bugün
- mhp'nin başına apo geçse olası mhp'li yorumları20
- en sevdiğiniz aktörler14
- ilk buluşmada sanayi tostu yemeye gitmek12
- sevgiliniz şişmanlasa ayrılır mısınız17
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek14
- muz çilek ve kivi tabağı yapan erkek13
- sahurdayız uludağ sözlük23
- başka bir evde uyumak14
- yeni evli arkadaşlara alınabilecek ev hediyesi22
- pantolonunun son düğmesini açık bırakan kız16
- gecenin şarkısı8
- ateistlere sorulacak sorular8
- instagramı facebooku twitteri olmayan erkek11
- canlı balıkları kızgın yağa atan vietnamlı8
- başkanlık sistemi gelince uçacaz9
- araba alamıyorsanız sebebi akp dir11
- 2013 yılında 33 bin tl'ye sıfır araba varmış14
- ekrem imamoğlu'nun ilkokul diploması10
- gecenin şiiri10
- ramazan günü sokakta sigara içen insan19
- küresel ıkınma23
- güzel kadın görünce söylenen replikler14
- anın görüntüsü16
- limonlu makarna8
- ah oh sesleri gelen komşuyu kibarca uyarmak9
- sunulan yemekte kusur bulmak13
- doğan l8
- türkiye'nin ab üyesi olmasını istiyoruz8
- kızlarda uzun boylu erkek takıntısı12
- klarnet calan sarapci koala 617
- kimseden nefret edemeyen insan14
- bir kadına kilosunu sormak15
- ayak fetişizmini kabulleneceksiniz10
- judas'ın sözlüğe vedası42
- arkadaşlar teraviye neden gelmediniz9
- mariyya gibi giyinmek10
- en sevdiğiniz 4 yazar21
- insan olmaya ceyrek kala'nın ayakkabıları10
- peygamber efendimizin şakalaşmayı sevmesi16
- anneannenin ölmesi11
- tesettürümle ak parti den chp'ye geçtim13
- v a m p i r o v14
- suriyede linç edilen alevi33
- esed 800 bin sünni öldürdü diye sevinen tip13
- bu yaz hayata geçirilecek planlar23
- en sevdiğiniz 3 filmi puanlamak9
- en sevdiğiniz tatlı nedir20
- manyak olmaya karar verdim18
- bana gidelim mi diyen kadın10
- havaların aniden ısınması10
toplu bir ulaşım aracı. şehirler arası seyahatlerdeki en zevkli araçtır. hele bi de gece yolculuğu yapılıyosa tadından yenmez. (bkz: bakış açısı)
eger belediyeyeye aitse emanet gittiğimiz arac
Arkasından koşarken, normal seferinden daha hızlı giden toplu taşımacılık aracı.
(bkz: ikarus)
bir grup türk'ün yunanistan'a gitmesini anlatan film.ceplerinde para olmayan ve yunanca bilmeyen bu şahsiyetler otobüste yaşamaya başlar ve araca giren fare ve böcekleri yemeye mecbur kalırlar.
(bkz: çok oturgaçlı götürgeç)
(bkz: otobus sendromu)
zehirlerarası yolculuk inhibitörü.
uluslararası festivallerde 7 ödül kazanmış, müziklerinde zülfü livaneli imzası bulunan film. sinema tarihimizin en başarılı eserlerinden biri olarak kabul edilir.
şehir içi ve dışında yolcuları bir yerden biyere götüren eziyet arabası.
tunc okan'in bol odullu, zamanında yasaklanmıs, fakat herseye ragmen vasat filmi.
Bu Tunç Okan filminde bir grup Anadolu insanının Almanya diye kandırılıp isveç'in göbeğine bir otobüste bırakılmalarını ve orada yaşadıkları tüm bocalamaları yutkunarak izleriz.
Sanki durum bugün farklı mıdır ?! insan ticareti karada ve denizde hızla sürmektedir..
Sanki durum bugün farklı mıdır ?! insan ticareti karada ve denizde hızla sürmektedir..
kısa süreli durulan bir çeşit nezarethane.
yasaklı bir filmdi. 90lı yılların başlarında özel tv'lerin kurulmasıyla gösterim özgürlüğüne kavuşmuştur. türklüğe hakaretle suçlanmış bir filmdir. hakaret söz konusu olmadığı gibi esas eleştiri avrupa hoşgörüsüdür. ders verici bir filmdir. tunç okan'ın en iyi filmidir. belki de türk sinemasının yüz akıdır.
