bugün

18 martta kardeşlerim ile çanakkalede olmak istiyorum ama ankaradan gezi yapan okul turlarının kontejanları dolmuş,özel turlarda ateş pahası.yok mu başkentten günü birlik tur düzenleyen babayiğit birileri? *
şu an dizim incindi deli gibi ağrıyor basamıyorum,dizimi bükemiyorum bacağımı düz yapamıyorum aslında dört yıllık bi sorundu ama önemsemedim ama sanırım bu sefer çok ciddi bi şey var.çok kızgınım kendime önemsemediğim için.
büyük sözü dinlemek lazım. eşşek kadar olsan da, her ne kadar tecrübe * sahibi olsan da dinleyeceksin işte.
Hastayim sozluk, bagimliyim.
şu ana kadar ki en ağır itirafımı yapıyorum sözlük...

2 yıllık bir ilişkim var ama artık bana sıradan geliyor eskiden ona baktığımda güzelliğini farketmez saçını başını hiç önemsemezdim ama artık ne giyse gözüme batıyor saçına yüzüne makyajına bakar oldum.. bugün onunla sevişme imkanım bile vardı ama içimden gelmedi istemedim onunla uyumak için oysa neler verirdim önceleri.. olmuyor sözlük yapamıyorum ama onuda üzmek istemiyorum sonuçta ilk ilişkisiydim bir çok yaşamadığı şeyi ben yaşattım ona şimdi böyle basitçe onu yarı yolda bırakıp gidemem seviyorum ama itiraf ediyorum sözlük evleneceğim kadın o değil çok düzgün bi insan ailesi kendisi çok düzgün bi yerde yetişmiş ama artık bende eksik kalan birşeyler var..
onu böyle yarıyolda bırakıp gidemem sözlük bana biraz tavsiye ver ne yapmalıyım...
intihar nedenleri litaretürüne madde olacak bir durumdur. Yanlızlık hissi zamanla insanı büyük bir yanlışa itmektedir buda beraberinde intiharı getirmektedir. diye tanımlanan itiraf durumu.
insan,her türlü kalp kırıklığıyla yaşarmış bunu her seferinde biraz daha iyi anlıyorum.

