bugün

Saatlerce uğraşılan projeyi hiç kaydetmeden, gayet gevşekçe kapatmak. Bilgisayar "kaydetmek istemediğinize emin misiniz?" diye sorunca gayet özgüvenli bir şekilde "evet!" Demek. Ve sonuç: kara delikte kaybolan emekler.
çok vardır. hoşlandığım kıza atacağım mesajı benden hoşlanan ama benim hoşlanmadığım kıza atmışımdır o esnada pat diye en son mesaj atan olduğu için.

yine bir mesaj kazası geçenlerde oldu, babama bir müşteri bilgisi gönderim derken kızın biriyle konuşuyordum kopyala yapıştır yapmışım sevdaaaaaaaaaaaaaaaaa diye. ıbanı kopyaladığımı sanarken onu kopyaladığımı unutmuşum bam dedi babama gitti mesaj yerin dibine girdim bir de bizimki eski kulağı kesiklerden gerçi biraz ters bakmıştı 2 gün sonra görüştüğümüzde sonradan kurtulduk. *

bir siyasi organizasyon da bir genel başkanla karşılaşmıştım birine sallayacakken adamın kendi ismiyle kendine sallamıştım. Şuan mensup olduğum partiye eskiden mensup olduğundan alınganlık yapmamıştı.

canlı yayına çıkmıştım chp'nin bir genel başkan yardımcısının bana mafyavari demesi üzerine (çiçek gibi insanım nitekim kaktüs de bir çiçek) kadına dönüp yiyorsa gelsin kanıtlasın hadi yiyosa yapsın demiştim. Sonra canlı yayın olduğunu unutmuşum.

yine lisede sevdiğim kıza iyi ekür senden ne haber? demiştim. iş işten geçmişti.
gözümde ki gözlüğü aradım. iyi geceler bays.
Telefonda sesinden tanıdığını düşünüp,

Diğer sevgilinin adını söylemek.
apartmanda yanlışlıkla bi üst kata çıkmak, allahtan kapıyı falan çalmamıştım yoksa o salaklığı falan aşardı.
Sevgilin arıyor sanıp,

Kadın genel müdüre,

Her yerinden opuyorum demek.
bankomattan para çekip kartı almayı unutmak.
Babaannemin yaptığıdır.

Başından kötü bir evlilik geçen bir akrabanın ikinci evliliğini yapması fakat bu durumu yeni eşinden saklaması ile olaylar başlıyor.

Babaannem bu yeni evli çifte hayırlı olsun ziyaretine gidiyor. Ve gelini gördükten sonra "oh oh bu gelin eskisinden daha hamarat" şeklinde bir cümle kuruyor. Evde buz gibi bir hava... ben çocuk halimle bile anlamıştım o ağır havayı ama babaannem ısrarla eski gelini kötülemeye devam ediyor. Ta ki birileri dürtüne kadar.

