bugün

görsel
1 yıllık ilişkimi bitireli birkaç gün oldu. çok saçma olacak ama özgür hissediyorum. yaşıyor hissediyorum. altından kolay kolay kalkamam sanıyordum ama hiç üzülmüyor olmam bile beni tedirgin ediyor. yanlış gidenin ne olduğunu bulmaya çalışıyorum.
sevmesek de olur ne de olsa hava sıcak gün sever onu, yıldızlar bana sarılsın.
Artık anlatmak istemiyorum.Artık söylemek istemiyorum.Artık düşünmek istemiyorum.Artık sadece yoluma gitmek istiyorum.
Türkiye pisa endeksine göre 72 ülke arasindan 50. Sırada yer aliyor. Buda demek ki bizin çocuklar okuduğunu anlamıyor. Bu pisa endeksinde ülke sıralamasını düşüren göt oğlanlarının yarısıda burada yazar sanırım.
Çağırsan,800 km öteden gelirdim.
Bir şey söylemek istiyorum.

Allahın sana, ilerde hani olur da anne olursan, çocuğuna şereflice tertemiz süt verebilmen için verdiği o iki organı neden burda veya farklı yerde insanlara malzeme olarak kullanırsın? 60 sene sonra çürüyecek 2 et parçası için kendinizi düşürdüğünüz şu haller, ne bileyim.. Sözlükten defolup gitmek için çok güzel bi sebep.
rize ve konya bu memleketin zöt deliğidir.
Hayatımda hala doğum günümü kutlamak için 00.00 olmasını bekleyip anında arayan/yazan kişiler olduğunu bilmek mutlu etti. sırada kafamı kaldıramasam da burnum şarıl şarıl aksa da yarın olduğunda elimden geldiği kadar eğlenebilmek var. Hayatımı güzelleştiren insanlar iyi ki var, seviyorum hepinizi. Gece gece duygulandım. Neyse, en azından tek sayılı yaştan kurtuldum.
Eğer mutsuzsan yanlış yoldasındır.
ekrem başkan 50 tane ak troll ü i.b.b. den zktr etmiş. hamdolsun.
Sıkıldım baba.

Nedensiz terketmelerden sıkıldım.

Bu kadınların ben amına koyayım.

kendini bilnler hariç.

Canım çok sıkkın amk.
hepinizden nefret ediyorum.ewed
Sayılı günler çabuk geçer,aziz istanbul döneceğim geri.
yeni azarlarınızda sık sık görüşürüz. hele bir surat assın. bütün heyecanımı bu hallere bıraktım. Hayırdır benzetilenler?
Kedileri ve civcivleri sevin.
görsel
yalanla çıkılan yolda mâsumiyet yoktur, ihânet vardır ancak.
bir " merhaba " ile başlıyor her şey. tanışmaları, ilk tanışmaları çok seviyorum. bir önce ki entrymde yalnızlığın güzelliğinden bahsetmiştim. tamam çok güzel. ama birine güven verip, güven duyup sevmek, birinin güven duygusunun başrolünde oynamak çok güzel bir şey olmalı. sadece kendiniz olunca, kendiniz gibi davranınca, karakteristlik olarak falsonuz da olmayınca bu " güvenilir" dedirtebiliyorsunuz kendinize esasında. ama hani " iyi insan olmanın" şartında ki gibi. dürüstlük ile vicdan emareleri de bulundurarak.
ağrıyan dişlerimi, bacaklarımı, giydiğim her ayakkabının vurduğu bereli ayaklarımı, kırılan tırnaklarımı, dökülen saçlarımı, aniden düğümleniveren boğazımı hissetmemek için bir anda uyumak istiyorum.
gelen mesaj bildirimleri, sorumluluklar, kendime gülümseme zorluğu, ölmüş bir adamın şarkılarını dinlerken çökmek ve hassaslaşmış hislerin daha da acıtması...

birden.
"şalteri atmış." desinler arkamdan mesela. "kafasına yıldırım düşmüş, geri gelmeyecek."

ciğerlerim ciğer gibi değil; bir kaç noktadan delik bir plastik poşet sanki. nefes alamıyorum, boğulmaktan ödüm kopar. o poşeti derin derin derin nefes alarak patlatmak geçiyor aklımdan.
ya yaşamak için ya da, ne bileyim. her şeyin bir kılıfı olur değil mi?

"çok oksijen almış vücuduna."
"fazla dahil olmuş."
"hasar kaydı fena, herkese kalkan olmaya çalışmış."
"dinlememişler, zaten anlatamamış."
"kafasının üstünden kuş geçmiş."
"güçsüzmüş hiçbir şeyi değiştirememiş. evi bile pisti, toplayamamış."
"pembe şarap kemirmiş."
"ağlayarak kedi sevmiş. salak mı ne?"
"belediyeden çiçek almış 5 TL'ye. fazla ucuz gelmiş."
"aküsü bitmiş."
"hammış."
"vücuduna kazılı bir lavanta istemiş yaptıramamış."
"fakirmiş zaten iyi olmuş."
"izin vermemişler."
"denize girince balıkları izlemek istemiş. kaçmış balıklar. üzülmüş."
"denize girememiş."
"ağaç dikmemiş."
"rakıya düşmek istemiş, içecek adam bulamamış. haklı bence."
"yanmış."
"sönmüş."

geri gelmeyecek.
Çıldırmak uzereyim!
pişman olmaktansa beklemek yeğdir.
5 yıllık sevdiğim ankaraya gidiyor ben ise kayserideyim. Platonik sevdiğim için umrunda değilim. “Hayat bu kadar mı” dediğimde “Bence değil” diyor. Ağlasam mı gülsem mi halime bilemedim.
Beni artık çok yoruyorsunuz ya inan artık sizi sevemiyorum bile. Sıkıldım artık huzurumun olmamasından,mutsuz olmaktan. Beni gitmek için o kadar zorluyorsunuz ki...
şöyle düşünüyorum. inanıyorum ki bana bu hayatta, yüce rabbim ve hayatın kaderi bana bir şans verdi. belki bir şans daha verdi. belki birçok şans verdi. defalarca ya da sadece bir tek şans verdi. hangi konularda derseniz. hayatın genel akışı işte. yaşam, aşk, iş, aile, arkadaş, kişisel beceri vs vs. düşünüyorum ki şans verildi bana. iki ihtimal oldu. ya ben kullanamadım, ki biliyorum kullanamadım. ikincisi içinse yine ben farkında olamadım. farkında olamadığımın farkına vardım şimdi. bugün ne, 26 ağustos 2019 pazartesi. diyorum, ne yapayım diyeceğim, her şeye rağmen diyeceğim. allahım ne olursun ama ne olursun bana gerçekten, son kez olanından, " son bir fırsat" daha ver diye her gün yalvarıyorum.