bugün

sevilmek sevmekten daha güzelmiş.
Eski arkadaşıma yaptıklarımın pişmanlığı içindeyim.heralde vicdan azabı oluyor çok üzülmüştü çünkü.
şu an yanımda yarım kilo çilek ile bir bankta oturuyorum. 3 sap erkeğin bulunduğu öğrenci evine de gidesim yok, bu ıssız bankta kalasım da. biliyor musunuz dostlar? karanlıkta insan insana benzer. acaba ben de benziyor muyum insana? şimdi dilimle yüreğim arasında bir türkü var sayıklayıp durduğum gecenin karasında. yarım kilo çilek neden mutlu olmama yetmiyor sözlük ahalisi?
O çilekleri yikamadan yemiyorsunuz inşallah. Bobrekleriniz taş dolar tövbe yarabbi.

Üstüne de kalın bir şeyler al üşüme.
Bakkaldan ekmek alıp döndüğüm bir gün bir teyzenin balkonu yıkadığı bir kova suyu, aşağıda hayvan mı var insan mı var demeden direkt boşaltması ve tabiki bu şanslı şahıs benim..
Eski hesabımı silmemin sebeplerinden biri ozanlı entrylerin çokluğuydu. Sonuçta itiraf başlığındaki entrylerde o kadar çok geçirmiştim ki bu ismi, tek tek entry silsem asla bitiremezdim.
Bu benim yazdığım son ozanlı entry, artık sinirlenmiyorum bile. zikretmeye de gerek yok. mantıklı?
imkansız olan her şeyin köpeğiyim.
hani onedio testleri vardır ya, yaş aralığını sorar. işte o yaş aralıklarından ileride 18-24ü seçemeyecek olmak acayip canımı sıkıyor aq.
kocamı sözlükten buldum.
çüküm çok küçük.
Oda arkadaşımı az da olsa kıskandığımı farkettim.

kendinden 5 yaş büyük, 27 yaşında güzel bir sevgilisi var. hatta istanbul a bunun için gelmiş, iş bulmuş ev tutmuş falan. neyse işte, bu da ytü de okuyor daha. haftanın 4 5 günü, kızın evinde kalıyor. hatun, bu gelmeden biraz bira alıp, güzel bir yemek hazırlıyor. eğleniyorlar lan işte. belki güzel gstringleri de vardır ha bu kadarını bilemem. ama sabaha kadar seviştikleri kesin. kız birde öyle masum bir güzelliğe sahip, sadakat, sevgi, şehvet ne istersen var.. bizim eleman da okul bitesiye kadar takılırım havasında.. ev, yemek, bira, ütü, seks.. daha ne olsun lan eheh.

az önce 3 5 kıyafet almaya geldi, siktir olup gitti yine. burdan aklıma takıldı. vel hasıl, o kadar da umrumda değil. yine de içimde kalmasın diye yazıyorum.
az önce memlekete geldim. buralar tenha. hele bizim mahalle iki katlı bahçeli müstakil evler. böyle deyince villa değil altta kiracısı olan hala daha apartmanların istilasına uğramamış bi bölge.
yol hali otobüs de gaz birikimi olmuş balkona çıktım ev halkı sigara konusunda hassaslar zaten. soğuk da var malum. kulakta da kulaklık baya sesli müzik halindeydim. sigara felan ayakta iken içimdeki gazın baskısına dayanamayıp bıraktım. biraz uzunda sürdü parça arası oldu sesin sonunu yakaladım. baya sesliymiş derken etrafa bakmak aklıma geldi. elde tel olunca etraftan da bi haberiz. baktım elinde bi telefon bi genç sağa sola dönenip duruyor. bizim taraf ağaçlık göremiyor da. telefonun öbür ucunda ki her kimse artık ona gülerek ‘olum osurmadı bildiğin sıçtı assdffhjk’ .. osuruğa gülenin osuruk akıllısı olarak uzaklaştı.
içim acıyor.
Başlayalım itiraflara;

Çok uzun süredir görmediğim arkadaşlarım var, pazar günüme koyıpta gidemiyorum istanbullara görüşmekte istiyorum, pazarları boş boş oturuyorum ama bir türlü kıçımı kaldırıp gidemiyorum. Haftaya kesin bir tanesiyle buluşacağım ama dur bakalım.

Askerlikten çok korkuyordum ama bu korkuya alıştım gibi.

Sıkıldıkça yiyorum bir çeşit haz duyma isteği sanırım benimki.

Amirimin izine çıkmasından korkuyorum o olmayınca danışacak kimsem kalmayacak diye. iş konusunda her gün yeni şeyler öğrenmeme rağmen henüz kendime güvenim tam anlamıyla yok.
Çocuğumun olma düşüncesini pek sevmesem de zaman zaman hayatta beni tutan bir şey olmadığını düşündüğümde bir çocuğum olmasını istiyorum, beni hayata bağlasın ve yaşamak için bir sebebim olsun.
Başlayalım itiraflara;

Çok uzun süredir görmediğim arkadaşlarım var, pazar günüme koyıpta gidemiyorum istanbullara görüşmekte istiyorum, pazarları boş boş oturuyorum ama bir türlü kıçımı kaldırıp gidemiyorum. Haftaya kesin bir tanesiyle buluşacağım ama dur bakalım.

Askerlikten çok korkuyordum ama bu korkuya alıştım gibi.

Sıkıldıkça yiyorum bir çeşit haz duyma isteği sanırım benimki.

Amirimin izine çıkmasından korkuyorum o olmayınca danışacak kimsem kalmayacak diye. iş konusunda her gün yeni şeyler öğrenmeme rağmen henüz kendime güvenim tam anlamıyla yok.
bu başlığı ilk gördüğümde sanmıştım ki bu başlıkta en baba itiraflar yapılıyor, itiraflar havada uçuşuyor falan ama gel gör ki hüsran, lütfen itiraf kelimesinin anlamını bilerek yazın şuraya, boş yapmayın
Umutlarımı yitirdim önce sonra yaşama sevincim gitti. Şimdi ise sağlığımı kaybediyorum.
Umutlarımı yitirdim önce sonra yaşama sevincim gitti. Şimdi ise sağlığımı kaybediyorum.
iyileşmek istiyorum artık. Bunu hayal ediyorum sadece.
adeta avuçlarıma bir ömür bırakılmış, "al bunu" denmiş ve gidilmiş. aslında yapmam gerekenler özce anlatılmış, ben de idrak etmiş görünüyorum; yine de bu kendine yabancılaşma duygusundan kendimi tamamıyla kurtaramıyorum.
Oyun bağımlısıyım. Karşımdakini ağlatana kadar duel atabiliyorum. Elbetteki kaliteli oyunları oynuyorum ve elbetteki şişko ve çirkin değilim.
az önce hastanede sıra beklerken bir kadın oturdu yanıma “sende mi bu doktoru bekliyorsun canımıniçi” dedi. hiç tanımadığım bir insan bile bu kadar nazikken güzel kelimeler kullanabiliyorken siz yıllardır tanıdığınız insanları nasıl kırabiliyorsunuz gerçekten anlam veremiyorum.
bu sözlüğü pek sevmiyorum. ekşi sözlük e kaydolamadığım için mecburi burda takılıyorum. burda olanların yüzde doksanını sevmiyorum. çoğu başlığa küfür ediyorum. sırf canım sıkıldığı için girip başlıklara yazıyorum.
canım dostum evlenme teklifi aldı resmen, o mutluluğa bir adım atarken benim bu denli sevinmem çok güzel değil mi? hel mutlu ol sen.