bugün

yarın olmam gereken 3 tane sınav var, ben burdayım ve hiç çalışmak istemiyorum.
7-8 yıl evvel..

akşam olmuştu ve iş yerinde açlıktan ölüyordum.. o zamanlarki sevgilim telden aradı o sırada..

+aşkım akşama napacaz?
-bilmiyorum, tek bildiğim açlıktan ölecem şu anda.
+nerde yiyelim?
-bilmiyorum, açım..

neyse buluştuk iş çıkışı, açlıktan titriyorum ama..

o sırada pizzacı gözüktü gözüme.. eski sevgilime yürü hemen diyip içeriye daldık..

+açlıktan ölüyorum, en büyük boydan getirin bana
/en büyük boyumuz jumbo boy, emin misiniz?
-aşkım delirdin mi? jumbo boy yenmez
+iyi peki, jumbonun bir alt boyundan getirin
/büyük boy yani, o da çok büyük beyefendi
+olsun getir sen

üst kata çıktık en köşedeki masaya oturduk, ortam bir hayli kalabalık.. bense hala titriyorum açlıktan ve eski sevgilim beni teselli edip sabırla beklememi sağlamaya çalışıyor.. çevremdeki herkes deli gibi pizzaları götürüyor, bense afrika açları gibiyim..

yarım saate yakın bir süre oldu ve pizzalar hala yok ortalıkta..

o sırada merdivenlerden bir garson çıktı, elinde yemin ediyorum kocaman bir tepsi var, tepside de devasa bir pizza.. üst kattaki herkesin gözü bu devasa pizzaya çevrildi, herkes oha çekiyordu ve hangi hayvan bunu yiyecek diyordu çevremizde.. bende sevgilime dönüp dedim;

+yuhhh aşkım şuna bak, benden daha hayvanlarda var, bakalım hangi ayıya gidiyor bu pizza
-aşkım inşallah o ayı sen değilsindir

dedi eski sevgilim..

eyvah dedim içimden, ya bu pizza bana gelirse?

garson masaların arasından teker teker geçmeye başladı, üst kattaki herkes susmuş pizzanın nereye gideceğine bakıyordu..

bense hadi artık bırak şunu bir masaya diyordum ama garson giderek bize yaklaşıyordu ve en sonunda o koca tepsiyi getirip benim önüme bıraktı..

herkes aha ayı buymuş gözleriyle bana bakıyordu, resmen rezil olmuştum..

ama sonra birden açlık ağır bastı ve ben o devasa pizzayı bitirdim sonuna kadar..

herkes yuh ayı der gibi bakıyordu hesabı öderken, bense o an kendimi çok mutlu hissediyordum ne yalan söyliyim, rezil olmuştum belki ama olan olmuştu artık *

bu da böyle bir pis boğazlık anımdı..
insanların çoğunun bu dönemi yaşadığını duymuştum ama inanmamıştım. artık hiç bir şarkı beni tatmin etmiyor.
daha önce sözlükte ilgili hiçbir şeyi umursamadım. ama bu gece olanlar... sinirden elim ayağım titriyor. ağlasam yeridir.
bugün öyle bir sözün telaffuzuna tanık oldum ki hayatın anlamını sorgulamaya başladım.

"hayatımızın anlamına dikkat etmeliyiz."

anlayan beri gelsin.
bu sözlük beni sevmiyor.
şu burç olayına inanmıyorum ama zaten kendi özelliklerini doğru dürüst bilen bir insan olmadığım için boş yere burçlara bok atmaya gerek yok.

şu an kendimde belirlediğim en belirgin özelliğim zorlukla veya en ufak başarısızlıkla karşılaşınca cayma, pes etme eğiliminde olmam. burçlardan anlayanlar burcumu doğru tahmin ederse burçlar hakkında düşüncelerimi gözden geçireceğim.
yine mesaj attım ona.

edit: veee, yine mesajı gördü, yine okudu, yine yeniden cevap vermedi...

edit: "merhaba, nasılsın?" mesajı sonra engelledi beni. hak ettim! ben kimim ki ona nasılsın diye sorarım.

and olsun ki bir daha mesaj atmayacağım, düşünmeyeceğim bile!
Hep ayrı şeyleri söylemekten çok sıkıldım sözlük. Beni anlayın demek artık saçma geliyor. Üşeniyorum artık bunu demeye. Ağzıma sıçan yine kendim oldum. Verdiğim kararlar beni neden hiç mutlu etmiyor? Kendimi terk edilmiş biri gibi hissediyorum. Böyle anlatılınca geçecek bir şey değil aslında. Canından can kopmuş eksik gibi. Ah ne saçma hal!
ankara' nın yolları hafiften görünmeye başladı, hadi bakalım hayırlısı..
hiçbir şey umurumda değil boşlukta gibiyim. hiçbir şey yapmıyorum. artık hiçbir şeyin umurumda olmaması da umurumda değil.
şuan sözlüğün en acemi yazarıyım, yazarıyım derken bile çekiniyorum o derece.
az önce 255 lira değerinde bir ekitabı ücretsiz indirdim. okuduktan sonra sileceğim.

