bugün

sözlük ben biraz düşündüm de insanlar sürekli ürüyor nüfus çok fazla olmaya başladı, bir iki yıla kalmaz savaş çıkar.
çok kötü şeyler olacak sözlük üstelik elimden bir şey de gelmiyor. nasıl biliyorsun diye sorma biliyorum işte. olunca belki yazarım belki de yazmam, bilmiyorum.
durup dururken ağlamam çok saçma. ağlarken entry girmem daha da saçma. ama artık o kadar sahte oldu ki etrafımdaki her şey. gelip buraya yazıyorum. mutlu gibi görünmekten yoruldum, ama mutsuzum diyecek de bir argümanım yok.
birine ağlıyorum dedim, nedeni var mı diye sordu. yok dedim, sabaha geçer dedi. haklı olabilir, ama bu onunla bir daha konuşmayacağım gerçeğini değiştirmiyor.
her neyse sonuç olarak dengesizlerin efendisiyim. her konuda öyleyim. nereye kadar böyle gidecek bilmiyorum.

bugün kabataş-üsküdar motorunda derbiden dönenlerin olduğu seferde sana gayet nazik bir şekilde yer veren galatasaraylı adamın gözüne girsin diye buğulu cama "bize her yer trabzon" yazdın da ne oldu? salak mısın!?
itiraf ediyorum;
hep itiraf ediyorum deyip ,yalandan itiraflar ediyorum. kısaca itirafım itiraf edemeyişimdir.
onunla birlikte olduğumuzu bilse bu alem. çok büyük kargaşa çıkar.
en büyük korkularımdan birisi, feci bir trafik kazası yapmak sözlük.
dün geceden ve bu sabahtan bahsetmek istiyorum. öncelikle kişileri tanıtayım.
b:kendisi kuzenip olup oldukça rahat bir bayandır.
e:kuzenimin sevgili adayı hatta sevgilisi diyebiliriz tek sorun e'nin sevgilisi olması.. çok acı değil mi?
c:öncelikle kel. kız arkadaşından ayrıldıktan sonra saçları dökülmüş. orospu ve karı kelimesini kullanmaya bayılır.
evet dün gece benim evimde buluşup c'nin doğum gününü kutlamaya ve ardından rumeli fenerine gidip ormanın içinden geçerken kendimizi korkutup fantezi yapma planı yapmıştık.saat 22:00 sularında evime geldiler ,öncelikle her şey çok güzeldi. c'ye kendi ellerimizle yaptığımız bok gibi pastadan yedirdik. yedi hayvan. daha sonra ormana gitmek üzere evden çıktık. bu sırada b ve e sürekli sevişgen tavırlar gösteriyor , bu durum c'yi azdırıyordu tabi.ortaköy sularında yaklaşık 1,5 saat süren trafiğe takıltık ve pes edip eve dönme kararı aldık. bir şişe tekila alıp shot oyunu oynamaya karar verdik. ev öğrenci evi olduğu için shot bardağımız kahve fincanı olmak zorunda kaldı. oyunun kuralında soran taraf eğer dediğini karşı tarafa yaptırıyorsa bir shot atıyordu. bu durumda erkekler her şeyi yaptığı için biz iki kız tüm şişeyi bitirdik. benim başım kamikaze gibi dönerken kuzenim b'nin kısa süreli kör olması sonucunda kendini tuvalete atıp peşinden e'yi yanına sürükledi. ben ve c salonda yalnız kaldık. sızmış koltukta yatarken bu durumu fırsat bilen c dudağıma yapıştı.. ne bağıracak gücüm ne de fırlatıp atacak halim vardı. yapabildiğim şey arkamı dönmekti. bu sırada kuzenim b kusmaya başlamış e ile beraber odadan odaya yiyişip kusuşup geziyorlardı. bir ara herkes salona toplandı. ben de bunu fırsat bilerek odaya geçtim ,tabi c arkamdan koştu ve biz tüm gece o odada burayı geçiyorum..bir ara c tuvalete gitmiş, kuzenim kusarken yanında işiyerek benim için karı bir gel bir git diyor ,bi öpp bir öpme diyor demiş. kuzenim b bunu anlatırken bana 'c yanımda gulug gulug işedi ıyy 'diye ekleme yaptı. herneyse sabah kuzenim b beni uyandırmak üzere yanıma geldi, ikimizinde hala başı dönüyordu. şimdi asıl olaylar burada başlıyor, eğer bunları çözebilen olursa beni de aydınlatsın.. salona gittiğimizde masa dağınık tuz limon ve toz artıkları vardı, kuzenim b'nin kupeleri yoktu, banyoda havlular yere düşmüş adeta savaş çıkmış gibiydi, tekila şişesi kayıptı, perde sökülmüş hatta yırtılmış yere düşmüştü ,kumanda kayıptı (hala kayıp) banyodaki sıvı sabun yok olmuştu, ve dahası e ve c de yoklardı.. ! öncelikle su almaya gitmek için evdeki her şeyi olduğu gibi bırakıp dışarı çıktık, o kafayla anahtarı evde unutmayı ihmal etmedik tabi.. beş kuruş paramız kalmadığı için çilingirci de çağıramadık, apartmanda alayına su içmeye başladık.. sonra h abim sağolsun bir kart ile kıçını yırta yırta o kapıyı açtı. içeri girdik kuzenim b e'ye ulaşmaya çalışıyordu fakat e telefonlara çıkmıyordu. soru işaretleri giderilemedi dahası hala giderilememiş sorular var.. neyse şişeyi koltuğun altından çıkardık fakat diğerlerinin hiçbirinin cevabı alınamadı.
