bugün

evet bende yokum.
Ben viking kıralıyım..
yalnızlığı biraz fazla kaçırdık galiba.
soğan yiyen bir kadınla sevişmem.
belirsizlik ne zor iş be.kipirdayamiyorsun.dua ediyorsun %50 ihtimalin olumlu yönde olmasina.
Ben ölcem galiba bir haftadır hep aynı saatlerde belim ve başım ağrıyo.
5-6aydir sevgili adi altinda arkadaslik yasadigim bi kiz var ama ne kiz canimli cicimli cigerimli butun arkasina koydugum cumleleri soyluyoruz ama bir tikim yok kizda ne gel seviselim ne gel sinemada vakumluyum seni gibi cumleler yok ruya bunlar anca porno filmlerinde yasiyorum cinsel iliskimi. biz neden boyleyiz neden bana halanin ogluymusum gibi davraniyorsun diyorum. yok tatmin edici bir cevapta yok. sonunda dayanamayip yirtici bir teklif sundum kiza gecenlerdede sehirdisana cikmistim yatacak yer bulamadigimdan azili bir kurdun evinde kalmistim. kurtdiye gecmiyorum cok fena pompaciydi biliyodu bu isleri yani neyse konu iliskime geldi;

- olay varmi

+ yokya olmuyo hicbirsey( bu benim)

- kizlardan cekinme acik ol dedi.

bu soylem beni derinden etkilemisti cunku ben kizlardan bekliyordum butun cinselli benimde fetisistligi bu ne yapabilir. ama artik bu sondu artik kiz arkadasima ne istedigimi soylemeliydim. soyledimde. basta kiz afalladi amk. sonra sen beni cozemiyorsun gibi birseyler sacmaladi. ama ben bastim istegimin uzerine vurdum kirbaci.

kiz daha bi afalladi ne yapicagini bilemedi. sonra beni birakmak istiyorla istemiyor arasi kalarak tamam ne dedi ne istiyosan yapicaz dedi.

soke olmustum amk. boyle birsey beklemiyordum. bekledigim kizin bana siktir cekip 31e devamdi. afallama sirasi bendeydi.

kendimi toparlamam 28dakikami aldi bu sure zarfinda kizda hizla gerceklesen degisim yasandi. bunu farketmemi istiyordu. aradigimda sesi umursamaz biraz picimsi tavirla;

- napysn

+ anlamadim

- eben diyorum.

bu tavri beni cok uzmustu kiz bildigimiz kevase olmustu artik zannediyorduki ben oruspulardan hoslaniyorum aksine istegim minik bir kuku idi.
aklımdan söküp atamıyorum hanımlar beyler. aklımdan söküp de atamıyorum. bugün mecidiyeköy metro durağında karşılaştık. çok güzel hanımlar beyler. çok güzel. ben de yürürken duvarlara elimi değdire değdire yürüyordum. o da. beni gördü mü görmedi mi bilmiyorum. ama çok güzel hala hanımlar beyler. allahın bir lütfu olacak ki senede birkaç kez görebiliyorum onu.

belki başka bir şekilde yollarımızı ayırdık, belki onunla aynı yolda yürümemiz bir daha hiç mümkün değil. belki karşılıklı çok çirkefleştik, benlki benim ona hiçbir zaman bu gözle bakmadığımı düşünüyor. ama ben o yanımdan gitti gideli onun kıymetini bilir oldum. aşk denen şeyin tarifini yeniden yazdım, o tarifi de kimsenin ulaşamayacağı bir yere koydum. kavuşmak dahi istemiyorum. nasıl olsa senede 2-3 defa görüp mutlu oluyorum.

çok güzel hanımlar beyler. oldukça güzel. belki benim olsaydı, napolyon'un şu sözünü kendime uyarlayabilirdim.

"zafere aldırdığım yok. senin hoşuna gittiği için zaferler kazanmak istiyorum. zaferlerin seni memnun edeceğini bilmeseydim, hemen ordumu bırakır, paris'e koşar ve kendimi senin ayaklarının dibine atardım!"

eğer benim olsaydı, eminim ki çocuğumuzu çok mutlu ederdim. zaten beni hep dostu olarak görmüştü, ve bir keresinde benim kız arkadaşıma olan bağlılığımı gördüğünde ''senin gibi bir erkek kaldı mı ?'' demişti.

