bugün

sözlük yazarlarının dergilerde boy göstermesi hepimizi sevindirir.
gezmek, seyahat etmek, müzik dinlemek, market alışverişi yapmak.
çiçekleri güneşli havalarda (bkz: leon)'daki gibi taşıyıp balkona koymak.
seviniyorlarmış gibi geliyo... ya da bana öyle geliyo.
son 9 liramla oynadığım iddaa kuponumun tutması.
beni mutsuz eden şeylerin olmaması.
Bir erkeğin yüzüne boşalmak.
Şüphesiz ki entry (99+) kısmıdır. Sözlük akıyormuş gibi oluyor seviniyorum.
görsel
Mesaj kutusundaki o kırmızılığı görmek beni çok mutlu ediyor lan..
Hele o mesaj hoşlanılan kişiden geldiysw tadından yenmiyor. Panda gibi yerlere yatıp yuvarlanıyorum alüminyum..
Oha o kırmızı mı oluyor? Şüphesiz ki hiç görmediğim için bilmiyorum.
Nutellayı peteğin üstünde akışkan kıvama getirip meyve dilimlerinin üstüne dökmek. Özellikle çilek ve muz dilimleri.
Çikolata abi. Valla uyuşturucu gibi bişey benim için.
yeni keşfettiğim müziği dinlemek..
Kolayca mutlu olabilen bir insanımdır aslında. Basit bir şarkı, saf bir tebessüm, tuvale atılan bir fırça darbesi, okunulan kitaptaki beğenilen bir alıntı, yazılan ufak bir not, yolda görülen herhangi bir hayvan, çiçekler, konuşabildiğim bir insan...
Birçok şey.

Yalnızca kimi zaman elimden alınıyormuş gibi hissediyorum, bir başka şeyle üstünü örtüyorlarmış gibi sanki.
Anlamsız.
Galatasaray.
Anneme sarılmak.
Koca kız oldum Çalışıyorum ama istediğim bazı şeyleri arada babama aldırmak hoşuma gidiyor. Tek çocuk olmanın faydaları bir şey de demiyorlar swh.
inşallah yakın zamanda geziye gidicem birikimi ona verdim, harçlık için de biraz sevimlilik yapmam gerekiyor..
Uzun tişörtü kesip crop boyutuna getirmek. Bazı t-shirtlerin boyu çok saçma oluyor çünkü.
Beklemediğim an önüme konulan alkollü içecekler.
görsel

Diktiğim çiçek tohumlarının çimlenmesi. Hem de biri kelebek şeklinde. Allahım vahşi kelebeğim benim ya.
sonunda alacak düzgün bir düdüklü tencere bulmam.

günlerdir düdüklü tencere incelemesi okuyorum. tehlikeleri de bayağı varmış.

düdüklü tencere almanın bu kadar zor olduğunu bilmiyordum. her geçen gün dünya beni daha da çok şaşırtıyor.
metal müzik dinlemek. çok seviyorum lan bu müzik türünü.
son 20 senedir ciddi anlamda pozitif bir şey hissetmiyorum. dünya da hayat da canımı sıkıyor ve hiçbir şeye isteğim yok. elimden geleni yapıyorum ama kimsenin umurunda olmuyor. ne olacağını bilmiyorum.
sanatla ilgilenmek ve gerçekten azda olsa birilerinin beni sevdiğini görmektir.
iltifatlar.
yalan da olsa olsun.
Sabah iş yerinin kapı önünde yavru bir kırlangıç gördüm. Uçamıyordu. Ofise aldım biraz yiyecek verdim (çiya tohumlu ekmeğimin tohumlarını ayıkladım *) iş çıkışı veterinere götürüm diye bir kutuya koydum ama saatlerce hiç durmadı kutuda çırpınıp durdu. Yağmurun dinmesini bekleyip yeşillik bir alanda saldım. Uçamazsa tekrar alacaktım ama yüzyıllık klişe hasıl oldu. Evet, pırpır ederken canlandı ve uçup bir ağaca kondu.

Bundan sonrası sende kirby’cim. Yolun açık olsun, başın sıkışırsa adresi biliyorsun.