cumartesi geceleri pişmanlık olabilir,
tekila pişmanlık olabilir,
2 erkekle 2 kızın bir araya gelmesi pişmanlık olabilir,
bilin ama uygulamayın istedim.
sevgiler efendim.
-tesadüfen yaşıyoruz gerçekten, dayım öyle derdi hep. hala daha öyle der.
-mutlu taklidi yapmayı çok yıllar önce öğrenmiştim, iyi ki de öğrenmişim çok işime yarıyor şu aralar.
-zor anımda yanımda olmayan hiç kimseyi şu anda yanımda istemiyorum. buna karar verdim. gece gece hem de.
-hayatım boyunca bir daha sarılamayacağım birini özlüyorum, sarılamadığım zamanlara yanıyorum şu aralar.
-son olarak şunu fark ettim: bir arkadaşınızla dertleşirken eğer emin olmasanız bile birinden hoşlandığınızı söylüyorsanız, beyniniz sizi o kişiden hoşlandırtmaya çalışıyor yeminle. o yüzden kimselere hiçbir şey söylememe kararı da aldım. gece gece hem de. tavsiye de ederim.
çok karışığım herzamanki gibi sözlük bıktım yani bu karışıklığımdan karışıklık bile bu kadar monoton olabilir.
her neyse konuya geçiyorum.
konu şu : benden hoşlanan yeni sevgili adayı,yıllanmış ilişkimizi sonlandırdığım eski sevgilimle bir türlü tamamen kopamamamız hayır ikimizde biliyoruz tekrar birşey olmayacağını ama aramaktan sormaktan da geri kalmıyoruz.
ex sevdilimin ve benim aramda ilk başkasıyla çıkma cesaretini kim gösterecek sorunsalı.
başkasıyla çıkarsam karşımdakine haksızlık edermiyim sorunsalı
unuttum mu unutmadım mı başkasıyla çıkabilir miyim acaba çelişkisi.
bombok geçmişimi anlatsam bu yeni ilişki de bombok olacak sorunsalı.
şimdi herşeye yeniden başlamanın zor gelmesi.
birde ben şimdi biriyle çıksam eski sevgilimin aşkı alevlenirse ne bok yiyecez düşüncesi.
kimse kimseden emin değil kimse kendinden emin değil kimse kimseye haksızlık yapmaz istemiyor.
şimdi iş bu en büyük yük yeni arkadaşa düşüyor en çok yıpranacak o biz kaşarlandık artık yıpranma olayına.
yeni arkadaşta uzun bir ilişkisi olmamış fazla sevgilisi de olmamış neredeyse 0 km diyebileceğimiz tiplerden
bu benim için iyi eski sevgili aşk meşk derdi yok.
ama ya ben onun için kötü bir seçimim yani
ama benim sevilmeye hakkım yok mu ki geçmişim böyle bombok olduğu için.
dediğim gibi mevzu derin gitgide de derinleşiyor.
itiraf ediyorum sözlük facebook'tan( maalesef fb kullananlardanım) çok iyi arkadaş ortamı olan arkadaşlarıma açıp açıp tribe bağlamaktayım , zira onlar gibi şöyle kocaman bir arkadaş grubuna sahip olamadım hayır eğlenceli falan da biinsanım herneyse ya öyle kıskanıyorum hep *.
Küçükken cırt cırtlı ayakkabıların cırt cırtlarını çapraz yapıştırdığımda kendimi dünyanın en artist kişisi zannederdim.
evet! kafamı karıştıyorsun...
yeniden başlamak bu kadar zor mı? her şeyi silebiliyorum değiştirebiliyorum atabiliyorum. büyüdüğüm şehri, tüm arkadaşlarımı, eski kıyafetlerimi, saçlarımı, eski işe yaramaz fikirlerimi, hayalini kurduğum saçma şeyleri bir ara sevdiğim adamı.
sonunda sadece ailem ve bavulum kalıncaya kadar attım her şeyi. evdeki tüm ıvır zıvırlarımı, hatırası var diye sakladığım ne varsa attım. 3 büyük çöp poşeti doldurdum ve çöpe attım.
herkesle hesabımı bile kapattım. kimseye tek kelimem kalmadı.
2 kişi hariç.
sonrasında ne mi olacak?
bavulumu alıp kimsenin nereye taşındığımı bilmediği bir yere gitmek. beni kimse bulamayacak.

