bugün

maceracı anlamına gelir. samipaşazade sezai'nin sözde önemli eseri.
tanzimat dönemi edebiyatçılarından olan sami paşazade sezai'nin edebi ününü saglayan,dönemi içinde ve sonrasında çok sevilmiş olan bir romandır.
türk edebiyatı'nın ilk gerçekçi romanıdır.
(bkz: konusu da anlatayım tam olsun)

Evinden ve yurdundan acımasızca koparılan küçük Çerkes kızı Dilber bir esir gemisine bindirilerek istanbul a getirilir ve bir konağa satılır. Bu konak artık, küçük Dilber in yeni zindanıdır.. Samipaşazade, 1888 de yayınlanan Sergüzeşt romanında, o yıllarda rağbet gören esaret konusunu işlemiş ve esaretin insanlık dışı olduğunu gözler önüne çalışmıştır. Roman, alınıp satılan, oradan oraya sürüklenip horlanan bir genç kızla onu ezen, hakir gören zengin tabaka arasındaki çelişkiler üzerine kurgulanır.

(bkz: konusunu da anlattım tam oldu)
(bkz: çamur)
eski edebi eserleri ***** okurken çok sıkılmak işten değildir. ancak sergüzeşt en iyisiydi sanırım. celal bey, dilber'in resmini yaparken kızın sürekli ağlaması celal bey'i de dilber'e aşık etmişti. *
söz ve müziği solist murat ak a ait güzel bir çamur şarkısı... *
esaret fikri işlenen ilk türk romanı..
camur grubunun, orhan velinin ayrilis siirine atifta bulundugu sarkisi.

"bakakalirim giden geminin ardindan
atamam kendimi denize, dunya guzel
serde erkeklik var, aglayamam." * *

"şair giden geminin ardından bakar ya
bakar da kendini zora sokar ya
bazen bir hiçin duası tutar ya
çok uzaklarda o gemi batar ya" * *
zannımca çamur grubunun nazım hikmetin mavi limanşiirine gönderme yaptığı şarkısıdır.
milli eğitim bakanlığının 4 yıllık lise 3 lere okutturacağı kitaplardan biri..
dilber adında köle çerkez kızı ile konak çocuğu celal beyin aşkını anlatan bayık bir kitap daha.. 144 adet gereksiz sayfa bütünü.
ağzımıza 3-4 tane tutku adlı, akışkan çikolatalı bisküviyi attığımızda söyledğimiz kelime.

hamiş: denedim, boğulma tehlikesi atlattım, tutku'ya da tazminat davası açmaya ramak kalmıştı, o derece.
dinlenilesi dinlendikçe farklı anlamlar çıkartılası çamur şarkısı.
ah o arkadaki darbukamsı şeye ilaveten o sözler, o hayatım boyunca hayalini kurdugum ses yok mu şarkıda, resmen adamın agzına sıcıyor..

cok fena bi sey hafız. hastasıyım. murat ak bul beni.
Samipaşazade Sezai tarafından acılı bir aşkın kaleme alındığı roman ve sezai efendi romanında şöyle der:

"Ağlamak uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan gücün çığlığıdır. ağlayamadığımız zamanlar, bizde o gücün de yok olduğu zamanlardır ki, onun yerine geçen etkili sessizlik, en şiddetli acının yarattığı göz yaşlarından daha yakıcıdır."
..
"artık kaçacak... artık firar edecek.. fakat gecenin devlere mahsus müthiş azametli siyah kanatlarının altı böyle küçük bir mahluk için güvenli olamaz. gidecek ama nereye... kendince meçhul olan bir kuvvetin şevkiyle bir şey arayacak. kendisinin haberi olmadan ayaklarının rehberliğiyle ve delaletiyle bir yere gidecek. kendisini güvende hissedebileceği, insan gibi davranılacağı bir sığınak arayacak. eziyet edilmekten, dayak yemekten kurtulmak, teselli edilmek kucağına atılıp ağlamak için annesini bulacaktır."
macera anlamına gelmektedir. ancak tutku nun yeni reklamında sergüzeşt tad almak için söylenen bir sözcük olarak kullanılmıştır. (bkz: anlam kayması)
samipaşazade sezai'nin bir romanı. güzeldir. beğenilmiştir. fakat konusu unutulduğundan bir bilgi verilememektedir.
güzeller güzeli köle dilberin hayatını konu olan samipaşazade sezai'nin romanıdır. dilber çocukluğundan itibaren bir çok zorluk yaşar farklı kişilere satılır güzelliği sorun olur ve en son esir olduğu yerden kaçıp istanbula dönmek isterken ümitlerini yitirir kendini bir nehire atarak öldürür.
x reklamında geçen kelime.
eti tutku'nun reklamlarında ismi telaffuz edilmeye çalışılan kelimedir.
eti tutkunun akışkan kremasından daha fazla yararlanmak için birebir. ben reklamın yalancısıyım.
verdiği mesaj, hitap ettiği kitle açısından hece hece söylenmesi çok önemlidir.
yarı romantik yarı realist romandır.
--spoiler--
Cinayet! o anda, bütün gözlerin kapandığı o karanlıkta, kendisine öfkeli başını çeviren vicdanının karşısında, büyük bir utangaçlıkla kolunu yüzüne kapayarak, hele esir olduğu için gücünün üstünde hizmetlerde vücudu, sağlığı hiç düşünülmediği gibi, her türlü saldırya karşı namus yatağı da koruyucusuz olduğundan,(ondan) yararlanmaya kalkışmak kötülüğüne karşı titreyerek geri çekilmeye başladı.

Ne yazık! sevginin üstün gücünün karşı konulmaz biçimde birden ortaya çıkması, bütün bu düşünceleri ta temelinden sarsarak, bir güzelliği beğenmek...
--spoiler--