Cam kırığıyla hiçbir benzerliği yok kalp kırığının. Batmıyor ama acıtıyor. Buna rağmen yaşıyor ya insan, ben ona şaşıyorum...
herkes dram peşinde amk, böyle hissediyorlar heralde sadece varlıklarını falan, var etme, kabul görme bu kadar düştü, sevin lan birbirinizi, arıza doldu dünya, saplantılı hale getirmeyin birbirinizi be..
aşık olmak istiyorum be sözluk.
ayrıca yolda gezen sevgılilerede uyuz oluyorum. hele kızların sacını çekip kaçasım var.
ayrıca bir tane düzgün erkek kalmadı dünyada hele istanbul da zor. bütün erkeklerin derdi olmuş yatak. sözlük bulursan bana kumral yeşil gözlü uzun boylu bi hanım evladı yolla. çok sevaba girersin valla bak. öptüm seni kocaman bak muaaaahhh * *
itiraf ediyorum çok güzel sesim var ama şarkı söylemekten nefret ediyorum.
4 haftada 8 kilo vermenin haklı gururunu yaıyorum.
haftada 3 gün spor ve düzenli beslenme ve ağır aşk acısıyla başarabiliyormuşsun.
reboot mode on sözlükcüm. yeppisyeni bir hayat kuruyorum kendime. lan zaten hayatımın en güzel çağındayım, şimdi kurmayayım da ne zaman kurayım değil mi? bundan sonra kimsenin iyiliğini düşünmek, başkaları için üzülmek yok. hatta mümkünse sahip çıkana sarılmalı sımsıkı. öyle ya, kadir kıymet bilene verilmeli sevgi.
geçen hafta tam da bugün iş çıkışında, artık daha fazla katlanamıyorum bu duruma deyip sevilen insanın gidişinin üzerinden geçen bir yılı aşkın süreden sonra bir kez daha arama cürreti gösterip ardından sesini duymanın verdiği heyecandan doğru düzgün kelimeleri bile toparlayamayıp içimde bir huzursuzluk vardı kaç zamandır, seni çok merak ettim sadece nasılsın, dikkat et, kendine iyi bak gibi klişelerle o telefonu kapatan ve ardından bu yaptığı saçmalığa mı yoksa bulduğu fırsatta iki kelimeyi bir araya getiremediğine mi pişman olduğuna bile karar veremeyen ben. o telefonu kapattıktan sonra sevgilisinden ayrılmış liseli kız gibi göz yaşları belli olmasın diye hızlı adımlarla ortamdan ve arkadaşlardan uzaklaşmaya çalışıp daha çok dikkat çekip herkesin iyimisin? sorularına muhattap olup daha çok batan yine ben. o gündür bu gündür bir bahane yaratıp tekrar onu aramayı düşünen ve muhtemelen birazdan tekrar aptallığın dibine vuracak olan yine ben. hayat ne garip.
bencilliğinin altında ezilip yok olmasını istediğim insanların hayatımda olduğu gerçeği aklıma geldikçe kendime olan saygım biraz daha azalıyor.vurup kapıyı çıkmak cesaretinin içimde olmaması çalışmaya mecbur olduğum gerçeğiyle yüzleştikçe daha acıyor,kanıyorum.bildiklerimin aslında bana hiç bir yararı olmayan boktan birer gereksizlik olduğuna inanıp,paylaşmaktan sakındığım sürece içimde birikip battığı gerçeği de cabası.neye yarar ki erdem,dürüstlük bu bencil insanlığın hüküm sürdüğü dünyada.neye yarar öğrendiklerim,kimse anlamadıktan sonra neye yarar öğretilerim.tüm hıncımla kendime saldırmak,yerin dibine sokmak kendini aşağılamak benden başka kime ne anlatıyor o da ayrı bir konu.
bıktım artık sözlük olmak istediğim yerden uzakta sırf başkaları mutlu olsun diye neredeyse 30 yıldır yaşadığım bu hayattan bıktım artık.hiç kimsenin olmadığı sıcak bir ormana gidip hiç kimsenin benden haber alamamasını hayatımda ki herkesi kendimden dışlayıp,kendimi kendimden çıkarıp yerine huzur doldurmak istiyorum.3 kuruş para için,yaşamak için yaşamaktan vazgeçmekten yoruldum artık.kaçınılmaz bir kısır döngünün içerisinde sorumluluk sahibi olarak yaşayıp tüm sorumsuzluklara hayran hayran yaşamaktan yoruldum artık.kendim olmaktan,dürüstlüğü erdem saymaktan,işime saygı göstermekten,aldığım parayı hak etmeye çalışmaktan yoruldum artık.bu dünya dürüst kalınamayacak kadar kirli,sorumluluk sahibi olunamayacak kadar dağınık zaten.
şimdi kelimeler içimden döküldükçe sakinleşip,pislik içinde kir göstermeyen aşağılık insanların arasında ömrümden bir gün daha kaybetmenin vermiş olduğu mutsuzlukla doğruluyorum.uyanıyorum.