çok koştum arkasından, çok yoruldum. her şeye rağmen koştum, yanlış olduğunu bile bile koştum peşinden. 2 yıl boyunca hiç gıkımı çıkarmadım. edilebilecek tüm hakaretleri, söylenebilecek tüm incitici sözleri işittim. iltifat saydım, hala beni muhatap alabilmesini, mesajlara uzun uzun cevap yazabilmesini olumlu yorumladım. ve bir gün barıştık, fakat halen anlam veremediğim bir şekilde, nedensizce tekrar yolları ayırdık. barışmak da, ayrılmak da onun tasarrufunda gerçekleşti. fakat o haklıydı, benim yaptığım hata çok büyüktü. her şeye rağmen ben yılmadan özür dilememle bu hatamı affettirdiğimi düşünürken ağzıma bir parmak bal çalıp tekrar gitti.

işte o tekrar gidiş, o nedensiz gidiş çok acı koydu. küs olmadığımız o 3-5 ayda yaptığımız 2 görüşme bana öyle iyi gelmişti, ona susadığımı öyle fark etmiştim ki.. eşim benzerim yok benim diyordu cümleleri. hiçbir şeyin umursanmaya layık olmadığını söylerken, ben kendisinin hariç olduğuna dair bir şerh düşüyordum kenarı. çok güzel konuşuyordu, çok zekiydi, insanın zihnini dupduru yapıyor, bütün enerjisini saçıyordu. beni bir oğlu gibi sahipleniyordu o cümleler. hele ki bana, ben konuşmadan derdimi sorduğu zaman, eski günlere döndüğümüzü hissetmiştim. dizlerimin bağı çözülmüştü. şartlı barışmıştık oysa ki, telefon açılmayacak, sadece mesaj yazılacaktı. ve ben başlatacaktım muhabbeti. bir gün o başlattı. ve ben dünyanın en mutlu insanı oldum. her şeyin üst üste geldiği o senenin bütün acılarını unuttum, her şeye yeniden başlayabilecek bütün gücü topladım o mesajla.

ne var ki geri gitmesi de çok uzun sürmedi işte. gerekçe de gerekçe değil, öyle yavandı ki. insana bu koyuyor işte.

bugün mecidiyeköy metrosunda onu gördüm hanımlar beyler. ben metroya doğru ilerlerken, o çıkışa doğru ilerliyordu.

çok güzeldi..
Bugün işten dönerken aklıma geldi de ben ne kadar da duygusuzlaşmışım. hani duygusuzlaşmak da denemez de hissizleştim galiba.

Geçtiğimiz pazar günü yengemin annesi vefat etti, en önde tabutu yüklendim mezara kadar taşıdım. Kefeniyle mezara indirilmesine yardımcı oldum vs. ama o kadar insan ağlarken, ağıt yakarken ben ne hissettim, ne düşündüm diye sordum kendime bu gece.

Cevap: Hiç bi'şey.

Ben böyle değildim amk, tv'de kefen, tabut görüp korkudan gece uyuyamayan bildiği tüm duaları okuyan, üzülen insandım.

Beni bu kadar hissizleştiren, umursamaz yapan her şeyin ve herkesin amk.
Ahmet Kaya nin birçok şarkısını severim de bazıları birilerini zihnimde canlandırıyor.

Mesela basım belada.

Hayatımda nefret ettiğim ve kin duydugum belki de tek insan o. Karşıma çıksa Dove Dove hastanelik etmek istediğim kişi.

Esmerdi benim icin Dünya'daki en güzel kızdı. Ve Ahmet Kaya'nın o şarkıda bahsettiği 'sevdim inanamayacağın kadar seni esmer kız, kirpiklerimde çırpınan su tuzlu göz yasımda ihanetin adi yok..' dediği kızdı belki de.

Bugun düşünemeyeceğin kadar basım belada derdi Ahmet Kaya. Onunla ayrıldıktan aylar sonra telefona bunu ona söyledim.