Bir tunç Okan filmi olmanın ötesinde türk sinemasının yüzakı olan, realist sinema anlayışının en güzel filmlerinden biri. Filmin genel karakteristiğini analiz etmeden bu filme dair yapılan tüm yorumlar, sadece yazmak için yazmak klişesinden öteye geçemeyecektir. Bu filmin genel karakteristiğini incelediğimizde feodalizm ile modern batı toplumu arasındaki temel farklılıkların ortak insanımsal yaşanımlar üzerinden çok keskin bir dil ve olabilecek en yalın dil ile ortaya konulduğu görülür. Bu film bir çatışma filmidir, daha net bir ifade ile söylersek medeniyetler çatışması dediğimiz postülanın paradigmasının özünü oluşturan ''içselleşmiş yabancılaşma'' dürtüsünün en yalın şekilde ortaya konulduğu filmdir.
Yeni bir hayat kurabilmek umuduyla topraklarını terkedip gurbet ellerinde çalışmaya gitmek için bir serüvene atılan insanların, isveçe geldiklerinde ''insanlık''kavramından soyutlanıp, insancıklar kavramının altına indirgenildikleri apaçık bir şekilde görülür, batı toplumunun sevdayı,aşkı,birlikteliği,eğlenceyi tüketme tarzları ile feodalizmin hüküm sürdüğü topraklardan gelen insancıkların tarzları arasındaki jilet gibi kesen farklılıklar karşısında insancıkların farkındalıklarında ortaya çıkan travmanın dillendirişili muazzam bir şekilde yansıtılmıştır. Bir fare deliği olarak betimlenebilecek otobüsün içinde yaşayan insancıkların geceleri peynir bulabilmek için delikten teker teker çıkmaya başladıkları o anları her gördüğünüzde, birazdan yeni bir yozlaşma edimiyle karşılaşacağınızı anlarsınız, delikten çıktıkları anda artık her yer onlar için bir fare kapanı ambiansına bürünmektedir, bu bir sanrı olmanın ötesinde bir gerçekliktir, uğruna terkedilen toprakların mı,yoksa terkedilmek uğruna gelinen toprakların mı bir gerçeklik olup olmadığı bir metafordur artık, varolan tüm terminolojiler birleşse bile bu metafor devam eder. insancıklardan birinin telefon kulubesinde şehvetle şevişen isveçli çifti gördüğünde, köyünde tarlada çalışırken öpmeye bile kıyamadığı yavuklusunu gözünün ününe getirmesi anında sürüklenmiş olduğu başıboş boşluk o kadar derindir ki, o derinlik diğer insancığın nehire düşmesi esnasında oradan geçen isveçlinin suya bakıp ''pislik'' dedikten sonra yürümeye devam etmesi sahnesini gördüğümüz anda bizide nefessiz bırakır, o buz gibi suyun içinde debelenen ''o kişi yada o insancık''değildir, tüm bir insanlıktır.
Yeni bir hayat kurabilmek umuduyla topraklarını terkedip gurbet ellerinde çalışmaya gitmek için bir serüvene atılan insanların, isveçe geldiklerinde ''insanlık''kavramından soyutlanıp, insancıklar kavramının altına indirgenildikleri apaçık bir şekilde görülür, batı toplumunun sevdayı,aşkı,birlikteliği,eğlenceyi tüketme tarzları ile feodalizmin hüküm sürdüğü topraklardan gelen insancıkların tarzları arasındaki jilet gibi kesen farklılıklar karşısında insancıkların farkındalıklarında ortaya çıkan travmanın dillendirişili muazzam bir şekilde yansıtılmıştır. Bir fare deliği olarak betimlenebilecek otobüsün içinde yaşayan insancıkların geceleri peynir bulabilmek için delikten teker teker çıkmaya başladıkları o anları her gördüğünüzde, birazdan yeni bir yozlaşma edimiyle karşılaşacağınızı anlarsınız, delikten çıktıkları anda artık her yer onlar için bir fare kapanı ambiansına bürünmektedir, bu bir sanrı olmanın ötesinde bir gerçekliktir, uğruna terkedilen toprakların mı,yoksa terkedilmek uğruna gelinen toprakların mı bir gerçeklik olup olmadığı bir metafordur artık, varolan tüm terminolojiler birleşse bile bu metafor devam eder. insancıklardan birinin telefon kulubesinde şehvetle şevişen isveçli çifti gördüğünde, köyünde tarlada çalışırken öpmeye bile kıyamadığı yavuklusunu gözünün ününe getirmesi anında sürüklenmiş olduğu başıboş boşluk o kadar derindir ki, o derinlik diğer insancığın nehire düşmesi esnasında oradan geçen isveçlinin suya bakıp ''pislik'' dedikten sonra yürümeye devam etmesi sahnesini gördüğümüz anda bizide nefessiz bırakır, o buz gibi suyun içinde debelenen ''o kişi yada o insancık''değildir, tüm bir insanlıktır.
milyonlarcamızın yıllar boyu dile getiremekte zorlandığı gerçekleri 30 yıl önce görüntüye yansıtarak, popülist türkleri aşağılama modasından faydalanmadan, her türk insanının kaldıramayacağı bir üslupla ele alan, kimi zaman gerçekçiliğinde üstüne çıkan, hafif kara mizah soslu zehir zemberek bir film.