bazen eski entrylerime bakıp, sırıtıyorum.
Zannedildiği gibi kendimi fazla önemsiyor değilim sözlük, yalnızca insanları fazla önemsemiyorum. Hepsi bu.
üniversitedeyken david jonesda bir çantasını görmüştüm. o zaman neden almadığımı bilmiyorum. sanırım param yoktu. ama ondan sonra o kadar pişman oldum ki almadığıma. ona benzer birsürü çanta aldım daha sonra. ama onun kadar beğenmedim hiçbirini. hala bakarım göz ucuyla her gittiğimde. bir daha asla göremeyeceğim belki. ama hayallerimi süsleyecek o çanta. *
tek derdim o olmuş. başka bir şey düşünmez olmuşum. nereye kadar böyle gider bilmiyorum be sözlük. tir tir titriyorum ona bakmaktan. nutkum tutuluyor , ürperiyorum. saniyeler gözlerimde birer can her saniyede bi can veriyorum. allah sonumuzu hayretsin..
lisede sınıf arkadaşlarımdan 2 yaş küçüktüm ve geri zekalıydım. onlarla iletişim kurmak için onların yaptıkalrını yapmam gerekiyo zannediyodum daha doğrusu iletişimde sıkıntı yoktu da sanki onlar gibi davranırsam daha çok severler sanıyordum. velhasıl herkesin tonla eski sevgilisi, aşık olduğu biri veya sevgilisi vardı. benim de o yaşıma kadar sevgilim olmamıştı, istemiyodum kimseyi fakat bizim sınıfta bu bi eksi gibiydi. hayali bir karakter yarattım ve o benim sevgilimdi, anlatıyodum paso * onalr da inanıyordu, sorunlarımıza çözüm buluyorlardı, çok eğleniyodum hem de ortak noktamız vardı onlarla * aradan yıllar geçti ben hayali karakterimi, yaşadıklarımızı, aşkımızı unuttum ama liseden arkadaşlarım unutmadı. ne zaman buluşsak onu soruyolar sürekli geçiştirmeye çalışıyorum, çok utanıyorum sözlük.
tutmayan başlıklarını sürekli canlandıran yazarlar tespit ettim**. 4 yaşındaki yeğenime sözlükte oylama yapmayı öğretip bunlara sürekli artı oylama yaptırmayı düşünüyorum. ego mudur, ilgi midir, beğenilmek midir her ne için yapıyorlarsa yapmazlar belki artık.
Diyorlar ki:
'Eden bulur.'
'inanmayın!' böyle değil. Eden, yine aşka yeni bir beden bulur. Başkasına gidecek olan, ... Ne yapsanız gitmek için bir neden bulur. Size kalan acıdır. Acı mı? Hala tokasını saklarken, saçlarını başkasının okşamasıdır. Biten o dev aşkın ardından, Ömrünüzce bitmez o sese can veren iki kelimenin cinneti: 'Yaşadık, bitti.' Siz, 'Öldük bitti!' diye düzeltin bunu. Yaşasaydınız bitmezdi, yaşayan bırakmazdı ki...
insanlar kalpleriyle sevdiklerini zannederler ama sevmek bir beyin tepkisidir.
beynin sağ lobunun arka tarafıyla yani amigdala ile severler,(eq bölümü) bu duygu durumunu beynin sol lobu yani neo korteks onaylar. bu his kan dolaşımını hızlandırır ve kalbin fazla kan pompalamasına neden olur. biz de "sevince kalbimiz çarpıyor" deriz. yalan, amigdala sarsıntıyla karşılaşıyor ve tepki veriyor. seni amigdalam ile seviyorum diyemediğimiz için kalbe atmışız bu suçu bu durumda kalp eşini bulması için tek olan organımız da olmuyor. bu tabu da yıkıldı. sonuç olarak beynimiz de tekil organımız. kısmen doğru önerme olmuş oluyor.

herkese amigdalanın sevip neo korteksin onayladığı bir aşk dilerim.
5.000 entry'i ne ara girdim bilmiyorum. işsizim resmen lan!
bazı insanlar çok nankör. adama mesaj atıyoruz derdini paylaşalım dinleyelim diye, tepki ile karşılıyoruz. suistimal etsek neyse ama.

sanane milletin derdinden, ne halleri varsa görsünler ulan.
şimdi dandik dandik reklamlı sitelerin sağlarında sollarında oyun reklamları oluyor ya, mesela kuşlar uçuyor, 5 tane kuş vur hediyeyi kap falan diyor hani. 5 taneyi de vurursan reklam açılıyor böyle. işte ben 5 tane mi vurmam gerekiyor, 4 tane vuruyorum bırakıyorum orada. ne reklam açılıyor ne bir şey. o 10 saniyede eğlenmiş oluyorum ben. bi de sanki sistemin çarkına çomak sokmuşum gibi, otoriteye karşı gelmişim gibi, çok zekiymişim gibi hissediyorum.

iyi değilim sanırım.