bugün

biraz önce okyanus mavisi gözlerinin bi başkasına gülmüş olduğu fotoğraf karesini gördüm ve yıkıldım.
Galiba ben kötü biriyim.
küçükken balığım akvaryumda çok sıcaklamıştır diye buzluğa koymuştum bi kaç gün eğlendi orda o sonra da allah belamı verdi zaten.
Mesajda Eheheheh diye gülme efekti verilmesine sinir oluyorum. Sanki karşımda gevşek gevşek dalga geçer gibi gülen birisi varmış gibi hissediyorum ve hiç iyi bir his değil. Aslında o kadar takıntılı biri değilim ama nedense bunu yeni farkettim ki rahatsız oluyorum bazen .Nasıl samimi gülünür klavye ağzıyla onu da bilmiyorum . Gerçi en azından sesli bir iletişim şart bunun için. En iyisi gülen surat yapmaya devam. Bunla yetineceğuk *
Bir sürü kız var hoşuma giden ama herbiri kendini bi başka sanıyor. Bi konuşunca ikincide selam vermek istemiyorum.
Moralim bozuk canım sıkkın. Tabi şükretmem gereken şeyler de var. Çok fazla.
Oturup ders çalıştım bu akşam . Konuyu merak ediyorsanız : ( personality and asssesment)
saat 22 den sonra ütü yapıyorum tasarruf için.hem yalnızım hem tasarruf yapıyorum.arabamın modelini yükseltecem.azimliyim yapıcam.
Şu an yan komşunun eşiyle olan muhabbeti odamda çınlıyor. Mutfakta bu kadar ne konuşuyor olabilirler bir susmadılar diyordum ki kadın adama zevk alıyor musun diye sordu tabii ben şok. Adam da gülerek bilmiyorum valla bence senin hoşuna gidiyor dedi. Yok artık falan diyordum ki kadın "yapıştı adamın sırtına çıkmıyor" dedi biraz daha dinleyince anladım ki sülük yapıştırmış adama kan çıkartıyor. Yemin ederim midem kalktı. Bir de çay koyuyor üçüncü bir şahıs çaydanlığın sesi geliyor bu nasıl aile aklımı kaybedicem. Vize de yalan oldu kulaklıkla son ses müzik açıp dinliycem sanırım.
Binlerce tl lik takımlar giyip, yüzlerce tl lik kravatlar takıyorum. Ama yinede caddede ve kadıköydeki en varoş yerlerde içmekten kendimi alamıyorum. Sanırım ruhum hala öğrenciliğimde kaldı. Emsallerim viski içerken ben hala tombul şişe bira içiyorum. Kesinlikle özümden kopamadım.
hakkını veremediğim her şeyin burukluğunu yaşıyorum; 2. seansına tahammül edemediğim filmler, bir kaç nefeslik içtiğim sigaralar, tamam yeterince ıslandım diyip çardak altlarına kaçtığım yağmurlar,tutkuyu sadece dudaklarında bıraktığım kadınlar, hiç bir aidiyetlik hissetmediğim bu amansız yaşamak duygusu ...

eni de sonu da belli bir hayatın geçici süreli müdavimiyim. istatistik değer verdiğim bir bilimken asrını deviren biri olarak ne soyacağımın gurur tablosu olmaya niyetim var ne bu bilimi şaşırtmaya. Adı güzel kendi güzelin söylediği gibi belki de; tab edilmemiş yaslardan geçiyoruz kaç zamandır , adettir çünkü yazıldığı gibi ölünür burda.

henüz münacaata başvurmak için erken , bıkkınlığım ile belkim de işte bu yüzden.
gün içinde o kadar çok okulu bırakacağım diyorum ki gaza gelip gerçekten bırakırım diye korkmaya başladım.
Bu sefer melankoliyi aştık be sözlük, bu sefer bildiğin depresyon.
Bütün gün bekledim arar diye aramadı. hala daha bekliyorum aslında.genelde sessizde olan telefonumun sesi en yüksekte iki gündür. Bekliyorum sözlük bekliyorum.
Yapmam gereken calismalar vardi bi banyo sonrasi muhtesem bir baslangic yapacaktim. Banyo uykumu getirdi sozluk sanirim uyuyacam.
midem alkolü kaldırmıyor. içemiyorum amk.
Felsefe sınavında yazacak bir şey bulamayınca "bu sorunun varlığını reddediyorum" yazıp çıktım.

Çok mantıklı bence.
Hicbir erkege ihtiyac duymuyorum. Hickimse beni uzemiyor. Kendim adina olusturdugum kalkani gecebilecek tek kisininse dostum olduguna inaniyorum. Bu sozlukte guzel seylerde oluyormus, en yakin arkadasimi dostumu herbiseyimi burada tanidim ben.
işlemci fanı takamıyorum. yine kırdım pinleri. kovacaklar beni.
Bilen bilir geçenlerde burada bir mutluluğumu paylaşmıştım. Bir kulu çok sevdim ama hala o beni seviyor mu sevmiyor mu anlamış değilim çünkü mesaj atmıyor. Kezban sen at diyenleri duyar gibiyim ama artık mesaj ata ata yüzsüzlükten ölcem. Hayır bende de kötü bi huy var bi soğudum mu bida töbe allah sevemem eskisi gibi. O yüzden umarım en yakın zamanda mesaj atar yoksa buralarda yani hayalet gibi takılmaya devam etcem.
Bazen kendimi Eskiya Dünyaya Hukumdar Olmaz dizisindeki Meryem karakteri gibi hissediyorum. Gereksiz bir delikanlilik, agir ablalik ve cok anlamsiz olgunlugun altinda yatan kıskançlik, hirs, çaresizlik. Coolluktan ölecegimi sanırken acizlikten ölmek. Oha be.
itiraf ediyorum ilkokulda yaz tatilinde neler yaptınız diye soran öğretmenime yalan söylemiştim. biz kıbrısa gittik biz antalyaya gittik biz bodruma gittik onu yaptik şunları yaptık çok güzel bir yaz tatili geçirdik diyen arkadaşlarımın yanında sadece köye gittik diyemedim. Şimdi düşünüyorumda o zamanlar iyiki fakirmişiz. Fakirliğin ne olduğunu bilmek insanı gerçekten olgunlaştırıyor. Yamalı çantanın yamasını saklamak, herkes tost ayran alıyorken babamın kıt kanaat verdiği harçlıkla tost ayran sevmiyorum ben numarası yapıp sadece simit almak... daha neler neler. Rabbime sonsuz şükürler olsun şimdi bolluk içinde yaşıyoruz ama yardıma muhtaç insanları asla unutmuyorsunuz çünkü sizde o yollardan geçtiniz.
küçükken trafik kazası geçirip, bilerek ertesi gün okula gitmiştim tüm derslerden kanaat notu almıştım.
Yine dolacak buralar. *
birazdan ada çayı içeceğim. yanında sigara da pek iyi gider.

fakat bugün iki tane sınavım olduğunu hatırlayınca keyfim kaçıyor.