Sesi titriyor merak ve sok içinde. 7-8 ay sonra unuttuğu sesimi duyuyordu belki de. Bugün düşünemeyeceğin kadar basım belada esmer kız dedim. Sana ihtiyacım var dedim.

21 yıllık yaşamımda bunu ilk kez birine dedim ve tüm Vicdanım sözümün arkasındaydı.

Sonuç olarak ona hayatımda hic olmadığı kadar ihtiyaç duydugum anda benden intikam almayı seçti. Ve düşene bir tekme de o vurdu denebilir.

Herseyi unuturum da bu yaptığıni unutmam esmer kız. Sakin bir hata yapıp karşıma Çıkma.

Ve Ahmet Kaya'nın bu şarkısını Cok Sevdiğim halde bu bilgisayardan silmek zorundayım. Ne seni ne de seni hatırlatan hiçbirşeyi istemiyorum çünkü.
Kendimle gurur duyuyorum. Yetiyor herşeye.
bugün doğum günüm.
vay be üniversitenin itiraf sitesinde benimle ilgili paylaşım yapmışlar. ilk defa başıma böyle birşey geliyor ya la sözlük cevap versem mi acaba napsam.*
bütlere kadar canımı dişime takıp çalışmazsam çapraza düşüyorum.
Eğlenceli bir ofiste çalışmak gibisi yok.
Şu an kocaman adamlar önümde güreşiyorlar.
Ben de tezahürat yapıp bahisleri topluyorum. Hakem de benim tabisi.
Gıcık olduğum elemana paso faul verdim diskalifiye etcem birazdan.
Kaybedenler de öğle yemeğinde ben ne istersem ısmarlayıp onu yiyecekler, gün benim günüm.
Köşedeki ev yemekleri yapan yerden brokoli yedircem hepsine nihahha.
Yusuf baştan aşağı iffet olduktan sonra, Züleyha baştan aşağı afet olsa ne yazar...
ne sen leylasın ne de ben mecnun, kederli bir akşam içmişiz sarhoşuz hepsi bu.
22 yaşındayım ve şu hayatta başıma ne geldiyse büyük konuşmaktan geldi. Şunu yapmamayı ısrarla öğrenemiyorum. yok abi illa bi şey dicem ve illa o burnum sürtülecek. sırf bu yüzden hayatı aksatmalı yaşıyorum lan. hiçbir şey ilk seferinde olmuyor ak.

bıktım. bi ben miyim?
vazo kırdım ama ben kırdım demedim.
sözlük bu gün de unutamadım. yok ya. ikna oldum ben artık. unutamayacağım. bununla yaşamayı öğrenmem en doğrusu. unutmaya çabalamayı bırakıp alışmaya çalışmak daha mantıklı galiba. yoksa bu acı beni yer bitirir.
çok uzun yazılan itirafları okumaya o kadar üşeniyorum ki..

ama vicdanım da rahat değil,
adam o kadar yazmış boş geçmek olmaz deyip mecburen artı vermek zorunda hissediyorum kendimi.
sonra bu da içime sinmiyor lan ben niye artı verdim b..ku b..kuna dur bi okuyayım deyip s.ke s...ke okuyorum bide en baştan..
psikolojik sorunlarım olabilir evet..
özet geçin lan!
Alışveriş yapmaktan nefret ederim ve sırf bu yüzden arkadaşlarım beni hiçbir yere çağırmaz.
omidam ra magir az man khodaya, dele tange mara mashkan man door az ashiyanam, sar be asemanam. bi nasibo khaste,mandam joda ze yaran. az ballaye tballe man shekaste. az harire delam rafte range havas
darde khod be ke gooyam dar daroone ghanas?
bah ke dsate ghaza baste paye mara, rooz o shab ze galooyam nalle khizato bass. mizanam faryad i harche bada bad..
vay az in rehlej. vay az in bidad.

Zvelam ?
Haru zvala, se sy zvelam ?
Kütüphaneden aldığım kitabı kıza hediye verdim.
Sanırım genç yaşta gebereceğim.