bugün

bella marvella sahsinin gorsellerine acayip bir ic cektim.
Mesela bugün, insanların kendileri ile ilgili anlattıkları hikayelerde ne kadar farklı ve eşssiz olduklarına dair paylaşma gereği duydukları ayrıntıları düşündüm.

Herkes o özelliğin kendine ait olduğunu ve bunun çok değişik bir şey olduğunu zannediyor ya sonra başka başka kişiler bana aynı şeyi anlatıp ne kadar eşsiz olduklarına dair geribildirim istiyorlar ya bir de, işte o zaman içimden alaycı alaycı gülüyorum.

Şu kar taneleri muhabbetine girmeye gerek yok bence.

Evet evet hepimiz birbirimziden farklı kar taneleriyiz ama sonuçta kar taneleriyiz, özümüz bu.

Neden bizde olan bir şeyin başka bir insanda asla bulunamayacağı gibi bir kendini önemse içindeyiz onu merak ediyorum.

Sanırım bu da insan olmakla alakalı bir şey, ben yine de söz konusu insanlar olduğunda onların farklılıklarından çok benzerliklerini düşünüyorum.

Dünyayı bu hale getiren, eminim ki insanların o eşssiz kar tanesi özellikleri değil de sadece kar taneleri olmaları.

Bu kadar sıradan bir düzen öyle çok farklılıklarla olacak şey değil. Kendimizi kandırmayalım.

Birbirimize bu kadar benzemesek medeniyet diye bir şey de olmazdı herhalde.

Belki ben psikoloji ile fazla haşır neşir bir insan olduğumdan , insanların benzer olaylara verdikleri benzer tepkiler hakkında bir sürü şey okuduğumdandır, bilemiyorum.

Hatta bazen bana o kadar aynı geliyor ki tüm insanlık canım sıkılıyor.

Ve ayrıca bu demek olmasın ki farklılıklara inamıyorum ya da onları önemsemiyorum.

Tabi ki her insan kendine özel, sadece kendinin anlayabileceği ve hissedebileceği bir şeyler taşır içinde ama bu, insanların her gün anlattığı ben sabah kalktığımda kafamı bir kere dolabın içine sokar, dişlerimi sadece sol elimle fırçalarım gibi bir şey değil.

Veya içimde öyle bir acı ve boşluk hissediyorum ki kimse anlayamaz gibi bir şey de değil.

Böyle yani, bilemiyorum belki bunlar da çok ilginç şeylerdir ama bana hiç mi hiç ilginç ve farklı gelmiyor doğrusu.

Anlatılan hikayelerdeki diğer bir sürü davranış diğer bir sürü özellik gibi. Belki de benim içim öldü her şey sıradan geliyor, bak o da olabilir.
Kızdan iğrendim nefret ediyorum uyutmadınız be.
la sözlük üç saat önce halı saha maçından önce 250 ml redbul* içtim , maç güzel de geçti , geldim şimdi 500 mlden kalanını içtim , kalbim sıkışıyo la. derhal bi maç daha yapmalıyım , bu enerji beni öldürür . düz duvara mı tırmansam ?!
şimdilerde herşey daha yakın ve daha mümkün. gerçekten isteyince oluyormuş bazı şeyler artık içim rahat.
Okuduğum kitapları, izlediğim filmleri bitirir bitirmez yeniden okuma\izleme aşkıyla yanıp tutuşuyorum. Öyle ki kaçırdığım önemli bir cümle veya bir sahne muhakkak ki oluyor. O "aha" anında ise hem mutlu oluyorum hem de üzülüyorum. Mutlu oluyorum çünkü yineleyişim ile onu tamamen kaybetmişlikten kendimi sonsuza kadar kurtarmış oluyorum; üzülüyorum çünkü ilkinde onu yakalayamamış olmam bu tekrarı defalarca da yapsam kaçıracağım bir şey mutlaka olacağının talihsiz bir göstergesi. Her ne kadar delicesine not alsam bile...
1 aydır kafa iznindeydim. şu 1 ayda yaşadığım olayları insanlar bir ömür yaşayamazlar.

bursa nın en kötü mahallesine gece 3 de 2 kişi kafa güzel girip işimizi hallettikten sonra ketenpereye geldiğimizi anlayıp 2 kişiyi dövüp bıçakla kovalanırken taksiye atlayıp kaçmak bunlardan biri.

bu olayın ertesi günü ders notu almak için kırtasiyeye giderken kaldırım taşı ayağıma düştü. kaldırım taşı ayağa nasıl düşer demeyin, benimle dolaşırken normal böyle şeyler. neredeyse bacağı bırakıyordum orada. ilahi adalet herhalde dedim geçtim. hala acıyor lan.

elimdeki torbayla kasımda aşk fazla.

yine pilotluk yaptığım bir gece eve dönerken hapşurdum. gözlerimi açtığımda her yer karanlıktı. kör oldum sandım aq. 1-2 dakika yıldızlara bakarken bir yandan da neyin beni kör ettiğini düşündüm. tam ağlayacaktım ki yıldızları görebildiğim gerçeğini keşfettim. * elektriklerin gitmiş olması beni daha önce bu kadar mutlu etmemişti.

bu süre içinde 2 gün üst üste kendimi uyuşturmadığım hiç olmadı. ve haftada en fazla 1 günü boş geçtim. kuş olsam bu kadar uçamazdım.

hiç yemek yemeden geçirdiğim günler oldu. 7 kilo verdim 1 ayda. haftasonu ailemin yanına gideceğim nasıl açıklayacağım kilo kaybını onu düşünüyorum.

hep maneviyat sandık ama asıl sorun nakitmiş onu da öğrendim.

yazsam mı yoksa kafa iznine devam mı etsem diye çok düşündüm. büyük ihtimalle bunları yazdıktan sonra izne devam edeceğim.

bu 1 ayda gündemle ilgili hiçbir fikrim yok. en son bıraktığımda kobane düşmek üzereydi. şimdi ne durumda allah bilir.

