bugün

fark etmişsinizdir ki nazım hikmet'in bir tarzı var. şimdi o tarzda şiir yazmayı öğreneceğiz.

1) doğadan herhangi bir sesi seçin, bol bol tekrar edin.
2) biraz duygusallık
3) bir çorba kaşığı devrimcilik
4) şiirlerin dibine nazım hikmet yazmak, tabi ki zaman da yazılacak (en önemli madde bu, yoksa taşşak geçer millet.)

zum beispiel; (faşistim ya onun için almanca)

bam bam bam bam
nerde sevgili bernam!
ah o şevişmelerimiz,
devrim kadar sıcaktı
votka kadar yakıcı.

nazım hikmet / 1953 moskova / özel arşiv

(adamı 1951' de sürgüne yolluyolar, sıçmayın aman diyim.)
zart zart zart,
düt düt düt
ateş gibi ısıtırsın,
ah sevgilim manolyam
içimdeki devrimsin
ihtilal kadar özgür,
stalin kadar yıkıcı
ama biraz sıkıcı,
bilir misin su uçucu?

not: kötülenmiş. aaa unutmuşum; nazım hikmet / 1954 / sofya
anadolu rock cem yılmaz espirileri ile karıştırılmaması gerekendir. benim onlarca şiirim var ve arkadaşımın yüzlerce şiiri var, bir çok şairi okumuşumdur, cemal safi, cemal süreya, fuzuli, edip cansever, necip fazıl.. uzar bu liste. bu işten biraz anlarım yani şiirden falan ve sizi temin ederim nazım gibi yazabilen bir başka şair yoktur türk edebiyatında. ve nazım' ın hemen her şiirini ezbere bilen biri olarak, nazım' ın çok belirgin bir tarzı olmadığını da söylemeliyim.
nazım hikmet'le dalga geçmeyen bir icat.

- new york times

acı çekmiş insanlar hakkında konuşmak ayıptır.

- le monde
nobran bir kadındı jezabel...

hazindi gözleri,

uyurken duyamazdınız,

istemeden vermezdi,

pilakiyi sevmezdiii,

bir parça sosyal demokrasi...
tak tak tak tak tak,
saat gibiyim saat!
dünyanın tüm makinaları,
gelin biraraya
bi bakın şu karaya,
ordan biri gözüküyor,
heybetli mi heybetli.
mao olmasa bile,
stalindir o belli

1951 / st. petersburg / özel arşiv
(bkz: 2002 Uluslararası Nazım Hikmet Yılı)

rehber okumakla olmuyor bu işler görüldüğü üzere. nazım hikmet tarzı şiir yazmak çok kolay, ama anlatmak istediklerinizi o'nun gibi anlatmak için kaleminiz silah, kağıdınız da ölüm olmalı be canlar. yazacağım daha çok şey de, anlatmakla ayı insan olmaz ki, kaldı ki nazım olsun...
okuma ve ya yazma niyetinde olanların, daha önce sıçıp bokuyla oynamaları gereken rehberdir.

neden bilmem, bana "yağdı yağmur, çaktı şimşek, sen de mi şair oldun ulan eşşeoğlueşşek" sözünü hatırlattı ayrıca bu rehber. birde bir tv programında, nazım hikmet'in politik fikriyatı konusunda bildiği tüm hakaretleri kullanan, "ama edebiyatı şiirine laf söyletmem, on üzerinden on" demek durumunda kalan eski tdk başkanını hatırladım.

bey abilerim, üzerine konsensüs sağlanmış, türk şiirinin ilahı kabul edilmiş, 835 Satır'ıyla modern türk şiirini başlatmış, neruda'nın "bana göre yaşamış en büyük şair" dediği birisinden bahsediyorsunuz. lütfen daha fazla komik olmayın.

edit: olm eksilemeyin, rehber yazma yerine gidin şiir, roman okuyun. bu muhabbeti de her yerde yapmayın dalga konusu olursunuz.
nazım hikmet gibi şiir yazmak için onun gibi sevmeli bir kadını, onun kadar kah hapiste kah sürgünde kalmalı, memleket hasretiyle yanmalı ki, o memleketin sokakları geceleri aydınlanır evlerin arka bahçelerinde yanan kitaplarıyla, devrimin kızıllığını taşımalı yüreğinde, yaşarken olmadıysa en azından ölümünde istemeli anadoludan bir mezar yeri kadar toprak, mavi gözlü dev kadar bu vatanı bu halkı sevmeyenlere peşkeş çekilen anadolu toprağından hani ağaların, beylerin etinden sütünden faydalanıp birde halkını sömürdüğü topraklardan, bunları anlarsa insan önce saygı duyar ustaya onun gibi yazmaya çalışmaz, anlamayan da küfredip geçer nazım'a ama içinden sesini yükseltemez çünkü kulaklar duyar, duyarda kabul etmez faşist bile olsan kabul etmez.
yazanların bir gün çapına, aklına, boyuna bakmadan "dostoyevski tarzı roman yazma rehberi" yazacaklarından korktuğum rehber.
önce düşünmesini bileceksin. üç kuruşluk beyninle ideolojisine katılmasan bile büyük değerleri geyik mezesi yapmamayı bileceksin. eleştiri, espri ve hakaret arasındaki farkları bileceksin.
sonra inandığın şeyler uğruna yurdundan uzak kalmayı, sevdiğini bir daha görememeyi,ölümü, işkenceleri göze alacaksın.
muhalif olacaksın özgürlüğe karşı olan herkese.
yaptığın her eylemi tarihin yargılayacağını bileceksin.
onlara inat yaşayacaksın bir gün daha...

