bugün

tesla sırf bir sırp olduğu için edison gibi korunup kollanmamış, öne çıkmasına izin verilmemiştir. tesla adam gibi adamdır, edison yarramı yesin üç kağıtçı herif.
Edison Tesla'nın tırnağı bile olamaz. Aralarındaki ilişkiyi, rekabeti ve olayları anlatmak gerekirse:

Tesla Paris'deki Continental Edison Company'de mühendislik yapmaya başlamıştı. Patronu Tesla'dan öylesine etkilenmişti ki, Thomas Edison ile tanışması için Amerika'ya gönderdi. Edison Teslayı işe aldı ve kendi icadı olan doğru akım dinamolarını eğer baştan tasarlayabilirse 50.000 dolar ödeyeceğine söz verdi. Tesla alternatif akımla çok fazla ilgilenmiyordu ama kendi araştırma laboratuarını kurmak için paraya ihtiyacı olduğundan projeyi kabul etti. Bir yıl içinde yeni tasarımı başarıyla tamamladı, ama parasını isteyince Edison sözünden döndü.

Edison'dan ayrılan Tesla, birkaç yıl inşaatlarda amelelik falan yaptı. Görüyorsunuz değil mi ne hallere düştü koskoca Tesla. Ama Tesla neredeyse hiç uyumadı ve çalışmalarını sürdürdü. Genellikle kağıda dökmeden önce onları kafasında tümden tasarlıyordu. George Westinghouse 1888 yılında Tesla'ya alternatif akım konusundaki patentleri için tam 60.000 dolar ödedi. Ülkeye elektrik dağıtımı için kullanılacak akım türünü belirlemek için birlikte Thomas Edison'a karşı bir 'Akımlar Savaşı' başlattılar.

Tesla'nın alternatif akımı, Edison'un doğru akımından çok daha üstün nitelikliydi. Bunu bilen Edison, alternatif akımı karalamk için propagandaya başvurdu. Şirketindeki mühendisler dünyanın ilk elektrikli sandalyesini tasarladı. Tabiki bu elektrikli sandalye alternatif akımla çalışıyordu. Sonra da alternatif akımın ne kadar tehlikeli olduğunu göstermek için o düzeneği sokaktan topladıkları başıboş kedi ve köpekleri medyanın önünde öldürmek için kullanmaya başladılar. En görkemli gösterisi ise bir filin Coney Adası'nda elektrikle öldürülmesiydi. Hatta Edison şerefsizi elektrikle ölmek anlamında yeni bir deyim bile yaratmıştı: Westinghouse'lanmak...

Ama tabiki Edison'un tüm karalama çabalarına karşın alternatif akımın avantajları o kadar netti ki, hükumet Niyagara Şelaleleri'nin gücünden yararlanmaya karar verince Tesla'nın sistemini Edison'unkine tercih etti. Gerisi de zaten bilinen tarih...
görsel
alternatif akımın mucidi nikola tesla ile doğru akım'ın mucidi thomas edison'un karşılaştırılmasıdır. aynı dönemde yaşayan bu iki mucit elektrik tüketiminin yaygınlaşması için çalışmış ve sürekli karşı karşıya gelip çatışmış kişilerdir.

ben nikola tesla'dan yanayım. ona thomas edison'a gösterilen ilgi gösterilmedi gibi geliyor. sanırım aklının delilik ile dahilik arasında gezinip durmasında kaynaklanıyor da olabilir.

ama fikir olarak tesla'yı daha başarılı ve daha geleceği görür bir kişilik olarak algılıyorum ben. bazı uçuk fikirleri de yok değil. misal dev bir tesla bobini yapıp bütün dünya'ya kablosuz elektrik akımı göndermek fikri oldukça uçuk. ama dünya'nın manyetik alanındaki etkilerini göz ardı edilirse düşünsenize, telefonunuz havadan şarj oluyor. elektrikli otomobiller hiç şarj etmeden bütün dünya'yı dolaşabiliyor. gerçekten ütopik ve bir o kadarda ilginç bir fikir.

bir başka fikri de dev bir tesla bobini benzeri alet ile belirlenen hedefe ölüm ışını gönderebilmek. o zamanlar çok büyük tartışmalar yaratan bu konu sanırım şimdi veya yakın gelecekte uydulardan gönderilen ölüm ışınları ile yad ediliyor olacak.

thomas edison'u sevmememin bir sebebi sürekli tesla'nın tekerine çomak sokmasıdır. misal tesla'nın george westinghouse ile amerika'nın ilk ışıklı fuarında, edison patentli ampullerinin kullanılmasına izin vermemiştir. fakat tesla çok kısa bir sürede çok daha basit tertibat gerektiren alternatif akımla çalışan ampuller üreterek fuarı başarıyla aydınlatmıştır.

(bkz: nikola tesla)
(bkz: nikola tesla nın tanınmaması)
(bkz: alternatif akım)
(bkz: thomas alva edison)
(bkz: doğru akım)
biri mucit diğeri orospu çocuğudur.
malesef ilkokulda edison mucit gibi gösterilirken bizlere, tesla'nın adını bile duymazdık. ilkokul çocuklarına edison'u sorsan "amplüü bulaan kişii öğretmeiniim." diye cevap verir. Bu yaşıma geldim ben tesla'yı yeni yeni tanır oldum.
Lanet olsun bu hayat, lanet olsun bu düzen.
tesla yapar edison çalar.
tesla dahi, edison hırsızdır.
tesla hak ettiği muameleyi görmemiştir, edison gördüğü muameleyi hak etmemiştir.
prestij filminde de değinilen bir vaziyet. filmin kurgusunda bir ara edison'un adamları gelip gizlice tesla'nın laboratuvarını yakıp yıkmaktadır. gerçek hayatta da pek yıldızlarının barışmadığı ve tesla'nın hakkının verilmediği yorumları vardır.
tesla bilime tapar

edison ise paraya.
edison, tesla hakkında:

"tesla'nın fikirleri gerçekten görkemli, fakat ne yazık ki uygulamaya elverişli değil"

demiş iken; tesla, edison hakkında:

"eğer edison samanlıkta iğne aramaya girişseydi bunu başarmadan durmazdı. fakat defalarca şahit oldum ki biraz teori ve hesaplama ile verdiği emeğin yüzde doksanına gerek kalmayacaktı"

demiştir. kimin gerçek bir bilim adamı ve mühendis olduğu bellidir. kendi zamanında, geleceğin teknolojilerini sunduğu vizyonsuz beyinler tesla'yı hayalperest olarak nitelemiştir. bilim ise zamanla her şeyi ortaya çıkarmıştır.

not: yalnız ne hikmetse, benzer bir öngörüde bulunan einstein'a aynı muamele yapılmamıştır. einstein, icadından 15 sene önce laser'in esaslarını belirlemiş ve "gelecekte bu teoriden (kast ettiği kuantum elektrodinamiğidir - richard feynman, kendi derslerinde de sık sık buna göndermeler yapmıştır) müthiş icatlar çıkacaktır" demiştir. herhalde einstein'ın en büyük şansı, kendisinden gömlek gömlek üstün bilim adamlarını parasıyla ezmeyi kendine iş edinmiş edison ile karşılaşmamak olmuştur. ayrıca edison'un;

"deha; yüzde bir ilham, yüzde doksan dokuz alın teridir"

sözüyle de bilimden ne anladığı kolayca görülmektedir.
kanlı bıçaklı kavgalara neden olan versus.
tesla çok daha büyük bir bilim adamıdır. edison sadece bir ticaret adamı olarak kalır tesla'nın yanında.
tesla'ya ayıptır.