edit: kitabın yazarı eksisi ile buradaydı.
açtığı başlığa ikinci entry giren troll olmamak için kendimi zor tutuyorum.
Hiç özlemediğim birine özledim diye mesaj attım. Neden yaptım bilmiyorum.
android apple sadece bkz vermek mümkün olmadığından (mümkünse de ben bilmiyorum) yanına saçma sapan şeyler yazıyorum bkz ın bütün etkisi kayboluyor, android app geliştirilmeli.
iştahım açık şu sıra ben de akşamları bir şeyler yemeyeyim diye paso çay, limonlu su, ıhlamur falan içiyorum işe yarıyor genelde.
patates kızartmasını çatalla yiyen insanlardan biriyim sözlük. çok utanıyorum.*
Patates kizartmasini bugun elle afiyetle yedim hic utanmiyorum. Bunun disinda gunum cok guzeldi tabiki. Mutluydum yani. Bu aralar mutluyuz zaten ins basimiza birseyler gelmez.*
cafe crown ın 45 kuruşluk lattelerine bayılıyorum sözlük. ama o kadar içtim ki son zamanlarda, şimdi yapıp 2 3 yudum alıp döküyorum. onlara da yazık bana da...
Sonuçlarının ne olacağını bileceğim halde bazı şeyleri yapıyorum ama aslında bir ihtimal belki öyle olmaz düşüncesine kapılıyorum.. Gene o yaptığım hatalardan birinin fark edilmesiyle ne olduysa oldu. Yani olmadıysa da olacak. işin kötüsü ise şu an kontörüm yok diye kimseye ulaşamıyorum, abime güvenirken onun da kontörünün olmayışı tam bir facia! Neden her şey böyle olmak zorunda, tüm aksilikler bugüne yığıldı resmen. Bir tuhafım; biraz hüzünlü, biraz tedirgin..
onu benden siz çaldınız ulan bir kişi değil hepiniz çaldınız .
aklımdan çıkarabilmek için çok çabalıyorum sözlük.
ilk önce facebook hesabımı dondurdum.
sonra twitter hesabımı.
telefonumdan whatsapp ı sildim sözlük.
bunlar yetmedi rehberimden telefon numarasını sildim sözlük.
playlistimdeki onu çağrıştıran şarkılarıda tabiki.
arkadaşlarımla daha fazla vakit geçiriyorum. onlara hiçbir zaman ondan bahsetmediğim için bilmiyorlar ne kadar zor durumda olduğumu.
işimle daha çok ilgileniyorum sözlük.
işyerinden en erken çıkan ben saat 22:00 lere kadar ıvız zıvır işlerle uğraşıyorum.
eve dönerken müzik açmıyorum sözlük.
aylardır konuşmadığım insanları arayıp havadan sudan konuşmalar yapıyorum.
camdan dışarıya bakıp otoparkta park edilmiş arabaların markalarını alfabetik sıraya göre listeledim az önce.
biraz sonrada yazarların entrylerini tek tek okuyup artı veya eksi oy vereceğim.
yarın kendime başka meşgaleler bulacağım yine.
akşam zaten malüm halısaha maçımız var. birkaç saatte onunla meşgul olurum.

yapacağım sözlük.
başaracağım.
bu benim için daha hayırlı olacak.
içimde yanan ateş artık vucudumu aklımı düşüncelerimi hareketlerimi çevremdekileri yakmakla yetinmiyor.
bizzat ruhum da etkilenmeye başladı artık.

bu onu sevmediğim anlamına gelmiyor sözlük.
bu onun benim için ne kadar değerli, önemli olduğu gerçeğini de değiştirmiyor sözlük.

sadece olması gerekeni yapıyorum.
unutmak.

o unuttuğum için pişman olacağım tek şey.
o unuttuğum için gözlerimden akan yaşların tek sebebi.
o sadece bir rüyaydı.
uyanmak zorunda olduğum bir rüya.
allahısmarladık en çok sevilen.
allahısmarladık.
iki saattir salak bir bavulun etrafında dolanıp acaba bu kaç kilo çıkar la diye düşünüp duruyorum.*
evde kim milyoner olmak ister'i izlerken sürekli ilk soruda eleniyorum. iyi ki katılmamışım diyorum. asosyal birine göre çok ağır sorular onlar. ben nereden bileyim öyle insancıl soruları.