bugün

Marquis de Sade'nin yazdığı en sıra dışı eseri olan Les 120 journées de Sodome ou l'école du libertinage adlı kitabından uyarlanmış pasolini filmi. Film gösterime girmeden kısa bir süre önce yönetmeni Pasolini öldürülmüştü.
neredeyse 500 sayfalık bir zaman kaybı olan, zamanında bitireyim bakayım ne anlatmak istemiş diye okuduğum, bir de bazı çevrelerce Freud'un öncüsü kabul edildiğini duyduğumda iyice yok artık diyerek tiksindiğim saçma sapan kitap.
çok gereksiz bir kitaptır. karakterler sürekli unutulacaktır, "ilk sayfaya gideyim bu hangisiydi öğreneyim" gibi şeyler yaşayıp, okuma zevkiniz bölük pörçük olacaktır. ayrıca kitap tamamlanamadığı için olsa gerek son iki bölüm çöptür. konu bütünlüğü de sıfırdır bu arada. haa, diyosanız ki ben bir bok yiyip bu kitabı illa okuyacam, o zaman denilecek bir şey yok
vallahi eser veya film ne kadar gereksiz onu bilmem ama film olarak sinema dünyasının en iğrenç ve aynı zamanda da hududları en çok zorlayan filmlerindendir.
porno filmlerde bile göremeyeceğimiz iğrençliklere hâvidir film.

Konusu kısaca şu şekildedir:

1944'de italya'nın salo isimli şehrinde 4 üst mevkıyli adam 8 erkek 8 kız olmak üzere 16 seçilmiş genç çocukları bir yere toplarlar. ve bu çocuklara 120 gün boyunca cinsellikle alakalı her türlü iğrençlikleri pratik olarak uygularlar. anal seks başta (ve en hafifi olmak üzere) bok yemek, suratlarına işeyip sıçmak gibi yaratıcı pratikler bunlara dahildir.

ayrıca filmde bu kurallara layıkıyla uymayanlar da cezalandırılmaktadırlar. ve filmin sonunda bu 4 büyük adam, sebebi anlaşılamayan bir şekilde seçtikleri 16 kişiyi farklı işkence modelleriyle öldürmektedirler. penislerini mum ateşine tutmak, gözlerini oymak ve memelerine mil çekmek gibi yöntemler...
tanımı okumadan "allah belasını versin bu filmi çekenlerin" diyorum.
izlemeyin.
sağlam midesi olanları bile etkileyebilecek bir film. ancak pier paolo pasolini nin amacı da sanırım bütün bu iğrençlikleri göstererek dönem hakkında çarpıcı bir izlenim bırakmaktı.
herkes film olarak anlatıyor ama aslında kitaptır.
ha, filme saldıran insanlar zaten yönetmeni öldürmüşlerdir.
kitaptaki felsefeyi bulamayacağınız bir film. kitabını 80 liraya satan zihniyetide sikeyim afedersiniz. okunması gereken bir kitap. sert bir film.
Mide bulandırıcı olmasının yanında anlayana da çok ağır ve açık şekilde eleştiri de bulunan filmdir.
filminin çekilme sebebini merak ettiğimi eser yada biz mi anlayamadık filmdeki mesajı.

üç bölümden oluşan bir film.

birinci bölümde ana konu: saplantı.
ikinci bölümde ana konu: bok.
üçüncü bölümde ana konu: kan.

bu üç ana konudan ne tarz bir çıkarım yapacağımı bilemedim.

baştan sona iğrençlik içeren bir film ama iğrençlikler de biz mesaj olmalı diye bekledim bulamadım.

iğrençlik demişken bir sırp filmini anmamak olmaz. bir sırp filminde en azında iğrençliklerin altından porno sektörünün doyumsuzluğuna bir mesaj vardı bunda o da yok.

kitabını okumadım felsefi açıdan ne tarz bir duruşu var bilemiyorum ama millennium üçlemesi kitaptan filmi çekilen bir çok film gibi bunda da sıçmışlar gibime geldi...
(bkz: salo o le 120 giornate di sodoma)

filmi bildiğiniz boktur. şaka değil, gerçek bok.
Edebiyat konusundaki derinlemesine anlayışına güvendiğim biri tarafından top 100 roman arasında gösterilen, okusam mı okumasam mı arada kaldığım kitap. Filmi kitabın gerisinde diyorlar.
"hiçbir şey ahlaksızlık kadar bulaşıcı değildir."
Filmi Efsanedir. Mussolini italya'sında geçer Hassas Bünyeler izlemesin.Özellikle Bayanların Cinsel hikaye anlattıkları Bölümler
Tek kelime ile müthiştir.
Not:Aşırı Eşcinsellik içerir . Zaten Bu yüzden Adı Sodom'un 120 günüdür.
Filmi sakın izleme kitabı oku. Spoiler da yeme sakın çık hemen başlıktan.

Cinsellik, vahşet, sapkınlık, iğrençlik, hepsi var.
abuk subuk mallıklar barındıran,senaryo namına bir şeyin olmadığı, maksat iğrençlik olsun filmi.
Filmi o kadar sıkıcı ki yarım bıraktığım sayılı filmden biri hatta.derinlik yok psikolojik bir temeli yok tamamen vakit kaybı.
iğrenç bir filmdi. izlediğim güne lanet olsun.
Filmi kitaba göre çok basit kalmıştır. Kitap zaten sadizmin isim babası tarafından yazılmıştır.
Hastalıklı beynin düşünce yapısını anlamak için okunulabilir. Hoş okurken zevk alan insanlarda gördüm.
Zevk almak veya tiksinmek tamamen okurken neyin altını çizdiğinle alakalıdır.
rahatsız edici film. sapkınlığın sınırları yok esasen ve film bunu gayet iyi anlatmış.
kitabına bire bir uyarlanmış bir film değil ayrıca.
marki de sade' nin de çok sağlıklı bir beyne sahip olduğu söylenemez zaten.
(bkz: quills)
Faşist italya döneminin halini anlatan bir pornografik filmdir. O zamanlar Faşist italya'da yaşayan insanlar maalesef bu filmden çok çok daha kötü sapkınlık ve işkenceye maruz kaldılar...

Bu film Pier Paolo Passolini'nin çektiği son filmdir.Çünkü bu filmden sonra Pier Paolo Passolini sokakta dövülerek öldürülmüştür.