otobüsün çekildikten sonra, iki isveç polisinin aracın içerisine girdiklerinde karşılarında gördükleri kaçak işçilerin yüz ifadeleri, çaresizliğin ortaya çıkardığı acziyetin kare kare görüntüsüdür. sessizlik orada çaresizliği ifade eder. otobüsten indirilmeye çalışılan kaçakların polise direnmesi, adeta bütünleştikleri sığınakları otobüsten ayrılmak istememeleri oldukça hazin bir sondur. hüzünlendirir.
kandırılan masum köylüler yine kendi ülkelerinin vatandaşı tarafından dolandırılmışlardır. zira, türkün türkten başka dostu yoktur düsturu bir bakıma yalanlanarak, kendimize en fazla zarar verenin yine bizler olduğu kanıtlanmıştır.
düşünüyorum da, eğer polisler gelip onları otobüsten çıkarmamış olsaydı, sonsuza dek orada kalacaklar mıydı?
otobüsün çekildikten sonra, iki isveç polisinin aracın içerisine girdiklerinde karşılarında gördükleri kaçak işçilerin yüz ifadeleri, çaresizliğin ortaya çıkardığı acziyetin kare kare görüntüsüdür. sessizlik orada çaresizliği ifade eder. otobüsten indirilmeye çalışılan kaçakların polise direnmesi, adeta bütünleştikleri sığınakları otobüsten ayrılmak istememeleri oldukça hazin bir sondur. hüzünlendirir.
kandırılan masum köylüler yine kendi ülkelerinin vatandaşı tarafından dolandırılmışlardır. zira, türkün türkten başka dostu yoktur düsturu bir bakıma yalanlanarak, kendimize en fazla zarar verenin yine bizler olduğu kanıtlanmıştır.
düşünüyorum da, eğer polisler gelip onları otobüsten çıkarmamış olsaydı, sonsuza dek orada kalacaklar mıydı?
cahillik ve medeniyetin iki aşırı uç kısmını gözler önüne seren bir başyapıt. filmin çekildiği sene 1976, isveç şu anda nerede biz neredeyiz? filmi ilk kez çok küçük yaşlarda çocukken izlemiştim ve inanamamıştım böyle şeyler olduğuna, ancak filmi az önce yeniden izledim ve bu olayların olmasına sebep bizim cahilliğimiz değil, o insanları o durumlara sokanlarındır diyebilirim, yani kısacası eğitim sistemimizde...
Toplu ulaşma-ulaşamama aracı.
Arka koltuktaki adamın (genellikle erkekler yapıyor) ayaklarını ön koltuğa tamda belinizin hizasına dayaması ve sizin bunu hissetmenizi sağlayacak hareketlerde bulunması sonucu cinnet geçirdiğiniz yer.
Acaba nasıl bir duygu diye denemek istedim ayaklarımı ön koltuğa,tamda öndeki kurbanın beline doğru uzatıp hareketler yapayım dedim ama bacaklarım yetişmedi.Nasıl bir beceriymiş be hakkaten yetenek gerektiriyormuş.
Yalnız bi gün bu yüzden cinayet işlenir ben burayada yazıyorum.
(bkz: kahinlik)
Arka koltuktaki adamın (genellikle erkekler yapıyor) ayaklarını ön koltuğa tamda belinizin hizasına dayaması ve sizin bunu hissetmenizi sağlayacak hareketlerde bulunması sonucu cinnet geçirdiğiniz yer.
Acaba nasıl bir duygu diye denemek istedim ayaklarımı ön koltuğa,tamda öndeki kurbanın beline doğru uzatıp hareketler yapayım dedim ama bacaklarım yetişmedi.Nasıl bir beceriymiş be hakkaten yetenek gerektiriyormuş.
Yalnız bi gün bu yüzden cinayet işlenir ben burayada yazıyorum.
(bkz: kahinlik)
1975' ten bu yana bazi seylerin hic mi hic degismedigini, sadece sekil degistirdigini hatirlatan, hissettiren, gosterime girdiginde tu kaka edilip yasaklanmis bir tunc okan filmi. basarili yonetmen oyuncu olarak ta filmde yer almistir.
ayak kokusu, limon kolonyası, ağlayan çocuk, tekerlek üstü, aradan esen kapı yanı, omuzda horlayarak uyuyan salyalı zoraki komşu, mola yerindeki zift gibi çay ve bağırtılar, gece ansızın ölümcül koku ile uyanıp hava almak zürafa gibi boynunu uzatmak. en kötüsüde uykulu beyinle kaptanın uykusunu düşünmek.
kimi zaman formula 1 aracı muamelesi gören toplu taşıma aracı.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar