bugün

muhteşem yüzyılin özeti: lakin, zira, imdi, ama, fakat, çünkü.
00.00 da entry girilmemiş lan yuh.
Ayakkabı kutum kaybolmuştur. hükümsüzdür.
insanların alayı ipnedir.
götüm donuyor.
odun gibiyim lan. duygularim nerde...
Sen benim eroinimsin. zehirliyorsun zihnimi, öldürüyorsun beni ama yine de senden vazgeçemiyorum, kendimi bağımlı hissediyorum sana. yokluğun krizler getiriyor, varlığın ise sınırsız zihin bulanıklığı.
güven denilen şeyin son kırıntılarını da bugün kaybettim.
itiraf ediyorum,
eski sevgilimin facebook hesabını, amcasının hesabına girerek takip ediyorum.

amcasının facebook şifresini de şöyle biliyorum; bi' keresinde fotoğraf falan yüklemiştim isteği üzerine.
emmi ben senin yeğeni takip ediyorum, hesabını ortak kullanıyoruz yani, sağolasın, desem amma şaşırır...
artık aşık olmadığım bir insanlayım.

zor zamanlar geçiriyor,gerçekten zor... aşık olmasam da hala değer verdiğim ve insan olarak çok sevdiğim için bu zamanlarda yanında olayım sonra ayrılayım diyorum. ama ağzıma sıçıyor sözlük! bunalım filan tamam da nereye kadar? günde 1 saat bile konuşasım gelmiyor artık. ama sabredeceğim hayatı düzelene kadar, kararlıyım. onca yaşanmışlık hatırına, birbirimizi mutlu ettiğimiz onca an hatırına.. bu şekilde davranmasaydı belki bir şans daha verecektim ama ben destek olayım diye alttan aldıkça üstüme geldi ve artık geri dönüşü yok.

siz siz olun ulu erkekleri, sessiz kalan bayanın sessiz kalmasından cesaret almayın; sabreder kadın, sabırtaşı gibidir ama zorlarsanız çatlar ve çeker gider hiç pişmanlık duymadan, arkasına bakmadan.
bugün terk edildim.
genç bakış programında ilber ortaylı'yı izlemekteyim. adamın ettiği bir lafı kaçırmayayım diye tuvalete bile gidemiyorum, altıma yapacağım. reklam da girmiyor.
çok yalnızım amk.
içinde bulunduğum durum beni deli ediyor. Tacize karşı salaga yatmak zorundaym. Hiç kimseye soyleyemiyorum çünkü sonucunda basıp gitmem lazım ve şu an öyle bir luksum yok. tek yapabıldıgim uzak durmak Katlanamayacagım herşey ardı ardına geliyor. Bana rahat yüzü yok. Sabır sabır sabır.
çok yalnızım. kalabalık içinde yalnızlık çekiyorum. en kötüsü de bu sanırım.
seviyorum onu öyle böyle değil ama yani sanki o icimde kendini unutmuş gibi sanki o alıp verdigim nefes gibi korkuyorum nefesimi vermeye gider diye
kalbim deli gibi çarpıyor sadece adı geçse bile seviyorum kendime bile itiraf edemiyorum bazen ama seviyorum.
Peki öyle olsun.
bir org aldım. bu konuda herhangi bir şekilde yardım edebilecek biri varsa en azından müzikten biraz anlayan yada uğraşan biri varsa nereden nasıl başlayacağım hakkında yardımcı olursa çok sevinirim.
merhaba acılar, merhaba mutluluklar, merhaba bütün duyguları içinde bulunduran hayat.
merhaba kederlenen beyin ve ardından göz yaşına boğulan gözler, merhaba titreyen elleriyle sigara içen, içtikçe konuşan konuştukça canımıza can katan hasan abi.

yıllar geçmeyi, sayılı günler azad edilmeyi bekliyor sözlük. ama bilirsin kolay değil farkında olmak. hele farkında olup yaşamaya çalışmak... bu arada ben ne zaman farkında olup kendi mi özgürlüğe azad edeceğim sözlük? ne dersin bu gece? bu sabah? ya da ertesi gün mü? neyse bu gece de bi bok olmayacak anlaşılan. gideyim de bi hava alayım en iyisi. belki bi cesaret gelir.
Askerde botumu boyamadan içtimaya çıktığım için 2 hafta çarşı iznimi kilitleyen komutanımın 3. hafta lojmanlarda araba tekerleklerini indiren bendim. Hiç mi pişman değilim. Çünkü benden çok daha disiplinsiz davranan askerler ceza almadı. Komutanın bana garezini ben de anlamadım.
fömtatc yani; 1fasiyal ağrı sendromunun ayırıcı tanısı 2ödem kontrolü 3miyofasiyel ağrılar 4trigeminal nevralji ağrıları 5akut veya kronik fasiyel ağrılar 6tme ağrısı 7ortognathik cerrahi, perodiodontal implant cerrahisi, tme cerrahisi vs. sonrasında post operatif ağrıların kontolü yarın sınavım var dua edin la bana.

edit: sormadı lan vicdansız kadın o kadar akrostiş yaptıydık. *
çocukluğumda arkadaşlarım tarafından bir cin çağırma seansı sırasında cinin ayağına bastığıma, cin tarafından lanetlendiğime ve bu yüzden o seansta olanlar tarafından görülmediğime inandırılmıştım. ayrıca ilk gece cin tarafından öldürülebileceğime de inandırılmıştım. sırf bu yüzden annem ve babamla yatmıştım. allahtan daha da salakları varmış da beni görmediğini söyleyen kişi evime beni dışarı çağırmaya gelmişti ve bu utanç fazla uzun sürmedi.
Neden anlasamiyoruz biz bi türlü ? Bence biz elimizdekinin kıymetini bilmiyoruz. En ufak bi tartismada ya da yanlis anlasilmada, kendini karsi taraf hakli gördüğünde cekip gitmek neden ? Neden ? Bu kadar mi kolay ? Yüzüncü kez "bu ilişki bitti" deyip sonra neden tekrar baristigimiz da akillanmiyoruz biz, oysa ki orta da yine yüzüncü kez "son artık bu" gibi söylenmiş sozler varken? Ben artık böyle bi ilişki istemiyorum. Bana bir daha "bitti artik" larinla gelme. Istemiyorum. Birazcik anlayış bekliyorum diyorsun, anlayis beklemen icin önce anlayış gostermen gerek. Iliskide bi insan her zaman kendini haklı görüp çekip gidemez bu anlayissizligin ta kendisidir zaten. Garip.. "bu ilişki sonsuza kadar bitti" peki madem dediğin gibi olsun şu saatten sonra da yazmam sana - istediğini yapıyorum- Hoşçakal.
sanırım biraz fazla kaçırdım.
ben ki 22 yaşında bir genç olarak, çoğu şarkının, şiirin hatta düz yazının bile hüzün dolu olduğunu yeni yeni hissediyorum.. ben ki, o şarkıların içinde geçen " haydi gel içelim " laflarını; senelerdir heriflere bak lan karılar kızlar takılıyorlar, habire yiyip içip sıçıyo pezevenkler diye algılayıp, insanların hep gülüp eğlendiğini düşünürdüm...
bu şarkıların hüzün içerdiğini, çoğu şarkının insanı huzursuz ettiğini, üzdüğünü anlamak için biraz geç kalmışım..
aynı zamanda bir insana güvenmek için, bir insandan kazık yemek için de...
aşk acısı için de biraz geç kalmışım sanırım.. aşık olmak için de..
benim olayım bu, çoğu şeye geç kalmak...