sadece yalnızlıktan sıkıldığımda yanımda o olsun istiyorum. o da her şeyi bırakmış temiz bir şekilde gelsin. çıplak ayak toprakta yürümek istiyorum. o da benimde yürüsün.
her şeyi bıraktım. tüm alışkanlıklarımı.
bir o kaldı...
bu saatte beni salya sümük ağlatan filmin yapımcısı Allah seni kahretsin sakın mutlu biter film.
aşikum, aşikk... yakti benii, yaktiii... *
göklerde kartal gibiydim, kanatlarımdan vuruldum.
bütün depresyon hastaları sabaha karşı aniden uyanır derler. ne diyim, gençliğim eyvah!
saatleri ileri alıp sabah uykumuzdan çalanlara sesleniyorum, o sabah 1 saat erken çalacak olan alarm var ya. *
aslında inci sözlük yazarıyım.
fırtına öncesi sessizliğini yaşıyorum sözlük, bu günlere dair hissettiğim durum bu. oysa mevsimler fırtına sonrası ilk-baharını işaret ediyor. hayatın mevsimleriyle çelişiyor benim mevsimlerim, çeliştiriyorlar.

hayatımı ikiye böldüm; gerçekten çok mutlu olduğum ve kimseyi yaklaştırmayacağım, içinde gerçek dostların, gönül insanlarının yeraldığı çekirdek aile misali bir küçük dünyam ve yalan dünya dediğim, içlerinde artık üzerine çizik atılmış eski dostlar dahi olan, beni sömürmeye çalışan birtakım insanların da aralarında bulunduğu, bunlarla beraber geçmişin hayaletleri, şimdiki zamanın fırsatçıları, abazanları, yolluları olan ve zorundalıktan teneffüs ettiğim büyük bir dünyam.

tek dediğim şu artık, kimsenin beni sömürmesine izin vermeyeceğim, enerjimi. oturup dinlediğim, derdine ortak olduğum kişileri iyi seçeceğim. ben enerjimden fedakarlıklar edip nankörlükler görecek olursam, bunu kaldıracak olgunluğa eriştiğim zannedilmesin, bütün geçmiş hukukları çöpe atar, müebbet kazağı giydiririm anıların hepsine.

aslında kurduğum o afilli cümleler derdimi anlatmaya çok yetersizler. tüm anlattıklarımı şöyle kısaca anlatayım, o günler geride kaldı, artık (bkz: sikerler) .
beni bu ay merkürün gerilemesi mahvetti.
küçükken yurt dışında yaşayan amcama " sana orda ne diye hitap ediyorlar " diye sorup dururdum hep. yani ismini nasıl telaffuz ettiklerini sorardım ki ingilizce de ve ya tüm yabancı diller de özel isimlerin olduğu gibi sabit bir okunuşunu öğrenene kadar.
kocaman renkli bir ucurtmayim su siralar, cok ince bi ip beni tutan, ama beni cekebilecek kadar saglam, kararli ve israrci. o ipi kesmem lazim artik.
geçen pazartesi istifa ettim bugün iş buldum sözlük.
galatasarayli olmaktan utaniyorum.