götün yer de bunları yaparsan ey sözlük yazarı. iyi bir insan olabilirsin belki ama asla nazım gibi bir şair olamazsın.
yine anlamadınız,
burjuva gibisiniz;
para para ra ra pa pa
yahu adamla dalga geçen kim?
ihtilal gibisin,
ateşli ve şirin.
burda dalga geçilen,
halkıma bak ezilen;
aslında sizsiniz.
neticede sanat bireysel
insanlar eşit,
şit şit şit.
herkes bir şairi beğenmek zorunda değil,
bir iki şair sevdi diye.
sen kimsin ki orucumu sorarsın?
gözün yoksa her amda.

nazım hikmet / 1953 / özel arşiv
zaten "memleketimden insan manzaraları", "benerci kendini niçin öldürdü", "şey bedrettin destanı" falan şu kriterlere göre yazılmıştır:

1) doğadan herhangi bir sesi seçin, bol bol tekrar edin.
2) biraz duygusallık
3) bir çorba kaşığı devrimcilik
4) şiirlerin dibine nazım hikmet yazmak, tabiki zaman da yazılacak (en önemli madde bu, yoksa taşşak geçer millet.)

neyse, bir şiiri beğenmemek ayrıdır, dünyanın en cahil edebiyat eleştirisi ile yaklaşmak ayrıdır.

rehber yazma niyetinde olanlar değil, yedi sülalesi gelse "memleketimden insan manzaları"nı yazabilir mi onu da bilmiyorum.
nazım hikmet'in iyi bir şair olmasında iki neden vardır. en önemlisi bir komünist olmasıdır. elbette kimse bu şairi beğendi diye komünist olacak diye bir kural yok ama şairin dünya görüşü ve onun için bedel ödemesi kendisini büyük şair sıfatına sokmaktadır. diğer yandan, şairin dünya görüşünden etkilenerek oluşturduğu şiir tarzı olan toplumcu gerçekçiliğin aslında çok zor olmayan ve çok yalın bir tür olmasıdır. yani herkesin, haksızlıklara karşı çıkan ya da şiir yazmak isteyen ve kelimelerle oynamayı seven herkesin yazabilecek kadar yalın şiirler olmasıdır. yani öyle tekniği çok yüksek, çok büyük yetenek isteyen ama donuk ve rezil bir şiir türüne sahip olmamasıdır. biraz şiir yazmayı bilen bir kişi nazım gibi yazabilir, hatta onun gibi hissettirebilir. nazım'ı nazım yapan şey işte bu yalınlıktır. nazım'ın şiirleri bu kadar yalın olmasa, bu kadar halkın içinden çıkmış gibi durmasa inanın nazım diye bir şair olmazdı.
ah ah ah ah,
hala anlamıyorlar.
bu sözlük taşşak için,
bu kavga ne için.
ne zorunuza gitti canlar,
nerde düşünce özgürlüğünüz?
muhammed'le alay var,
nazım'a sümme haşa!
ateşe dokunamazsan,
beş kuruşa bir maşa.

sapade / 2008 / yaz
küt küt küt vurduyor motör...
keşke bende olsam motör...
ah sevgilim devrimin dağlarında!
çat çat çat anladın mı sen onu *
sahilde insanlar toplanmış
burjuva mao
stalinin cebinde
stalin wilsonun donunda
tak tak küt
çarpar dururlar birbirine
ta-ra-k-lar çarpışıyor
15 yaşındaki ergen
b.k yoluna gitti

