bugün

kültürlü insanlardan hoşlanan, kültürel birikime önem veren insandır.

böyle insanları, kendine çapına bakmadan "salak" olarak niteleyenlere kulak asmayacak insandır.

hele okumak isteyip de bulamadığım bir kitabı getirsin sevgilim... pırlantaya tercih etmezsem şerefsizim! son harfine kadar da samimiyetle söylüyorum.
o salak benim sevgilim olsa ya?
Keske herkes öyle bi salak olsa .
salaktır, değildir kısmını hipopotamlara bıraktıktan sonra hediye almayı bilen kişidir.

bir kitaptan daha iyi bir hediye varsa o da iki kitaptır itikadimce.
Salak bir sevgilisi vardır o zaman bır salaklıksa.
Hediye edilen kitap kısa sürede okunur ve beklemediğin anda sana karakterlerden laf sokar bir de. Sen anlamazssın bir an,üstüne de lafı yersin.
Giden gitti ama kitap hala başköşede.
o kitabı yârine hediye etmeden önce okuyup, beğendiği cümlelerin altını çizmiş, yer yer notlar almışsa salaklığın değil romantikliğin kitabını yazabilecek bir arkadaş olur.
Allah bana da nasip etsin o 'salak'lardan dedirten baslik. Ruhsuz hediyeler alacagina istedigim kitaplari alsin daha ne isterim? Hatta bir tane de okumami istedigi guzel bir kitabini koysun araya. Bir de ciktigimizdan beri yazdigi benimle ilgili mektup/gunluk/ani tarzi yazdigi(hangi erkek bunu yapacak kadar dusunceli ki?) yazilari verse bir kutunun icinde hepsini bir arada. Daha ne istenir bilmiyorum?
kitap hediye edilecek sevgilisi varsa şanslı insandır.
Benim o salak. Tamam sevgilim değildi. Ama onu sevdiğimi biliyodu. Kendisine simyacı, güneşi uyandıralım, bir çift yürek kitaplarını ve içinde ilan-ı aşk mektubu sakladığım "fırat"ı vermiştim. Sonra fırat 2 yi de hediye ettim. Simyacıyı okumadan hocasına vermiş. Diğerlerini de çöpe attı büyük ihtimalle.

Bayağı geniş özet için: #20340901 . Eğer link halinde olmazsa arama yerine yapıştırın. Getir diyin.
hayatımda sevinerek ve değer vererek verdiğim nadir hediyedir, kimilerine göre de salaklıktır. *
bazı erkekler için 500 ya da 600 tl'lik yüzük vs. yerine bir kitap çok önemlidir bazen. anladığım kadarıyla bazıları bunu anlayacak kapasitede değil. zaten bu kapasitesizler değil mi üniversiteden sonra bir kazma bulup onunla evlenen ?
benim lan o salak.
bir şiir kitabıydı. içinde yazılı olan şu şiiri, baş sayfalarından birine yazmıştım.

aşk bile dolduramaz bazı âşıkların yerini
diye övgü, diye sana, diye haziran
[...]
hadi git yeni şehirler yık kalbimize bu aşktan
ne salağı çok tatlı bir sevgilidir o. bir parça kıyafetten pahalı bir yüzükten daha samimidir bana göre. ve önceden okuyup etkilendiği bir kitabı vermesi daha da hoş olacaktır.
bir keresinde ne çok aşıkken, içimde aşıkların şiir yazma coşkusu varken, yazdıklarıma ben bile şaşarken, bir keresinde, istanbul'un sahaflarının altını üstüne getirecek kadar aşıkken, çok çok aşıkken ben, henüz daha ağlamak nedir bilmemişken, günler geceler gözyaşı dökmemişken, mutlu olmak varken ben bu salaktım. ben ne salaktım. ah ne salak! önce istanbul'un sahaflarının altını üstüne getirip o en sevdiği kitabın ilk türkçe baskısını buldum ben. sonra dedemden cilt yapmayı öğrendim ben amk. töbe töbe ramazan ramazan amk dedik. beyaz deri ile kaplayıp kitabı, ona seslendiğim sözleri işledim cildine en sevdiği kitabın ben. salaktım ben. ilk sayfasına şiir yazdım ben. ah ne çok aşıktım ben. sadece ikimiz olalım dedim ben. beyaz deri ile ciltledim, sırtına kalın deri kapladım ben. sarı yaldızla ona hitap ettiğim kelimeleri işledim üstüne cildin ben. sonra sevgilisine kitap hadiye eden salak oldum. ne salaktım ben. şimdi o çoktan gitmişken, ben hala çok severken, aylar ayları kovalamışken, araya şehirler girmişken, yalnız başıma kaldım ben ve ne o kitap var artık ne de o sevgili.
(bkz: aaa bu benim lan)

öyle şiir kitabı, aşk romanı falan da değil; gidip bilim kurgu romanı almıştım.
(bkz: otostopçunun galaksi rehberi)

kime sorsam "saçmalama lan, mal mısın? sevgililer gününde kitap mı alınırmış kıza" diye tepki gösteriyordu. oysa bana gayet güzel gibi geliyordu düşündüğümde.

hayatımda şu ana dek en çok sevdiğim bu romanı, bu karakterleri, hayatın anlamını, ihtimalsizlik motorunu, vogonların şiirlerini, babil balığını ilk benden öğrensin istedim. ona neden 42 dediğimi bilsin istedim.

hiç de negatif bir tepki almadım, aksine hayatının her noktasına izler bıraktı bu kitap. (dolaylı yoldan ben de iz bırakmış oldum tabi*)

anlamam romantizmden kabul. ama o kitabın yerine ne alırsam alayım o etkiyi yaratmayacaktı bunu biliyorum. işte bu yüzden onu bu kadar çok seviyorum.
Kitapsızlar tarafından hoş karşılanmayan hadise.
cahillerin anlayamayacağı salak.
fena salaktır hem de.

her sevgilisine hediye edecek başka bir kitap bulması da cabası. salaklık üzerine salaklık binevi.

gene de zevk sahibidir lan bi yerde. düşünsene ya "tüy dökücü" armağan etseydi "götünün kılları" için.

di mi ama şimdi?
salak değildir. kitap seçimi de iyiyse tadından yenmez, evlenilecek insandır. canım benim.
Salak değildir, hele kitapların ateş pahası olduğu günümüzde tüm parasını kitaba yatırmak istemeyen ama aynı zamanda o kitaba sahip olmayı isteyen sevgilisini çok ama çok mutlu eder.
sırf bu davranışı yapacak kadar salak olduğu için bile defalarca aşık olunabilir.
ah nerede böyle salaklar...
cok tatlı bir salaktır.
hep salak kalsin dedigim sevgilidir.
"ayyşş slq $heyy" denilesi sevgilidir. *