8. olduğumuz sene bile her maçını izlediğim galatasaray ın sadece 1 maçını izledim. o maç da tv de veriliyordu. takılırken, izleyivermişim. tek bir dakikasını bile hatırlamıyorum. bilgisayara ise hiç girmiyorum. sadece müzik dinlemek ve film izlemek için kullanıyorum. dvd playerdan farkı yok anlayacağınız. whatsapp veya bilgisayarda geçirebileceğim boş vakitleri kitap okuyarak geçirdim.

telefonumu 4-5 farklı yerde unuttum. geri almaya ertesi gün gittim. hepsinde de bulabildim. arkadaşlar sağ olsun. ben nerede unuttuğumu bile unutuyorum çünkü.

ne zaman ölürüm bilmem ama bir görürüm son kez.

tüm bunları yaparken hem çalıştım hem de aldığım 6 dersin 6 sından da geçer not aldım. ki okula en son geçen yılın ilk döneminde sadece 1 kere gitmiştim.

son olarak ben hayatı seçmemeyi seçiyorum. *
yarınki proje sunumumu hazırlarken birden kendimi google translate sayfasında italyanca ispanyolca rusça almanca kısmına türkçe yazılar yazıp okuturken buldum. hatta bi ara serdar ortaç bilsemki şarkısının sözlerini yapıştırıp ülkeler arası en iyi türkçe diksiyon yarışması yaptım.sonuçta adamın yazdığı sözler çoğunluk saçma olduğu için bi yabancının kendi dilinde telaffuz etmesi bi şey değiştirmedi ve ispanyollar kazandı.itiraf ediyorum eğer bu sunumla uğraşıyor olmasam canım sıkılmasa belki hayatım boyunca böyle işsizlikler keşfetmeyecektim.
tam uykuya dalacagim gozumu kapadigim an fena oluyorum aklima geliyosun uzuluyorum cok kotu . 3 defadir oluyor uyumaktan korkar oldum .
Sözlük boş insan uğraşı e bende boş insanım tamam sorun yok devam o zaman.
yalnızım sözlük. bir tane bile yakın arkadaşım yok. sevdiceğim platonik, liseden kalma.
milliyetçiyim ama ahmet kaya başka be abi.
Botum çalınmış amk. Hayır yani 49 numara botu napcan sen. içinde yemek mi yiyeceksin , çocuğuna yatak mi yapacaksın . bi bitmediniz amk.
Kizlarin cogu agzini kapatmadan esniyor, nerden geliyor bu ozguven hea ?
Bu ay benim icin hic iyi gecmiyor sözlük. Basima gelebilecek olumsuzluklar sira ile geliyor. Buyuzden gelecektende kaygılıyım...
sözlük, bok gibi bir dönemdeyim. biri beni durdursun. akıl almaya ihtiyacım var. kadıköyde içenler neredesiniz ?
seni başkasıyla paylaşamam başkasıyla konuşmana bile dayanamıyorum ...
aşk mı lan bu ne biçim duygu.
bu akşam ki ispanya almanya maçına 2 verdim fakat arkadaşa 1 oyna dedim. ispanya kesin alır.
Uzun zamandır eve böylesine keyifli dönmemiştim. Otobüsün gelmesini sabaha kadar bekleyebilirdim. Aynı film gibi lan bazen şu hayat. Efsane yönetmen alfred Hitchcock demiş ya; “bir filmin nasıl başladığı ya da nasıl ilerlediği önemli değildir. Eğer sonu güzel bitiyorsa, o film güzeldir.” Diye. Sonu hep güzel olsun.
Hayat ne garip.
eğer patron değilsen turizm sektörü çok kahpe bir iş.
Dan bilzerian olmak istiyorum.
Ben ona yat uyu derken gerçekten bunu istememiştim ki ben ona git derken yanımda kalmasını söylemiştim...
dün buraya bir entry girdim seri katil psikolojsine sahibim,çok sinirliyim diye.sabah okula giderken,bizim okulun yanına imam hatıp açılmış,yollar kapanmış tayyip gelmiş.ben geçemiyorum barikattan,türbanlı kardeşlerimiz! elinde davetiyelerle geçiyor.bastim yaygarayı,bunlar cumhurbaşkanını izlemeye geçiyor da ben nasıl dersime gidemiyorum bu nasıl adalet diye.cumhurbaşkanı korumasıyla kavga ettim.alın bunu içeri diye polisleri saldı üzerime,sen kimi alıyosun lan içeri benim babam polis amiri sürdürürüm seni diye bağırdım.zor kurtuldum elinden.yürek mi yedim lan ben cumhurbaşkanı korumasıyla kavga ediyorum.en sonunda geçtim ama sinirden elim ayağım titriyor,dokunsalar ağlayacağım.okula girerken başka bi korumaya da omuz attım.balkondan bakan bi adama tayyip mi koydu seni oraya diye bağırdım.etraftaki herkes bana bakıyor.lan ben valla iyi değilim, alırlar beni içeri, falakaya yatırırlar.sonra bütün gün sinirli sinirli ortada gezinip bu ülkenin hali ne olacak diye düşündüm.manyak mıyım lan ben biri beni durdursun.