Tabi ki sonucu tahmin edebilirsiniz.
Telefonla konuşurken gelen sigara isteği üzerine sigarayı telefonla yakmaya çalışıp sonra sağı solu kolaçan edip hızlı adımlarla insan içinden ayrılmak
Not : sigara herşeye zarar mk.
son yıllarda mantar gibi türeyen ve dünyası, diyarı gibi isimler alan bir kahve mekanına gittim bugün. siparişimi verdim. kahvemi beklerken masadaki renkli küçük çikolata parçaları dikkatimi çekti. "ne güzel müşteri gelmeden masada ikramı hazır ediyorlar" düşüncesiyle hemen saldırdım. çünkü benim için bedava ve ekstra bir gıdaydı. ağzıma atmamla "ağğ" diye bağırmam bir oldu. meğer o küçük çakıl taşlarına benzeyen çikolatalar gerçekten de taşmış. dekoratif amaçlı masaya konmuş. rezil olduğuna mı yanarsın, karşı masanın yavşak bir sırıtışla "bir şeyiniz var mı" soruşuna mı yanarsın.
anlık dalgınlıkla çaya şeker atmak yerine tuzluğu kapıp ailem bana tip tip bakarken hiç istifimi bozmadan çayı tuzlamam ve sonra 'ayy!' diye bağırıp tuzluğu masaya sertçe, havadan bırakmam!
Su yerine yağ içmek.
iğrençti.
bir anlık salakligima denk geldi suraya uye oldum hala neden ayni aptallıgi sürdürüyorum bilmiyorum sanirim hatalarimda ısrarcı birisiyim.
apartmana taşınalı 1 ay olmuştu, bizim dairenin ziline bastım ve kapı açıldı, 3. Katta oturuyoruz ama ben 2. Kata geldiğimde kapı açıktı.. efendi gibi ayakkabılarımı çıkardım evin salonuna kadar girdim orada da misafir varmış 10 küsür kişi "bu kim lan" der gibi baktı. Ben de onlara "siz kimsiniz amına koyim" der gibi baktım. Hiç kimse konuşmuyor ama.. evin mobilyalarına bakınca bizim ev olmadığını anlayıp "ehehe kusura bakmayın yanlış gelmişim" der gibi baktım onlar da "salak herhalde" der gibi baktı. Ayakkabılarımı giydim ve bir üst kata çıktım. Bu konudan kimseye bahsetmeyin der gibi baktım en son.. kadın kapıya kadar gelip beni yolcu etti. Evime girip sıcak bir duş alıp yattım. günü yorumladım yatmadan önce.
çorabımı kirli sepetine atmak yerine yanındaki klozete atmıştım.
Alışveriş yapıp, daha doğrusu alış yapıp, veriş yapmayı unutarak, iyi günler nidasıyla dükkandan çıkma hamlesinde bulunmak.
Satıcının şaşkın ve çaresizce gülümseyişinden anlarsınız, parayı vermediğinizi.
Ayyy' lar, özürler, mahcubiyetler falan filan...
YER YATAĞINI ODAYA GÖTÜRMEK iÇiN KATLAYIP iKi ELiMLE ZAR ZOR KAVRAYIP ODA YERiNE MUTFAĞA BANGONUN ÜSTÜNE DOĞRU GiTMiŞTiM.
Ortaokul yıllarımda okul nöbetçisi iken okulu habersiz bir şekilde ziyarete gelen kaymakamı kapıda durdurmak! Kimi ziyaret edeceğini ıslarla sormak. Nöbetçi defterinin ziyaretçi bölümüne "kaymakam" yazıp ne biçim isim lan bu diye içimden geçirmek. Sonra adama buyrun girebilirsiniz demek!

On dakika sonra okul müdürünün koştura koştura gelmesi. Oğlum ne yapıyorsun kaymakam o demesi. Benim kaymakam'ın ne olduğunu bilmemem. Eblek eblek bakmam. Kaymakam çıkarken elde ziyaretçi defteri adama imza artırmaya çalışmam.

Aşırı çok pek zekiydim!
ofisten çıkışta turnikede manyetik alan yerine, hemen yanındaki daha cafcaflı olan ikon stickerına kart okutturmaya çalışmak ve dakikalar içerisinde proje yöneticilerinden birine yakalanmak. *
Servisin otomatik açılan kapısını elimle açmaya çalışmam.

Neyse sonra çaktırmadım.
diş tedavisinden dönen dişçi müşterime,
'ee terzi kendi döküğünü s*kemezmiş' demem,
saniyelik değil, saliselik salaklığımdır.
Evlilik teklifi etmeye karar verilen o an.
8. Sınıftayım okulumuz çokk kalabalıktı haliyle arkadaşlarımda çoktu. O sıralar öpücük atma huy olmuştu artık kız arkadaşlarımı gördükçe öpücük atıyordum onlarda bana atıyordu. Neyse herşey iyi güzel bir gün okuldan çıktık Yusuf diye arkadaşımla yürüyoruz. Bunun evi benim evimden önce. Bunun evinin oraya geldik bu tam apartmanın kapısının girişinde hadi görüşürüz dedi. Bende görüşürüz diyip ÖPÜCÜK ATTIIIM...
He bide bir gün dedem annem babaanem babam abim dayım teyzem filan baya kalabalık akrabalar oturuyoruz. Konu soy adımız. işte seninki neydi ne oldu gibi saçma sapan bi mevzu dönüyor ortada. Sonra ben gayet masum bi şekilde babama dedim kii 'baba senin evlenmeden önceki soyadın neydi?... Odada bi sessizlik oldu o an anladım bişeylerin ters gittiğini. Arkadaşlar hayatımda o kadar utançtan kızarmadım. Sen 17 yaşında koskoca insansın bu soru nee.
Son bir haftada yaptığım salaklıklar.
Cam kapıyı açık sanıp bodoslama dalıp dudağımı patlatıp 3 gün porno star gibi gezmek, tam geçti deyip yemek yaparken açık bıraktığım mutfak dolabının kapağına dalgınlıkla kafa atıp burnumu yarmak.
Kendi ayakkabımın bağcığına basıp yerde takla atmak.