodandır işte. Ne gerek vardı bebeğin kaçırılmasına hals düşünüyorum?
Kendimi Tam olarak göç mevsimini kaçırmış kuş gibi hissediyorum.

Geride kalmış, kendi grubundan kopmuş..

Popüler olan hiçbir şey ilgimi çekmiyor; yabancı bu konular, yabancı her bir şey..

Kenarda köşede gizli kalmış, saklı şeyler cezbediyor hep beni. Naif ve temizinden, bana özel olmak kaydı ile.

Mesela bilmediğim bir yere gittim. Ilk olarak mecbur bilindik yerlere giderim, popüler.
Daha sonra bir daha gider ve bu kez daha lokal, daha salaş yerlerine giderim, rastgele sokaklarını gezerim zevkle ve ancak o zaman keşfettiğimi hissederim, o şehirle bir bağ kurabilirim yabancısı dahi olsam.

Sevdiğim şarkılar dahi farklıdır. Ya duygu yüklü olacak, yaşanmışlık kokacak türkçe ise; ya naif bir parça olacak yabancı ise. Özetle ya huzura, ya dingin bir hüzne boğacak beni..

Hoşlandığım kızlar bile hep güzel ama kendi halinde, kendi köşesinde, keşfedilmemiş insanlardı. ben onun ruhuna dokunup, sevip, onu keşfettikçe, keşfedildikçe değişmeyenini aradım durdum.

Sanırım 1980'lerde doğmam gerekti, kaderde bir hata oldu.
Sevmek istiyorum. Beni seven birini sevmek.
Şimdiye kadar hiç yalnızlığımdan bu kadar şikayetçi olmamıştım. Hatta hoşuma bile gidiyor denilebilirdi.
insanlar zamanla yontulur ve böyle aptal duygulardan uzaklaşırlar. Ben gün geçtikçe bileniyorum.
Ne bileyim bir insana sanki son kez sarılır gibi sarılmak istiyorum. Gözlerimi her kapatışımda yüzüyle karşılaşmak. Koklamak... Hayır daha derin koklamak.
Parmak uçlarını okşamak. Beraber bağıra bağıra şarkılar söylemek. Belki de söyleyememek.
Neden böyle hissediyorum bilmiyorum sözlük. sevmek istiyorum. Biraz da sevilmek. Çok şey mi istiyorum? Evet çok şey istiyorum.
Latin kadınlara bitiyorum.
Birini arayıp içim çıkana kadar ağlamak istiyorum ona.
Aydinoglu'nun entrylerini takip ediyorum, zevkle...
içince manyaklaşıyorum sözlük. öyle böyle değil.
görsel

Susmak istiyorum öylece.

Günlerce hiç konuşmamak.
Bugün çok mutluyum ben ölecegim mi yaklasti ne.
Tadim kacti bu gece. Hani bilmeden bir huzursuzluk olur ya icinizde... hicbi sorun da yok.. bi de instagramdan nefret ediyom.
mesaj attım.
Reddediğim birinin storisinde bana göndermeli yazı yazip paylaştığı şiiri dinleyip ağladım. Saçmalığa bakar mısın kendi kendimin olmayan aşkının ızdırabını çektim. Ahah. Şaka bir yana böyle duyguları neden istediğim biri değil de istemediğim biri hissediyor diye ağladım.
Kaç yaşına geldim. Anne de oldum. Hâlâ hayallerime üzülüyorum.
Gerçekleşemeyecek olan hayallerime. Zavallı hayallerim. Yıllardır öylece beni bekliyorlar ama ben gidemiyorum yanlarına.

Eşimle çok dalaşıyoruz. O benden de beter çocuk gibi. Bugün bacagıma vuracakken refleks olarak elimi kaldırdım. Elime vurmuş oldu. 12 saattir sol elim ağrıyor. Kızardı ve şişti. Hayalimdeki koca böyle değildi. Zaten kimse bana ne istediğimi sormadı bu hayatta ve ben hep yanlış tercihler yapmak zorunda kaldım. Boşanmakta istemiyor asla. Hayat zor be sevgili yazarlar.

Ben yıllardır ailemden uzakta beni hiç sevmeyen insanların arasindayim. Biliyorum sevmiyorlar. Bile bile eşimin ailesine yemek veriyorum her gün onlarla görüşüyorum. Mecburen. Zorunluluk haline getirmişler her şeyi. Kayınpederim kanser hastası ama durumu iyi artık. Sadece kendisinden bahsediyor. Mütemadiyen. Kayınvalide zaten bin beter çatlak. O hep bencilce yaşar. Oysa kendi annem de kanser. Istediğim gibi ilgilenemedim annemle ben. Daha sık torununu görmesini isterdim mesela. O kadar mutlu oluyor ki. Yoksa annem çok mücadeleci. Zırlamaz asla. Ben hastanedeyim pet çekiliyor diye facebook' ta durum paylaşacak biri değil. Her şeyi de tek başına göğüsledi bunca yıl. Belki bu yuzden meme kanseri olmuştur. Sulalesinde de tek zaten.

Hayat çok kısa sadece bunu biliyorum. Oğlumla doya doya zaman geçirmeliyim. Onu sıkça gezdirmeliyim. Güzel anılar biriktirmeliyim.
Daha iyi olacağına inanıyorum hep. Ya öyle olmazsa? Oğlum için güçlü olmalıyım. Anneler öyle olmalı çünkü.
Mental acidan yalnizim ve bu yalnizlik gittikce hosuma gitmeye basladi. Hic iyi degil.
sen dik bir yokuşsun ve ben hakkaten çok sigara içiyorum.

bir yıldır seni düşününce kendimi bütün dünyayı sırtımda taşıyabilecek kadar güçlü hissediyorum. yüzünü çevirdiğindeyse ya da dudağını büktüğünde kırılıyor dallarım küçük bir çocuk gibi için için ağlayasım geliyor. serde erkeklik var içime atıyorum ama dayanamıyorum artık. anlatamıyorum ama seni kendimden hem koruyup hem de seni yanımda istiyorum.
Bir labirentin içindeyim. Çıkışı bilmiyorum.