bugün

eskiden mahalle aralarında(halen var ama eski tadı yok) berber, bakkal-büfe, kıraathane üçgeninden oluşan xy kromozomlu, taban çarpı yüksekliği alkol derecesine göre değişen bu alanlar dahilinde belli vakitten sonra hareketlenmeler olurdu. kıraathaneden sonra berbere uğranır* sonrasında büfenin önündeki efes kasalarından bar taburesi yapıp demlenilirdi. tabi bu arada büfeden alış-veriş yapan insanların dedikodusu yapılır eğlenilirdi. gerçi bu insanlardan tandık vardır, olmayanı vardır. işte benzeşen nokta budur sözlükte; eski bir sokak havası, başlığa entry girdiğinde, o günün popüler olayları sol framede, kimisi ciddi ciddi entry girer, kimi geyik yapar, kimi birbiriyle didişir. işte orda olaya sadece seyirci kalmayıp ufaktan demelenen büfenin önünde oturan yazarlar vardır. bunlar her işi yapacak kapasitede hisseder kendilerini. zaten güneş batmaya yakın gelir saat sekize kadar içer sonra başka ortamlara akarlar.
şimdi o efes kasasının üstünde oturup biramı yudumlarken bu başlığın(büfe olarak görün) girdileriniz "anket", "tespit yapmışız" falan türünde olmasın canlar, efendi gibi çek ordan kasayı gel iki tek atalım.
" kamil abi gel sen de artık müşteri gelmez bu saatten sonra! "
-hop hoppp nereye?
-abi sözlüğe giriş yapıyoruz
-biz içmeyeni almıyoruz koçummm..
-ha öyle mi?bu saatte nerden bulcaz birayı
-yapcak bişi yok arkadaşım
-yarın iki kasayla geliriz be abim
-bsg
(bkz: sarhoş yazarlar)
(bkz: bozuldu baglar yansin sepetler)
sözlüğün girişi civarındaki esnaf tarafından sözlüğün kötü düşünülmesini sağlayacak yazarlardır. gizli gizli icin bari lan.

-cık cık cık, şu satanist kılıklılara bak gündüz gündüz cekiyolar kafayı.
+sorma osman abi ya, şu güzelim sokağımızın da icine ettiler her gün her gün..
-sözlük müymüş neymiş...zaten vardı bi tane, eşkisozluk mu ne..bunların topu allahsız satanisttir zaten.
+ülke elden gidiyor osman abi gidiyor!(oooeahhh)