nazım hikmet
moskovada bir yer 1950
memet fuat ile mektuplarında, şiirlerini nasıl kafiyeli hale getirebileeğini 14 yaşındaki oğluna anlatmıştır. açın yavrucaklar okuyun, zorlarsanız anlarsınız.
modernist ve post-modernist yazılar birkaç yüzlü yazılır. basit okur sıkılmasın diye, basit bir önyüz. kompleksi çözebilecek entelektüel okur içinse sembollerden, göndermelerden, karmaşadan, ders çıkarma, sorgulama ve yargılamalardan oluşan geniş bir kaos hazırdır. ha tabi basit okur mertebesinde takılagelmiş basit insanın ve en azından ayda 2 ya da 3 kitap okuyabilen insanın farkı şiirlerden yaptığı çıkarımlarla meydana çıkar. bu konuda bir ayraçtır nazım hikmet şiirleri. sadece propaganda, arabesk söz olarak da değerlendiren olur. aslını anlayan da.
yazacak olanların eline yüzüne bulaştıracağı rehberdir. bir yerden sonra nazım hikmet'in edebiyatının, kendi çaplarının ötesinde olduğunu anlayıp, işi gırgıra, şebekliğe vurmaları muhtemel rehberdir de aynı zamanda.

gülüyorum.

ayrıca teşekkürü borç bilirim: (bkz: nazim hikmet tarzi siir yazma rehberi/#3489495)
işte solculuk bu,
bu bu bu bu.
işine gelince hümanist,
işine gelince militan.
keseriz yüz binleri,
ama insanlık için.
tehditde ederiz, hakaret de,
muhammed'e laf var ama;
nazım'a laf ettirmeyiz.
neyse zaten boş verin,
devrimimize bakalım.
bir patron bulduk;
benzin döküp
ya ya ya ya kalım

bahri savar / dev-kol / 1962
ne oluyor a canlar,
bu telaş niye ye ye?
kim diyor ki size,
burda hakaret var diye?
ölü adama iftira atacak kadar,
alçalmayız biz,
ne şairliğine bir şey dedik,
ne de devrimciliğine!
menderes'i mezarda yargılayan sizsiniz,
ama adam solcu olunca işler başka.
bu sağcılar hep tü kaka,
ronaldinho, carlos.
niye karıştı hatlar,
iki üç çocuk geyik yapacak diye.

maria sharapova / laleli / 2007
kartal gol gol gol
gol
istiyo
rummmmmm.
sol hümanizmdir,
kardeşliktir sol,
ama sen lümpensen;
dalarız kafa kol.
yahu ne diyorsun,
azcık tutarlı ol.
köylü gördük mü
bulanır midelerimiz.
eh olsun o kadar,
rus köylüsü müsün sen?
kaba saba bi şeysin.
ah nataşa çimler altında
sevişsek senle.
umrumda mı ki köylü?
burjuvayı sevmeyiz,
insanları aşağıladıklarından değil,
zira insanlar sikimizde değil.
ah burjuva servetin ne güzel,
banka soyarak devrim,
ne güzel!
tü kaka türk ordusu,
hepisiniz çok kötü.

che vara-vara / castro'nun 100. liderlik yılı kutlamaları / küba
ha ha ha di
karışsın ortalık.
dinliyorlar solcuları,
fetullah'ın telekomcuları.
ah o devrimin sıcaklığı nerde?
tehlikeli bu devlet,
hep dinliyorlar bizi,
telekom'da bunların,
turkcell'de,
hatta abd'de bunların.
ama erdoğan,
kesme bindiğin dalı.
kızdırma solcuları;
iktidara gelemeyiz ama,
yaptırırız bir
dar dar dar be.
bindiğin dalı kesiyorsun rte!
ulan sav yaktın bizi,
bir insan nasıl kapatamaz telefonunu,
ne özürü yahu boş ver;
bulunur çıkar yolu.
bir şey bulamasak da,
suçlarız sağı solu.

bindiğin dalı kesiyorsun rte / moskova / 1953
bazı cühelanın nazım hikmet'in şiir sanatını savunmak için necip fazıl kısakürek'e saldırdığı ortam. bizde en güzel savunma budur, karşıt görüşe söv yeter! oysa başlığı açan arkadaş sürekli şiir örnekleri veriyor ve onlar anca necip fazıl'a laf atıyorlar. nazım hikmet'in şiirlerini pek bilmem, ama japon balıkçısı ve kız çocuğu şiirlerini okuyanlar (necip fazıl'a laf sokanların okuduğunu da sanmam) nazım hikmet'in şairliğinin en azından o kadar da basit olmadığını bilirler.

haa necip fazıl'ın şiirlerini tartışma cesaretini ise hiç gösterme derim, sadece git aç ve nazım hikmet'in necip fazıl'ın şiir sanatı hakkında neler söylediğini oku! oku! oku!

okusan böyle basitçe saldırmazdın necip fazıl'a! çile'yi oku demiyorum, çünkü anlamazsın kusura bakma da.