bugün

son günlerde tekrar gündeme gelecek tarihi konulardan biri daha.
Halit kakınç'ın struma gemisi hakkında yazdığı yazdığı kitap. Zülfü livaneli'nin serenad kitabinda merakımı ikiye katlayan, o yüzden alınıp okunmasi farz olan kitaptır.
(bkz: struma karanlıkta bir ninni)
Gerek struma gerek mavi alay olayı inönü'nün basiretsizliğini gösterir.
Hikayesindeki insanlar yahudi bile olsa iç yakan bir gemi,okuduğumda durup düşündümde bu kadar mi insanla yoksunmuş iyilikten vicdandan? Hiçbişe değişmemiş. Bir umutla bindikleri o gemi mezar olacağını nerden bilebilirlermiş?